Cumhuriyet Halk Partisi İzmir İl Başkanı Deniz Yücel yaptığı açıklamada, yıkımı başlayan Buca
Cezaevi’nin yeşil alan olarak düzenlenmesi gerektiğine vurgu yaparak, İzmir ve Buca halkının
yanı sıra, Sivil Toplum Kuruluşlarının bu yöndeki taleplerinin görmezden gelinmesinin Buca’ya
ihanet olacağını, söyledi.

Yücel açıklamasında şunları dile getirdi;

BUCA HALKININ SESİNE KULAK VEREN HERKESLE ORTAK ÇALIŞMAYA HAZIRIZ
1959 yılından bugüne acılarla, isyanlarla, şiddetle ve kaybolup giden hayatlarla anılan Buca
cezaevinin bulunduğu alan için, tarih bizlere bir şans daha verdi. Şimdi İzmir’i, Buca’yı, yeşili
ve doğayı seven herkes için sorumluluk alma vaktidir. Sorumluluk alalım ki, tarihin sunduğu
bu şansı halk adına, doğa adına ve Buca adına değerlendirebilelim.
Buca’nın tam merkezinde bulunan cezaevinin yıkılmasının ardından cennetten bir köşe
yaratabilme, Buca’lıların ihtiyacı olan yeşil alanı ve nefes alınabilecek bir buluşma merkezini
düzenleme şansımız var. Hangi Bucalı hemşehrimizle konuşursanız konuşun, burada yeni
binalar, beton yığınları görmek istemediklerini söyleyeceklerdir sizlere. Üstelik Cezaevinin
yıkımıyla birlikte Adnan Kahveci Caddesinde bir genişleme imkanı sağlanacak ve Buca’da
trafikte rahat nefes almış olacak. Böylece ilçenin en yoğun trafiğinin olduğu Menderes
Caddesi üzerindeki yoğunluk ve yük de azalmış olacak. Ancak bu alana yeniden ve Buca
halkıyla inatlaşarak, konut, ticarethane veya hizmet binası yapılırsa, zaten sıkıntılı olan trafik
durumuna ek bir yük bindirilecek. Trafik iyiden iyiye sorun olacak. İstiyoruz ki bu mesele İzmir
kamuoyunda bir tartışma ve gerginliğe yol açmadan, uzlaşı ve iş birliği ile çözülsün. Bu yolda
yeşil alanı koruyan, isteyen ve Buca halkının sesine kulak veren herkesle ortak çalışmaya
hazırız.

AK Parti, YA BUCA’DAN YA DA BETONDAN YANA SEÇİM YAPACAK.
Buca cezaevinin bulunduğu alanın, Buca halkına yeşil bir alan olarak mı yoksa bir beton yığını
haline getirilerek mi verileceğinin kararının Adalet bakanlığında yani AKP iktidarında
olduğunu belirten Deniz Yücel “ Bu alan Adalet Bakanlığına ait ve bu alanla ilgili karar verecek
olan da günümüz AKP iktidarı. Şimdi AKP iktidarı bir seçim yapacak. Ya Bucalıların karşısında
durarak betonu, yüksek binaları, yapılaşmayı seçecek, ya da Bucalılara müjde vererek, Buca
cezaevi ile anılan bu alanın artık yeşille ve özgürlükle anılacağını, Buca’ya ait olan bu alanın,
Bucalı’ların istediği gibi düzenleneceğini açıklayacak. Bizler bu konuda, AKP iktidarının yıllarca
yapılan hatalardan, doğaya verilen zarardan, dikey yapılaşmanın yol açtığı kirlilikten ders
çıkaracağına dair umudumuzu taze tutuyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi olarak,

belediyelerimizle birlikte, bu alanın tamamının yeşil alan olarak planlanması ve düzenlenmesi
için her türlü fedakarlığı yapmaya hazırız, bunun için İzmir halkına söz veriyoruz. İstiyoruz ki,
Buca artık cezaevi ile değil, yeşili ve özgürlük meydanıyla anılsın. İstiyoruz ki, Bucalı’lara bu
alanın geçmiş yıllardaki karamsar, çirkin ve kötü anılarla dolu tarihi unutturulsun. İstiyoruz ki,
bu alan Buca halkının istediği gibi değerlendirilsin, İlçe halkı, ilçenin tam merkezinde bir yeşil
denize ve yaşam alanına kavuşsun. Bu alanın tamamı yeşil alan olarak düzenlensin, ilçenin
merkezinde yıllarca cezaevi olan bu alan, artık Buca’nın özgürlük alanı olsun. Hatta açıkça
belirtiyorum ki, yeşiliyle, özgürlüğüyle ve beton yığınları olmadan bu alanı Buca halkına
armağan edin, bu işin müjdecisi de, sahibi de, mimarı da siz olun, adını da siz koyun. Adına,
İster Buca Özgürlük Meydanı, İster Millet bahçesi deyin ama bu alana kıymayın, beton
yığmayın, Buca halkının hayallerini yıkmayın” dedi.

Editör: TE Bilişim