CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Karar TV'de Taha Akyol ve Elif Çakır ile "Gündem Özel'' programında gündemi değerlendiriyor. 

Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları şöyle: 

"İttifakla ilgili konuşurken seçim kanunun değişmesi yönünde talep geldi. Biz bu değişikliği görelim dedik. Nihayet seçim kanunu çıktı. İktidar kendi koltuğunu korumak için birtakım değişiklikler yaptı. Bizim bu kanuna göre çıkıp yeniden değerlendirme yapmamız lazım.  Biz en çok milletvekilini nasıl yapabiliriz bunun çalışmalarını biz yapıyoruz CHP olarak. Eminim diğer partiler de yapıyorlardır. Anladığım kadarıyla da Temel Bey de tartışmış, ittifak içinde bir ittifak olabileceğini düşünmüş. Ben de sizin kanalınızda öğrendim. Temel Bey'in düşüncesi ittifaktan ayrılmak değil. Bu düşünceye de saygı duyacağız. 24'ünde toplanacağız bu konu da gündeme gelir. 

Biz şöyle bakıyoruz, bir siyasi partinin tek başına fazla milletvekili çıkarmasının bana göre çok büyük şeyi yok. Ben 10 tane fazla çıkarsam, bir başka ittifak kurduğum parti 5 eksik çıkarırsa değil. Hep beraber nasıl parlamentoda çoğunluğu oluşturabiliriz. Parlamentoda çoğunluğu oluşturduğumuz zaman Türkiye'yi rahatlatmış olacağız. Türkiye'ye demokrasiyi getireceğiz, kutuplaşmayı engelleyeceğiz. 

Her bir ilde aslına ayrı ayrı çalışma yapılması lazım. Her bir ilin durumuna göre seçenek 6 lidere sunulması lazım. Genel kabulün alınması lazım. Biz de yapıyoruz bu çalışmayı, tahmin ediyorum İyi Parti de DEVA da, Saadet de, Demokrat Parti de benzer çalışmaları yapıyorlar. Bu çalışmaları akademik çevrelerin desteğiyle de yapıyoruz.

Millet İttifakı olarak bizim bir hedefimiz var: Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemi getirmek. Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem tek başına cumhurbaşkanı getiremeyeceğine göre parlamento çoğunluğu gerekiyor. Önemli olan hedefe ulaşmak, önemli olan demokrasiyi getirmek. Bir partinin tek başına girmesi veya parlamento çoğunluğu olmadan fazla oy almasının bir anlamı yok. 

Benim şahsi kanaatim, her türlü öneriye açık olduğumu da belirteyim, ama benim gördüğüm kadarıyla Millet İttifakı üzerinde bir konsensus sağlanmış vaziyette.

Ortada çatlama falan yok, liderler gayet samimiler. Masadaki uyum şöyle; bir gündemimiz var zaten. Örneğin Demokrat Parti'nin sayın genel başkanı pazartesi günü ev sahipliği yapacağı için gündemi oluşturacak. Bize soracak hangi gündem maddeleri olsun diye. Sonra bir metin hazırlayacak, bu metni genel başkan yardımcılarına gönderecek. Mutabakat sağlandıktan sonra da zaten gündem olarak masaya geliyor. Oturup yuvarlak masanın etrafında konuşuyoruz. 

Gültekin beyin attığı tweet üzerinden bazı rahatsızlıkların ortaya çıktığı bilgisi doğal olarak bize de geldi ama Gültekin bey daha sonra bir tweetiyle yanlış anlaşıldığını, neyi kast ettiğini biraz daha aydınlatarak sorun çözüldü. Sonuçta bir yanlış anlama var, kast ettiği daha farklı. Sayın Genel Başkan Gültekin bey sadece beni değil diğer partilerin genel başkanlarını da ziyaret edecek, gündem taslağını onlarla konuşacak, hangi konuları gündeme alalım diye düşüncelerini alacak. Ayın 24'ünde de toplanacağız.

Küçük bir yerin belediye başkanlığını kazanmış biri Macaristan'da aday gösterildi. Çok da erken gösterildi, çok tartışma konusu oldu. Ayrıca Macaristan bize hiç benzemiyorki. Orada kişi başına gelir 18 bin dolar, bizde 8 bin dolar. Dolayısıyla bizim yapımızla Macaristan'ın yapısı arasında dünya kadar fark var. Bizde toplum nefes alamaz hale geldi. Orada da baskı var ama en azından AB'nin gözetimi var, AB'nin belli kriterleri var onlar uygulanıyor. Ayrıca bizim kültürümüz farklı onların kültürü farklı. Dolayısıyla ben, orada 6 lider bir araya geldi seçimi kaybetti Türkiye'de de 6 lider bir araya geldi... Bir tek 6 rakamı benziyor. Bizde liderler samimi olarak masaya oturuyorlar ve samimi olarak Türkiye'nin nefes almasını istiyorlar. Ekonomide ciddi sorunlarımız var. Ciddi derin bir yoksullaşma var. Yoksullaşmanın fotoğraflarını gazetelerde televizyonlarda görüyoruz insanın içi acıyor. Halktan da destek alıyoruz, alana çıktığımızda bu desteği görüyoruz. Vatandaş da bıçak kemiğe dayanmış gibi bir pozisyonda. 

6 liderin tarih önünde bir sorumluluğu var. Biz Türkiye'yi buradan çıkarmak zorundayız. Biz küçük hesaplar peşinde koşup bu ittifakı bozamayız. Çünkü bu ittifak Türkiye'yi aydınlığa çıkarma konusunda bir araya gelen, hiçbir kişisel hesap gütmeyen bir ittifaktır. 

Doğru aday, güven veren aday olacak. Taahhüt edilenleri seçildikten sonra yapacak bir aday olacak. Taahhüt edilenleri yapma konusunda 6 liderin de güveneceği, hepimizin de güveneceği bir kişi olması lazım. Karar verirken de elbette toplumun nabzı da tutulur, gerekirse aramızda oturur konuşuruz. Temel nokta güvendir. Siz bir taahhütte bulunmuşsunuz. Yetki verdiğiniz kişi seçildi. Dediki 'ne kadar güzel bir imzayla hepsi oluyor nereden çıktı bu parlamenter sistem' derse ne yapacağız?  

Gerçekten devleti bilmek zorunda seçeceğimiz aday. Devletin kurumlarını bilmesi lazım. Devlette liyakatın gelmesi lazım. Bizim partili o partili kesinlikle dememek lazım. Kim o işi en iyi biliyorsa o kişiyi göreve getirmek lazım. Artı bundan sonraki süreçte ondan sonra aynı kararlılığın 6 lider tarafından götürülmesi lazım. 6 lider gerçek kabine.

Güven içinde seçime gitmemiz lazım. Sandıkların güvenle korunması lazım o konuda da çalışmalarımız var. Dolayısıyla her alana bir şekliyle nüfuz ediyoruz.

Benim şahsi kanaatim seçime tek adayla gidilir, birinci turda kazanılır, mesele de biter.

Son toplantıda şunu söyledik. Bize cumhurbaşkanı adayı sorulduğunda, biz seçeceğimiz cumhurbaşkanının niteliklerini paylaşacağız. O niteliklere sahip olan birisini ittifak olarak seçeceğiz ve arkasında duracağız. Yeri zamanı gelince o niteliklere uygun ismi kamuoyuyla paylaşacağız. İçimizden biri de aday olabilir. 

Devleti kamuoyu araştırmalarıyla değil, devleti yönetecek kişinin devleti bilmesi ve tanıması lazım. Sıradan bir seçim yapmıyoruz, bu seçim Türkiye'nin kaderini belirleyen bir seçim. Toplum bunun farkında, hepimiz bunun farkındayız. Ben bu milletin ferasetine inanıyorum. Doğru seçimi yapacaktır. 

Çok iyi bir aday seçeceğiz ve gerçekten Türkiye'yi çok iyi yöneteceğiz. Bütün hazırlıklarımız var. Bütün partilerden de daha hazırlıklıyız onu da ifade edeyim. Yani iktidar partisi dahil onlardan daha hazırlıklıyız. Taha Bey ne yaparlarsa yapsınlar, bütün sandıklarda güvenliği sağlayacağız. Bizdeki veriler hiçbir partide yok. İktidar partisi dahil. Biz son 5-6 seçimde kim hangi sandıkta oy kullanmış onu biliyoruz. Müthiş bir dijital altyapımız var, müthiş bir kadromuz var, yetenekli bir genç ordumuz var hepsi sandıkların başında olacak. Kaldı ki bunu sadece CHP olarak söylüyorum. 5 parti daha var.

Ben daha önce gündeme geldiğinde sayın Akşener iyi bir Başbakan olur dedim zaten.

Cumhurbaşkanını seçme konusunda iradeyi koymaya bakıyoruz. Türkiye küçük oy hesaplarıyla iktidara yönelme lüksüne sahip değil. Tam tersine ortak, beraber hareket etmek gerekiyor. Dünya kadar sorunumuz var, bunların çözümü konusunda hareket etmemiz lazım. 

Ben Muharrem İnce'nin adaylığının hata olmadığını düşünüyorum.

Editör: TE Bilişim