İzmir Depremzedeleri Derneği (İZDEDA) Başkanı Haydar Özkan, deprem sonrası telafi edilemeyen can kayıplarının yanına, hasarlı binalar nedeniyle büyük mağduriyetler yaşayan binlerce insanın eklendiğini söyledi. Özkan, Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ve CHP İzmir İl Başkanı ile olan buluşma ve görüşmelerini anlattı, şunları söyledi:

Yerel medya bizi yalnız bırakmıyor
“Öncelikle basın kuruluşu olarak her zaman yanımızda olduğunuz için teşekkür ederim. Yerel medya olmasa biz öleceğiz. İzmir medyası bizim hep yanımızda oldu. Sayın Tunç Soyer başkanımızla görüşmemiz depremde hayatını kaybeden arkadaşlarımızın ailelerini bir yemekte buluşturma amaçlıydı.  29 Ocak günü gerçekleştirdik. Bizim sorunlarımızla zaten çok ilgili başkanımız. Emsalle ilgili konuyu sağ olsunlar çözdüler. Şimdi özellere iniyoruz, Bornova’da 9 apartmanın olduğu bir yer mesela orayla ilgili konuştuk.”

Maliyetler çok artınca sıkıntı büyüdü
İzmir Depremzedeleri Derneği Başkanı Haydar Özkan, TOKİ’nin alana   parsel bazında giriş yaptığını, inşaatları yapma önerisinde bulunduklarını belirtirken, “Bizlere ada bazlı yapılabileceğini söylemişlerdi daha sonra parsel bazına kadar indiler. Bizim depremzedelerimizden 200-250 tane dilekçe gitti. Bizim binalarımızı da siz yapın diye. Çünkü biliyorsunuz ekonomik olarak kötü durumdayız. Müteahhitler 500 bin lira istiyordu, şimdi 900 bin liraya kadar çıktılar” dedi. Özkan şöyle devam etti:
“Bizim şöyle bir endişemiz oluşmaya başladı, proje alanlarındaki binaları 7 kat değil de  5 katlı yaptıkları için oradaki örnek teşkil edeceğini ve dışarıdaki inşaatların da 5 katlı olabilir mi soruları gündeme geldi.  Biz de buna karşı çıktık. Çünkü bizim konuşmamız şöyleydi. TOKİ buraya girdiğinde bizim geçmiş dönemde almış olduğumuz haklarımız, K planları kullanılacaktı. Yani yıkıldığı katıyla yıkıldığı metrekare yapılacaktı.  Aynı zamanda emsali de devletimiz kendisi satın alacaktı son iki katı, orayı da maliyetten düşürecekti. Daha sonra proje alanındakiler 5 kat olunca biz endişelendik.  Henüz bakanımız Murat Kurum ile görüşemedik ama böyle bir sorun var.”

Başkandan talebimiz oldu
Özkan, Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’den bir talepleri olduğunu da söyledi, şöyle devam etti:
“Biz de böyle bir durumda belediye başkanımızdan şunu istedik. Acaba siz de böyle bir durumda farklı bir güç olarak devreye girebilir misiniz dedik.  Kendileri bu konuyu değerlendirip daha sonra dönüş yapacaklar. Eğer olursa bizim için çok iyi olur. Müteahhitler de fazla fiyat veriyor diye zan altında bırakmak istemiyorum, çünkü piyasa böyle yani. Bugün 1 lira dediğin yarın 1.5 oluyor şimdi müteahhitte ne diyebilirsiniz? Mayıs ayında depremzede anlaşma yapmış Eylül Ekim ayında başlayacak inşaat, başlayamadı maalesef. Müteahhit geldi ben yapamıyorum dedi. Ben o müteahhitte teşekkür ediyorum başlayıp da yarıda bıraksaydı daha büyük mağduriyet olacaktı.”

CHP ziyareti 
CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel’e yaptıkları ziyarette de destek istediklerini belirten İzmir Depremzedeleri Derneği Başkanı Haydar Özkan, şöyle devam etti:
“Orada da destek istedik. Kredilerle ilgili konumuz çok sıkıştı. 15 ay boyunca biz kredi de kredi dedik. Biz başladığımızda 2 yıl ötelemeli 20 yıllık krediyi 200 bin lira yetmiyor diye 400 bin lira olsun dedik. 400 bin lira çok olur diye düşünüyorlardı. Şimdi ise 400 bin lira yetmiyor. Çünkü 500 bin liralık maliyetler konuşuluyordu şimdilerde 900 bin lira isteniyor. Müteahhit 500 bin derse, aldığımız emsal de 200-300 bin liralık indirim yaparsa, diğer taraftan devletimizin vereceği kredi 200-300 bin oranlarında bize yeterdi diye düşünüyorduk. Şimdi biz diyoruz ki 2 yıl ötelemeli kredimiz 500 bin lira değerinde olsun ki, müteahhite vereceğimiz değer de ayarlanasın. Ama tabi 500 bin lirayı da biz nasıl ödeyeceğiz onu da bilmiyoruz. O dönemde 1000 lira geri ödemeli 20 yıllık bir kredi olacaktı. Şimdi kredi çektiniz, devletimiz sıfır faiz uyguladı bize desek yine ayda 2000 lira geri ödeme yapılacak. Adam 2500 lira maaş alıyor zaten bunu nasıl ödeyecek?”

TMMOB’ye protesto nedeni
İzmir Depremzedeleri Derneği Başkanı Haydar Özkan, Mimarlar Odası binası önünde yaptıkları protestonun nedenlerini de anlattı. Meslek odalarının emsal kararlarına dava açmasına tepki gösteren Özkan şöyle dedi:
“Bu Sorun çözülmedi ve sorunu kilitlemeye çalışıyorlar. Şu anda yapılan uygulamayı hiçbirimizin aklı almıyor. Ticaret Odası da biliyorsunuz burada taraf oldu emsale. Emsale dokunmayın dedi. Buradaki aklın ne olduğunu ben bilmiyorum. Hiç kimse de algılamıyor zaten. Rant söz konusuyla önümü iliklerim karşılarında. Ben şunu düşünüyorum acaba bu mesleklerdeki kişiler Acaba kendilerini önemsenmesi mi istiyorlar? Yoksa farklı bir mantık mı var? Mesela belediyeyi sıkıştıralım da bizim odamıza para versin biz de bu planları yapalım, bir sene daha beklesinler, planları yapacak olan şehir plancılarımıza iş bulalım diye mi düşünüyorlar? Ben anlam veremiyorum. Bir hafta önce ekmeğimize sahip çıkalım diye kendileri yürüyüş yapıyorlar, bir hafta sonra ben gidiyorum ekmeğimizle oynamayın diyorum onlara. Bu bir çelişki değil mi?”

Bu nasıl bir ilkeli duruş ?

TMMOB bileşenleri sert dille eleştiren Haydar Özkan şöyle devam etti:
“Şimdi sizin ilkesel duruşunuz şunu mu söylüyor bana. Siz kendiniz Makine Mühendisleri Odası binasını yapıyorsunuz 17 katlı, ama benim 7 katlı binama karşı çıkıyorsunuz. İlkesel duruş bu mudur? Bu bölgedeki yüksek binalar ilkesel duruş mudur? Bunu yapmayın, güldürmeyin kendinize. Bunun adına bana sorarsanız popülist yaklaşım deniyor. Bu ülkede benim de karşı çıktığım bir sürü kanun delindi. Ama hep zenginden yana delindi. Hiç fakire doğru yaklaşılmadı. 15 aydır kredi istiyoruz biz. Otomobil KDV oranları indiriliyor. Ben zaten o aracı alamıyorum ki. Bir tane iş adamının bir gece bankaya olan borcu ödeniyor. Biz bunları görmüyor muyuz? Biz bunları söylemiyoruz diye aptal değiliz. 99 yılında koyulmuş bir vergi var, bunu ben ödüyorum. Adı da deprem vergisi. Ve ben deprem yaşıyorum. Ve ben deprem vergisi nerede bunula benim evimi yapın demiyorum. Kredi verin diyoruz, hibe istemiyoruz neden bu kadar korkuyorsunuz ki? 0 faizle bize kredi verin, biz bunu ödeyelim geri diyoruz. Biz siyasetten anlamıyoruz, hesaplardan anlamıyoruz. Biz sadece evimize girmek istiyoruz. Neyin peşindeyiz anlamıyorum ki, 15 ay geçti ve kimse kılını kıpırdatmıyor. Burada bir gerçeklik var İzmir’in nüfusunun onda biri mağdur.”

Editör: TE Bilişim