KAZİM BOZKURT-SON MÜHÜR/Türkiye, yılbaşından sonra koronavirüs vaka rekorlarını kırmayı sürdürüyor.
Günlük vaka sayısının rekor sayısına çıktığı bu günlerde, aşılamanın önemi her geçen gün artıyor.
Kardiyolog Dr. Taha Okan, 60 yaş üstü yurttaşların, aşı konusunda oldukça bilinçli olduğunu söylerken, gençler için aynı konuşmayacağını vurguladı. Özellikle son günlerde, hastanelerde yatan hastaların gençlerden oluştuğunu ifade eden Dr. Okan, şunları söyledi:
“İki yıl geçti, herkes kucak kucağa. Herkes kafeteryada ‘selfie’ çekiyor. Bu koşullarda yayılmaması mümkün değil. İyi tarafı, aşılılarda sorun yaratmıyor. Antikorunuz ne kadar yüksekse, Omicron’a karşı dirençli oluyorsunuz. Herkese tavsiyem, mutlaka aşınızı yaptırın. Pandemi, 2021’in ortalarından bu yana, ‘aşısızların pandemisi’ olarak adlandırılıyor. Geçtiğimiz senelerde, yoğun bakıma girenlerin, entübe olanların neredeyse hepsi vefat ediyordu, Şu anda yüzde 2’lere kadar düştü. Genç kardeşlerimi uyarmak isterim, kötü vakaların büyük bölümü gençlerden oluşuyor. Kronik hastalığı olanlar gidip aşılandılar. Hastalarımdan duyuyorum, ‘Damat yoğun bakımda, inatlaştı aşısını olmadı! Diye. Şu anda hastaların çoğu genç. Anlamaya çalışıyorum, biz de sıkılıyoruz. Çocuklar çok önemli. Benim çocuklarım da Kovid geçirdiler. Çocuklarda bazen asemptom geçiyor, test yaptırmazsanız anlama şansınız yok. Çocuklara dikkat edelim”
“Ağlanacak halimize gülüyoruz”
Türkiye, yeni yıla, korkunç zamlarla girdi. Elektrikten doğal gaza, akaryakıttan gıdaya gelen fahiş zamlar, yapılan yüzde 50’lik asgari ücret zammını şimdiden silip süpürdü.
Elektrik zamlarını değerlendiren Dr. Okan, şunları aktardı:
“Zamlar endişe verici boyutlarda, zamlar çok korkunç. Elektriğin lüksü olur mu? Hastası olan var, ortalama ailenin elektrik sarfiyatında yüzde 100’e varan artış olduğunu söylüyorlar. Buzdolabı, lamba, televizyon kullananlara yüzde 50 artacağını söylemişler. Çocuklu ailelerde bu oran iki katına çıkabilir. Benzin zamları korkunç, araçlar kilometrede 1 lira yazıyor. Esnaf, tüm gün elektrikle görüyor. İnsanlar için zor bir döneme giriyoruz. Tersine evrime doğru gidiyoruz. Kazak giyeceğiz, porisyon küçülteceğiz. Araçlara binmeyeceğiz. Elimizde mızrakla ava çıkacağız. Gülüyoruz ağlanacak halimize”
“Zengin emekli yoktur”
Cumhrubaşkanı Erdoğan, yılın ilk kabine toplantısında, emekli zamlarına son noktayı koymuştu. En düşük emekli maaşı 2 bin 500 lira olarak açıklanmıştı.
Emeklilerin, giderlerinin oldukça fazla olduğunu ifade eden Dr. Okan, Gürcistan’dan, Kırgızistan’dan gelen bakıcıların, 500 dolar maaş aldıklarını vurgulayarak, “Ameliyat bedelleri var, ben utanıyorum, bir ameliyatta emeklinin tüm maaşının elinden aldındığında. Devlette sağlık gücü almak oldukça güç. 80 yaşındaki kişi, 200 kişilik poliklinikte gidip sıra mı bekleyecek? Kendi bütçesiyle halledecek. İstanbul’da oturup da, Sultanahmet Camii’de bir defa namaz kılmadan ölen dindar yurttaşlarımız var. Benim annem de babam da, hayatları boyunca iki defa yurt dışı görmüşlerdir. Elin Almanı, nasıl gezebiliyor? Bu insanlar ölmeyi bekliyorlar. Siyasilerin, seçim günü akıllarına geliyor. Yaşamak demek, sadece nefes alıp vermek değil. Yılda bir kere tatil yapmak, dışarıda yemek yiyebilmek, lunaparka gidebilmek. Bunları yapamıyorsanız neden yaşıyorsunuz? Birilerinin güttüğü politika, bunları engelliyorsa neden yaşıyoruz? Yurtaş olarak seçmemiz gereken, daha iyi bir yaşam’ diye konuştu.Bunlar bu ülkede özgürlük mücadelesi veriyorlar. Boğaziçili öğrenciler burada istediği yerden master doktora alır gider. Bu insanlara sahip çıkmak lazım. Bizim end erğli varlığımzı, ona bırakıp gitmeye göz yumuyoruz. Dahi düzeyinde bilgisi olan insanı yakalayabilmek için milyonlarca lira harcıyoruz.
‘Sokağa çıkma’ iddiaları
Türkiye, bu hafta siyasette ‘sokağa çıkma’ iddialarıyla çalkalanıyor. İktidar, muhalefeti ‘sokağa çıkma’ iddialarıyla tehdit ederken, muhalefet ise ‘Öyle bir gayemiz yok’ diyor.
Sokağa çıkmak ve hak aramanın, en büyük anayasal hak olduğunu savunan Dr. Okan, bunu şu sözlerle anlattı:
'15 Temmuz’da, ordudan temizlemeye çalıştıkları Kemalist generaller ellerinde beylik tabancalarıyla karşı durdu. Sokağa çıkmak, hak aramak özgürlüktür. 3 kişi gördüklerinde, kendilerinden biliyorlar işi, çünkü kendileri dosttu. Sokağa çıkmak gibi bir niyetimiz tabii ki olmamalı, ancak harçlar kaldırılsın, öğrenciye burs verilsin diye Konak Meydanı’na gittiğinde gençler, bu kötü bir şey midir? Vandallık olmasın, isteyen mevlit okutsun, isteyen ‘Yaşasın turan’ diye çıksın, isteyen ‘Türkiye’yi sosyalizm kurtarır’ diye eylem yapsın. Kenarından köşesinden dolaştıkları şey şu, gidecekler. Hakkaniyetle birlikte bunun mücadelesini vereceğiz. Süleyman Bey, Ecevit, Özal nasıl gittiyse, Tayyip Bey de gidip torunlarıyla oynayacak’
