İzmir Depremzedeleri Dayanışma Derneği Başkanı Haydar Özkan emsal artışıyl ilgili hazırlanan bilirkişi raporunun depremzedelerde büyük hayal kırıklığı yarattığını vurguladı. Emsal artışı verildiğinden bu yana TMMOB’un ve bağlı odaların itirazı kamuoyunun malumudur. Nihayetinde ilgili imar planının iptali talebiyle hukuki süreç başlatmışlardır. Mahkemenin talebiyle hazırlanan bilirkişi raporunu redettiklerini vurgulayan Haydar Özkan; Tüm sivil toplum kuruluşlarını, depremzedelerimizi, İzmirlileri, davaya müdahil olmaya, bu garabetin karşısında durmaya davet ediyoruz. Halen heyetin depremzedelerimizin faydasına, yani kamu yararını gözeten bir karar alacağını umuyoruz. Aksi taktirde bunun hesabını depremzedeye kim verecektir' diye sordu.

İşte depremzedeler adına İZDEDA Başkanı Haydar Özkan'ınbasın açıklamasının tam metni...

BASINA VE KAMUOYUNA,
30 Ekim 2020 tarihinde Seferihisar açıklarında gerçekleşen deprem sebebiyle yıkılan binalarda 117 insanımız hayatını kaybetti ve pek çok bina hasar aldı. Yaşanan bu vahim depremde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı verilerine göre İzmir il sınırları içerisinde 79.272 adet bağımsız bölüm ağır, orta ve az düzeyde hasar görmüştür. Yıkılan veya hasar alan bu binaların önemli bir kısmı depremde en çok yarayı alan Bayraklı ilçesi sınırları içerisindedir. Ayrıca bütün ilçelerimizde  hasarlı binalar mevcuttur.
Aradan geçen 27 ayda depremzedelerimiz sorunlarıyla baş başa bırakılmıştır. Dirençli bir kentin inşası için hasar alan binaların dönüşümü elzemdir. Ülke olarak içinde bulunduğumuz ekonomik koşullar ortadadır. 
Yurttaşlarımız her geçen gün daha da yoksullaşırken, evini kaybeden ve borçlanmak zorunda kalan depremzedelerimiz de bu yoksulluktan payını almıştır. İzmir Depremzedeleri Dayanışma Derneği olarak, birçok talepte bulunmakla birlikte, sorunların çözümü için iki noktaya işaret etmiştik. Biri depremzedelere sağlanacak olan, sıfır faizli ve uzun vadeli kredi imkanı iken, bir diğeri ise depremden hasar görmüş alanlara sağlanacak olan emsal artışıydı. Emsal artışını büyük uğraşlar sonucunda almayı başardık. 
Her ne kadar beklentimizi büsbütün karşılamasa da, piyasa koşullarına göre daha düşük bir faizle, kredi kullanımının yolunu açtık.
Emsal artışı verildiğinden bu yana TMMOB’un ve bağlı odaların itirazı kamuoyunun malumudur. Nihayetinde ilgili imar planının iptali talebiyle hukuki süreç başlatmışlardır. Mahkemenin talebiyle hazırlanan bilirkişi raporu biz depremzedeleri HAYRETE DÜŞÜRMÜŞTÜR. 
İLGİLİ PLAN NOTUNUN BİR KAMU YARARI OLUŞTURMADIĞINI İFADE EDEN BU BİLİRKİŞİ RAPORUNU REDDEDİYORUZ. 
Bugün evlerimizin dönüşümü için ortalama 600.000 TL öderken, emsal artışının olmadığı senaryoda bu rakam 1 milyon TL’yi aşmaktadır. Depremzedelerimizin böyle bir borç altına girmesinin imkanı yoktur. Bu plan notu iptal edilirse, bölge halkı arsa olan hisselerini yok paraya satacak, demografik yapı değişime uğrayacak, insanlarımız zorunlu bir göçe maruz kalacaktır. Kamu yararı bunun neresindedir? 
Bölgede yüzlerce metre uzunluğunda, onlarca gökdelen yapılırken TMMOB neredeydi? Artık bıçak kemiğe dayanmıştır. Tüm sivil toplum kuruluşlarını, depremzedelerimizi, İzmirlileri, davaya müdahil olmaya, bu garabetin karşısında durmaya davet ediyoruz. Halen heyetin depremzedelerimizin faydasına, yani kamu yararını gözeten bir karar alacağını umuyoruz.
Aksi taktirde bunun hesabını depremzedeye kim verecektir. Evim yapılsın diye 27 aydır beklerken hayatını kaybeden 14 canın hesabını kim verecektir. Bu karar ortaya çıktığında üzüntüden kalp krizi geçiren depremzedelerimizin hesabını kim verecektir. Tüm kamuoyunu, KAMUOYU YARARINI sorgulamaya davet ediyorum

                                                         

Editör: TE Bilişim