Son Mühür/ Burak Aydoğan
Arşivler açık, tarihçiler konuşmalı.
Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ; Birincisi bu kabul edilemez bir durumdur. Bu şanlı tarihimiz de "soykırım" yoktur. İkincisi siyasilerin konusu değildir, tarihçilerin konusudur, tarihçiler konuşur. Amerikalı tarihçilerde soykırım olmadığına dair kitaplar yazmışlardır. Bir Taşnak ve Hınçakların 1.Cihan harbinde Osmanlı'yı arkadan vurmaları nedeni ile daha Çanakkaleye çıkarken bunlar aynı zamanda Türkiye'de ki Osmanlı topraklarında ki Taşnak ve Hınçak ermenilerin ayaklanmasını beklediler ve 24 Nisan'da da Osmanlı'yı yönetenler o gün bu ermeni çetelerinin tüm liderlerini tutukladılar, oysa tehcir 27 Mayıs'ta başlamıştı ve daha sonra ise bir tehcir yapıldı, çünkü Osmanlı 9 cephede dövüşürken bir diğer yandan da ermeni çetelerinin yapmış olduğu katliamlarla uğraştı.Daha sonra ise tabi talihsiz dönemler yaşanmıştır.O dönem içerisin de ermeni çeteleri Osmanlı köylerine saldırmıştır ve daha sonra da Osmanlı'larda burada ki bir noktada nefsi müdafa yapmıştır.Ama bugün bu konu tarihçilerin konusuyken bunu bir şantaj aracı olarak kullanan Amerika Birleşik Devletleri başkanı "soykırım" olarak değerlendirmiştir. Bunu kabul etmemiz mümkün değildir. Tarihi hakikatler de bunu söyler. Arşivlerimizi açmaya hazırız diyoruz biz Ermenistan'da açsın Fransa'da açsın Rusya'da açsın herkes arşivlerini açsın ve tarihimizde bu soykırım gibi ayıplı bir işimiz yok. İkinci husus buranın adı "Konstantinopolis" değildir "İstanbul"dur. hala daha İstanbul'u fethettiğimizden beri bize kızıyorlar. Geçenlerde de söyledim bir çağ açıp bir çağ kapattığımız için bize kızıyorlar, Anadolu'yu Türk yurdu yaptığımız için bize kızıyorlar aynı zamanda da hristiyanlığı dünya dini yapmadığımız için bize kızıyorlar.
Dış Politika da savruluyoruz
Diğer bir hususta burada bugünkü hükümetin hatalarıdır..Bugün 20 yıldır Türkiye'yi yöneten bir hükümet var.Hükümet dış politika da bunlarla ilgili çalşmalar yapması lazımdı.Yani Türkiye'nin Kıbrıs konusunda çalışmalar yapması gerekir bakın 20 yıldır Kuzey Kıbrıs'ı kimseye tanıtamamışsınız bir diğer husus ermeni soykırım iddiaları ile ilgili bütün seferberlik ilan edilmeliydi. Bakın bu iddiaların 100. yılıydı 2015 yılında ve o yılda da hiç birşey yapılmadı.Hem akademik hemde dış lobilerimiz olmak üzere hiçbiri devreye girmedi. Bakın ermeniler sözde soykırım iddiaları ile ilgili bu konu hakkında 24 bine yakın kitap yazmışlar ama Türkiye'de ki kitaplar 2 bin küsür civarında bununla ilgili de Türkiye'nin,Türkiye'yi yönetenlerin çok ciddi hataları vardır.Dış politikada savrulduğumuzu gösteriyor. Düne kadar Biden'la çay kahve içtik hatırımız var diyen adamlar işte Biden'i görüyorsunuz.Kendinize güveneceksiniz. Dış politika da dengeleri gözeteceksiniz ama daha çokta kendinize güveneceksiniz. Türkiye'de iç siyaset kamplaştırılmasından ötürü Dış güçler ve ABD bu olayı sürekli kullanıyor. Bu nedenle partiler geçicidir Türkiye kalıcıdır.
Derhal Büyükelçi çekilmeli
Görüyorsunuz atadıkları büyükelçiler sürekli eski Ak Parti milletvekilleri veyahutta suça bulaşmış insanlar veya suç iddiası ile geçmişte yüce divana gitmeyen insanlar ve dışarıda da aynı şekilde Dış işleri Bakanlığı'nda çok ciddi bir liyakat,ehliyet kaybı var. Çok yönlü bir problemle karşı karşıyayız. Şimdi burada bununla yapılması gereken bir Amerika'da eğer bu şekilde kabul etmeyeceğimiz bir durum söz konusu ise derhal büyük elçinizi çekiceksiniz Amerikan büyükelçisini isteneyen adam ilan ediceksiniz. Hadi göreyim sizi... Dünya madem ki beşten büyüktü Rusya'dan büyüktü,Çin'den büyüktü, Amerika'dan büyüktü göreyim. Biz gelecek partisi olarak zaten tepkimizi koymuştuk. Tekrar edeyim kesinlikle bunu kabul etmiyoruz ve kabul etmemiz mümkün değildir. Biden bir yandan Halkbankası meselesini gündeme getirerek bir yandan çeşitli içeride ki Türkiye'deki siyasi çatışmaları gündeme getirerek bir kamplaşma ve kutuplaşma meydana getirmek istemektedirler. Bundan istifade ediyorlar şimdi Türkiye'ye düşen bütün üniversiteleri ile bütün siyasetçileriyle beraber buna karşı koymaktır. Türkiye'de ki ermeni vatandaşlarımızl hiç bir problememiz yoktur ve hiçbir kimseyi de kesinlikle bir ermeni vatandaşımıza kaşının üstünde gözün vardır demeyede hakkı yoktur. Onlar birinci sınıf Türkiye Cumhuriyeti'nin vatandaşlarıdır ve vatandaş olmaya da devam edeceklerdir.