İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, sağlıkçılara yönelik şiddet olaylarına ilişkin konuştu. Toplumun hiçbir noktasında şiddetin kabul edilemez olduğunu ifade eden Memişoğlu, tüm vatandaşların sağlıkçılara sahip çıkması gerektiğini belirtti. Memişoğlu, Almanya'da çok sayıda kişiye tarihi geçmiş aşı uygulandığının ortaya çıkmasının ardından zaman zaman İstanbul'da da gündeme gelen tarihi geçmiş aşı iddialarına ilişkin de açıklamalarda bulundu. Sağlık çalışanlarına yönelik şiddete tepki gösteren Memişoğlu, “Bu ülke sağlık hizmetleri, sağlık çalışanları anlamında çok iyi yerlerde ve vatandaşlarımızın bunun bilincinde olduğunu gördüğümüz için de memnunum. Sağlık çalışanlarına bütün vatandaşlarımız sahip çıksın. Biz sağlıkta sıfır toleransı uygulamak ve bunu sahiplenmek zorundayız. Çünkü gerçekten bu ülkedeki bütün insanlar bugün dünyadaki en iyi hizmetlerden faydalanabiliyorlar. Ben kabullenemiyorum sağlıktaki şiddeti, bütün sağlıkçılar insanları tedavi etmek, şifa vermek için çabalıyoruz. Bunu açıklayamıyorum bir hekim olarak, bir yönetici değil hekim olarak. Çünkü sağlık öyle zor bulunan bir şey ki, sağlıkçı da öyle. Bugün hekimlerimizi mutlu etmemiz lazım, bugün bu kadar savaşın göbeğinde olan ki Covid müthiş bir savaştı ve başarılı olan insan gücümüze sağlık ordumuza en küçük bir şiddeti sıfır toleransla karşılamamız gerekiyor. Bunu sadece sağlıkçılar olarak başaramayız. Bunu bütün vatandaşların, bütün kurumların sahiplenmesi gerektiğini düşünüyorum” dedi.

“Tolerans gösterme şansımız yok, tüm vatandaşlarımızın engellemesini bekliyorum”

Türkiye'nin dünyada sağlık hizmetleri noktasında önemli bir yere geldiğini ve tüm sağlıkçılara gereken hassasiyetin gösterilmesi gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, “Bugün ülkemizin dünyadaki sağlıkla ilgili algısına baktığınız zaman ilk 4 ülke içindeyiz, iyi sağlık hizmeti sunuluyor diye. Dünyanın en gelişmiş ülkeleri diye düşündüğümüz ülkelerden ülkemize İstanbul'a sağlık turizmi ve sağlıkla ilgili çözüm bulmak için büyük bir talep var. Bugün Yakın Doğu'dan, Orta Doğu'dan talep var. İnsanlar niye Türkiye'ye sağlık hizmeti almak için geliyor, bugün sağlık turizminde baktığımız zaman niye dünyanın en popüler ülkelerinden bir taneyiz. Çünkü hem alt yapı hem insan gücü olarak çok iyi hizmet veriyoruz. Ama bu insan gücünü hassasiyetle korumamız gerekiyor. Ben sağlıkta şiddetin personelimizi, sağlık çalışanlarını demotive etmesini tüm vatandaşlarımızın engellemesini bekliyorum.

Sağlıkçıya şiddet demek, esasında bu kadar iyi sağlık hizmeti sunan tüm orduya demoralizayon ve motivasyon kaybına sebebiyet veriyor. O yüzden bunu bizim karşılama, tolerans gösterme şansımız yok. Biz hekimi, hemşireyi şiddete maruz bırakan kişinin cezasını almasını bekliyoruz. Size iyilik yapmaya, sizi tedavi etmeye çalışan ve bu Covid süresinde de gözünü kırpmayan ailesinden ayrılıp, misafirhanelerde, otellerde kalan kendi canından çok insanların canını düşünen bir sağlık ordusuna yapılmasını ben doğal bulmuyorum” diye konuştu.

“SMA testi çok olumlu bir gelişme”

İstanbul'da SMA testlerine gösterilen ilgiden memnun olduğunu ifade eden Prof. Dr. Memişoğlu, “Çok güzel bir uygulama oldu çünkü SMA hastaları, aileler çok mağdur oluyor. Koruyucu anlamında öncesinde yapılıp engellenmesi bence ne kadar sosyal devlet olduğumuzu da gösteriyor. Çok olumlu bir gelişme ben bunu sağlayanlara teşekkür ediyorum. Aile hekimlerimizde yaptırıyoruz. Evleneceklerin bu testi yaptırması kendi geleceklerini de garanti altına alıyor” dedi.

“Reel değerlerle anlık takip ediyoruz"

Türkiye'de uygulanan aşıların sıkı bir şekilde takip edildiğine dikkat çeken Prof. Dr. Memişoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:

“Türkiye'de yapılan bütün aşıların bilim dünyasında onayı var. TİTCK ve Halk Sağlığı tarafından denetleniyor. Bizim aşı takip sistemimizde bütün aşıların ısısı da dahil, kullanım süreleri de dahil takip edilen bir sistemimiz var. Spekülasyonlarla biz aşıları takip etmiyoruz, biz aşıları reel değerlerle anlık takip ediyoruz. Bugün hangi aşıyı nereden nereye taşıdık, nasıl derecede taşıdık, bunun özelliği nedir, kim tarafından kime, nerede yapıldığını ölçebilen bir sistemimiz var. Onun için insanlar spekülatif ‘Aşının tarihi geçti, şöyle oldu, böyle oldu, aşı kayboldu, şuraya gitti' diye hiç düşünmesinler.

Biz bunları birebir takip edebiliyoruz. 2009'dan beri bu sistemimiz var. Bu örnek alınan bir sistem sadece aşıyla ilgili değil, ilaçla ilgili de takip sistemlerimiz var. Aynı zamanda şu anda malzemeyle ilgili Avrupa'da olmayan takip sistemlerimiz var. Aşıyla ilgili emin olun inanılmaz bir hassasiyet var. Sağlık Bakanlığı bu konuda çok iyi yapılanmış, çok hassas, bilim insanları tarafından yönetilen bir aşı sistemimiz var” ifadelerini kullandı.

Editör: TE Bilişim