Danıştay 10. Daire, AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesi kararının iptali istemiyle açılan davalar bugün esastan görüşülecek. Birçok sivil toplum kuruluşu temsilcisi ile binden fazla avukatın katılması beklenen duruşmada çıkacak karar, Türkiye’de kadına yönelik şiddetle mücadele konusunda kritik önem taşıyor.

İstanbul Sözleşmesi davası, Danıştay 10. Daire’de bugün saat 09.45’te başlayacak. Danıştay, kararın iptali istemiyle açılan davalar için özel duruşma açma kararı aldı. Duruşmaya katılmak için yaklaşık bini aşkın avukat yetki belgesi alırken, Türkiye Barolar Birliği (TBB) ile çok sayıda baro, kadın örgütleri, siyasi partiler ile meslek kuruluşları da duruşma için çağrıda bulundu.

“Eşit ve şiddetsiz bir yaşam isteyen herkesi hep birlikte hukuka ve İstanbul Sözleşmesi’ne sahip çıkmaya” çağıran EŞİK-Eşitlik İçin Kadın Platformu, davanın “Türkiye’nin geleceği ve hukukun üstünlüğü adına belirleyici olacağını” vurguladı.

Duruşmada tarafların dinlenmesinin ardından Danıştay 10. Dairesi’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılması kararını iptal edip etmeyeceği belli olacak. Daire, kararını daha sonra da açıklayabilir. Ancak karar, kesin nitelik taşımıyor. Bu karara karşı Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’na (İDDK) karşı itiraz edilebiliyor.

Başsavcılık iptal istemişti
Davaya ilişkin görüşünü daireye gönderen Danıştay Başsavcılığı, iptal kararı verilmesini istemişti. Cumhurbaşkanlığı kararının hukuka aykırı olduğunu belirten başsavcılık, “Dava konusu Cumhurbaşkanı Kararı ile feshedilen sözleşmenin onaylanmasına ilişkin 6251 sayılı Kanun’un TBMM tarafından yürürlükten kaldırılmamış olması veya dava konusu Cumhurbaşkanı Kararı alınmadan önce sözleşmenin sona erdirilmesinin uygun bulunduğuna ilişkin yeni bir kanun çıkarılmamış olması nedeniyle, dava konusu Cumhurbaşkanı Kararında yetkide ve usulde paralellik ilkesi uyarınca hukuka uyarlılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır” demişti.

Ne olmuştu?
Kadına yönelik şiddetin önlenmesi konusunda devletlere sorumluluklar yükleyen “Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi” Avrupa Konseyi’ne üye ülkeler tarafından 11 Mayıs 2011 tarihinde İstanbul’da imzalanmıştı. Türkiye, bu sözleşmeyi ilk imzalayan ülke olmuştu. Sözleşmeye ilişkin kanun, 24 Kasım 2011’de TBMM’de kabul edilmiş, Bakanlar Kurulu tarafından da 10 Şubat 2012 tarihinde onaylanmıştı.

Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 19 Mart 2021 tarihinde imzaladığı ve bir gün sonra Resmi Gazete’de yayımlanan kararla, Türkiye İstanbul Sözleşmesi’nden tek taraflı çekilmiş oldu. İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesinde Meclis’in devre dışı bırakılması tartışma yaratmıştı. Erdoğan’ın bu kararının yürütmesinin durdurulması ve iptali talebiyle 200’ün üzerinde dava açıldı.

Danıştay ilk olarak yürütmeyi durdurma talebini görüştü. İki üyenin muhalefet şerhine karşın üç üye, yürütmenin durdurulması talebini reddetmişti.

İtirazı değerlendiren Danıştay İDDK ise beş üyenin muhalefet şerhine karşılık sekiz üyenin oyuyla 10. Daire’nin kararının yürütmesinin durdurulması talebini reddetmişti.

Kararın gerekçesinde, Anayasa’ya göre yürütme yetkisinin Cumhurbaşkanı’nda olduğu, milletlerarası antlaşmaları sona erdirilmesinin de yürütme yetkisine ilişkin olduğu savunulmuştu.

Editör: TE Bilişim