4 Ekim Hayvanları Koruma Günü’nde farkındalık yaratmak amacıyla İzmir Barosu üyeleri, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi önünde basın açıklaması yaptı ve açtıkları stantta sokak hayvanları için kedi ve köpek maması dağıttı. İzmir Barosu Hayvan Hakları Komisyonu üyesi avukatlar sonrasında da daha önce yine baro tarafından bölgeye yerleştirilen mamamatiklerin ve bulundukları alanın temizliğini yaparak mama takviyesi yaptılar.

İzmir Bölge Adliye Mahkemesi önünde gerçekleştirilen basın açıklamasında bir yıl önce Meclis’e sunulan ancak pandemi dolayısıyla genel kurul gündemine alınmayan Hayvan Hakları Yasası’nın bir an önce yasalaşması için gerekli çalışmaların yapılması istenerek, “Hayvan haklarını savunmak yaşam hakkını savunmaktır. Yaşam hakkının ihlali anlamına gelen hayvanlara karşı yapılan vahşet ve zulüm içeren bu eylemlerin acilen önlenmesi adına İzmir Barosu Hayvan Hakları Komisyonumuz olarak Meclisi göreve davet ediyoruz” denildi. Açıklama sonrası konuşan İzmir Barosu Başkan Yardımcısı Av. Özgür Yılmazer ise hayvanların da şiddet görmeme, tecavüze uğramama, işkence eziyet görmeme hakkı olduğunu ifade ederek, “Sürekli bunu dillendiriyoruz ama maalesef bir türlü duyuramıyoruz. Bir yasa tasarısı var Meclis’te beklemekte ama çıkarılması için ne bekleniyor daha biz bunu anlayabilmiş değiliz. Bir kez daha buradan talep ediyoruz; biran önce bu yasa çıkarılsın ve artık hayvanlar da hak ettiği değere kavuşturulsun” diye konuştu. Av. Yılmazer İzmir Barosu tarafından hazırlanan afiş ve broşürlerin adliyeler ve resmi kurumlara dağıtılacağını ifade ederek, aynı zamanda Baro Bahçe civarında bulunan ve beslenmeleri Baro Bahçe çalışanları tarafından gerçekleştirilen iki köpeğin baro adına sahiplenileceğini belirtti.

İzmir Bölge Adliye Mahkemesi önünde yapılan ve İzmir Barosu Hayvan Hakları Komisyonu üyesi Av. Tuğçe Berber tarafından okunan basın açıklamasının tamamını şöyle:

Değerli basın mensupları, sayın meslektaşlarım, sevgili hayvan severler;

Bir türlü rahat bir vicdanla kutlayamadığımız 4 Ekim Hayvanları Koruma Günü sonrası bugün burada sokaklarımızı, evlerimizi, dünyamızı paylaştığımız can dostlarımız için toplanmış bulunuyoruz.

'5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nun, hayvanları koruyamadığı, caydırıcılığının olmadığı özellikle pandemi döneminde gün geçtikçe artan üzücü olaylarla bir kez daha gözler önüne serilmiştir. 

'Maalesef ki medyaya yansımayan hayvanlara yönelik kötü muamele, işkence, yaralama, öldürme ve cinsel istismar eylemlerinin yaşandığı bilinmekte yine de bu durumlara göz yumulmaktadır.

'Mevcut 5199 sayılı Kanunun 14. maddesindeki yasaklı olarak sayılan bu eylemler bireysel olabildiği gibi, hayvanların bakımı ile yetkili kişi ve kurumlarca da gerçekleştirilmekte ve bu durumlar vicdanın kabul edemeyeceği görüntülere sebep olmaktadır.

'Söz konusu eylemler sadece mağdur olan hayvanları değil toplumun ruhsal sağlığını da olumsuz etkilemekte; tespit edilebilen faillerin sadece cüzi tutarlardaki idari para cezası ile cezalandırılması ve sonrasında toplum içinde serbestçe geziniyor olması da toplumun adalete olan inancını zedelemektedir.

'Hayvan Haklarını savunmak yaşam hakkını savunmaktır. Yaşam hakkının ihlali anlamına gelen Hayvanlara karşı yapılan vahşet ve zulüm içeren bu eylemlerin acilen önlenmesi adına İzmir Barosu Hayvan Hakları Komisyonumuz olarak Meclisi göreve davet ediyor; geçtiğimiz yasama yılında pandemi süreci bahane edilerek meclis gündemine alınmayan, 1 yıl önce sunulan tasarının gündeme alınarak Hayvan Hakları yasasının bu yasama yılında bir an önce yasalaştırılmasını talep ediyoruz.

Bu talebimizin zorunluluk arz ettiğini tüm hayvan severler olarak yasa koyucuya ve kamuoyuna bildiririz.

Editör: TE Bilişim