Sofraların olmazsa olmazı ekmeği üreten fırıncı esnafı derdini Son Mühür Tvde ‘Gün Başlıyor’programında dile getirdi. ‘’Fırıncı esnafı zor durumda, bunu vurgulamak isterim’’ sözleriyle sıkıntılarını paylaşan İzmir Fırıncılar Odası Başkanı Kemal Sırtı ’’çünkü biz 24 saat boyunca ağır şartlar altında çalışıyoruz. Girdi maliyetlerimiz yüzde 300-400 oranında artıyor. 33-34 kalem girdi maliyetimiz var. Ama dışarıdan hep günah keçisi de biz oluyoruz’’ hatırlatmasında bulundu. 

İşte Kemal Sırtı’nın açıklamalarından öne çıkan detaylar... 

GÜNAH KEÇİSİ BİZ OLUYORUZ 

Herkes fırıncıya kızıyor. Ekmeğe zam mı olur? Diye bize kızıyor. Ama düşünmüyor ki, elektrik, doğalgaz fiyatları ne diye. En büyük sıkıntımız elektrik ve doğalgaz maliyeti. Asgari ücret aşırı derecede zamlandı. Ekmei Aralığın başında 5 lira yaptık, aldığımız artışı asgari ücrete gelen zam aldı götürdü. Bizim maliyetlerimiz kepengi kaldırdığımızda başlıyor. O fırın yandığı anda günlük 10 bin lira masrafımız var. Sıkıntılarımız, dertlerimiz çok.  

PANDEMİDE GECE GÜNDÜZ ÇALIŞTIK 

Pandemide evimize girmedik. 24 saat çalıştık. Üretimiiz arttı ama zararımız birken, beş oldu diyebilirim.  

Girdi maliyetlerimiz sürekli değişiyor, ekmek narha bağlı, fiyat almak istiyoruz, alamazsın diyorlar. Un maliyeti ekmekte yüzde 33 tutarındadır. Bunun geri kalanı 33 kalem girdidir. Bize iyileştirme için doğalgaz indirimi lazım, elektrik indirimi lazım, su indirimi lazım. Bunlar çok ciddi maliyet kalemleri. Geçen gün bir esnaf arkadşım aradı, bana 120 bin lira elektrik faturası geldi’ dedi. Bu adam ufak bir kara fırıncı. Bu ödemeyi nasıl yapacak? Daha önce geliyormuş, 20 bin-30 bin lira. Bu şartlar altında eziliyoruz. Bir koli maya 70 liraydı şu an 350-400 lira.  

DEVLETİMİZ UNA DESTEK OLUYOR 

Devletimiz şu an bize tahsis un veriyor. Un fiyatı 550-600 lirayken biz 325+ KDV’yle un alıyoruz. Bu bizim yaramızı biraz kapatan bir destek. Ama ya diğer maliyetler? Bir manav, bir market, bir kasap anında etiket değiştirebiliyor, ama biz fiyatımızı öyle değiştiremiyoruz.  

Fırıncı esnafı fedakardır, cefakardır. Çoğu ailesiyle yapar, severek yapar. Benim dede mesleğim. Bizim fırın 1955’te kurulmuş.  

ELEMAN BULAMIYORUZ 

Fırıncı esnafı eleman bulamıyor. Bi eleman bulamıyoruz. Yeni projemiz var, eleman yetiştirmek istiyoru. Bizde işçi sıkıntısı en büyük sıkıntılarımızdan biri. Biim çalışma şartlarımızı da iyileştirmemiz lazım. 

BİZİM TATİLİMİZ NEDEN YOK? 

 Mesela bizim niye tatilimiz yok? Ben bunu hep kendime sorarım. Hatta anket de yaptırıyorum İzmir genelinde. Biz niye ailemizle oturup kahvaltı yapamıyoruz? İşçilerimiz ailesiyle bir pazar günü çıkıp dolaşamıyor? 24 saat çalışıyoruz. Gece gündüz çalışıyoruz. Dedem vefat ettiğinde ben dedemin cenazesine gidemedim. Böyle çalışıyoruz biz.  

İŞSİZLİK VAR DENİYOR AMA! 

Herkes çocuğunun doktor, mühendis olsun istiyor, masa başı olsun istiyor ama bu ülkenin lokantacıya da, fırıncıya da, yani küçük esnafa ihtiyacı var. Ben tezgahtar bulamıyorum, şoför bulamıyorum. Ama dönüp bakıyorsunuz, işsizlik var! Herkes yakınıyor çalışmak istiyoruz, iş yok diye, biz kapı kapı dolaşıyoruz eleman lazım diye.  

İŞ GARANTİLİ KURS AÇIYORUZ 

Esnaf Birliğimizin önerliğinde bir projemiz var, 440 saat sürecek, günlük 100 lira harçlık verilecek, inşallah 30 kişilik bir kurs açıyoruz. Şu an kursiyerleri toplama aşamasındayız. Tarih kısa zamanda açıklanacak. Bu kursiyerleri yüzde 100 iş garantili yetiştireceğiz. Bu 30 kursiyerin 25-26 tanesini usta olarak yetiştirmeyi düşünüyorum. Kolları sıvayıp ben de gireceğim bu işe.  

Editör: TE Bilişim