İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (İESOB) Başkanı Zekeriya Mutlu, "Ramazan ayı itibarıyla pek çok meslek kolunda faaliyeti durdurma veya sınırlandırma tedbirleri uygulanıyor. 17 Mayıs’a kadar yeme içme sektörü yeniden paket servise döndü. Kahvehane, kafe, çay bahçesi, internet kafe, düğün salonu, hamam, sauna, güzellik merkezi salonları gibi işyerleri ise kapalı olacak. Sınırlandırmaların sürdüğü bir süreçte esnaf kesimine yönelik desteklerin de devam ettirilmesi gerekiyor" dedi. 

Son tedbirlerin esnafın belini biraz daha büktüğünü belirten Mutlu, "Bir yılı aşkın süredir yaşanan süreçten olumsuz yönde en fazla esnaf sanatkarlarımız etkilenmiş, mevcut sorunları daha da ağırlaşmıştır. Faaliyetlerimiz durdurulmuş veya sınırlandırılmış, çalışabilen üyelerimiz ise insanların tüketimlerini kısması nedeniyle büyük iş kaybına uğramışlardır." ifadesini kullandı.

ESNAFIN BEKLENTİLERİ

Son tedbirlerin yeni desteklerle birlikte hayata geçirilmesini isteyen Mutlu, esnafın beklentilerini şöyle sıraladı: 

- Kısa çalışma ödeneğinin sonlandırılması yanlış olacaktır. Sektörlere yeni kapanma önlemleri getiriliyorsa, kısa çalışma ödeneğinin de uzatılması gerekir ki, üyelerimiz de yanlarında çalışanlara kol kanat germeye devam etsin.

- Üyelerimiz gelecek kaygısı yaşamaktadır. Esnaf sanatkarlar nakdi yardımlardan yeterince yararlanamadı, kredilerle borçlandı, iş potansiyelini kaybetti,  borcu borçla öder hale geldi. Kirasını, vergisini, elektriğini vb ödemelerini yerine getiremiyor. Üstelik sürecin ne zaman biteceğini de kimse bilmiyor. Salgın bitse bile bu sıkıntıların ardından esnafın kendine gelebilmesi çok zor olacaktır. 

Bu şartlarda, devletin esnaf kesimine uygun şartlarda finans desteği sağlaması elzemdir. Üyelerimiz yeniden ayağa kalkabilmek için, bir kaç yıl geri ödemesiz, uzun vadeli, düşük faizli bir toparlanma desteğine ihtiyaç duymaktadırlar.

- Sokağa çıkma yasaklarının olduğu günlerde, hipermarketlerin sokak aralarına kadar giren şubelerinin çalışması haksız rekabet yaratmaktadır. Hafta sonu kısıtlamalarında fırın, kasap, manav, şarküteri gibi temel ihtiyaçları satan bazı işyerlerimiz açıkken diğer üyelerimiz çalışamamaktadır. Oysa 3 harfli mağazalar olarak tabir edilen bu şubelerde, ayakkabıcı, tuhafiyeci gibi çalışmasına izin verilmeyen esnafımızın ürünleri de satılabilmektedir. 

Önerimiz, kısıtlamalı günlerde bu mağazalarda da temel ihtiyaç dışında kalan tüm ürünlerin satışının (alkollü içkilerde olduğu gibi) yasaklanmasıdır. İşyerini açamayan üyemizin sattığı ürünler, sınırlı günlerde bu mağazalarda da satılmamalı, yasaklar adil şekilde uygulanmalıdır.

- Neredeyse işyeri kirasına yakın bedellere ulaşan katı atık faturalarına artık kesin bir çözüm getirilmelidir. Katı atık devletin koyduğu bir bedeldir. Katı atık bedelinin alışveriş merkezi veya hastane gibi büyük kapasiteli yerlerden alınması normaldir. Ancak temizlik vergisi veren ve işyeri uzun süredir kapalı olan küçük işletmenin veya ayakkabı satan bir esnafın katı atık bedelinden ya muaf tutulması ya da sembolik bir ödeme yapması daha doğru olacaktır.

- Sokağa çıkma yasağı ve seyahat kısıtlamaları nedeniyle yurt içi ve yurt dışı piyasalarında oluşan talep daralmasından ötürü pek çok meslek kolu önemli iş kaybına uğramakta, üretimin daralması / arz talep uyuşmazlığı gibi nedenlerle hammadde tedariklerinde büyük sorunlar yaşanmaktadır.

Editör: TE Bilişim