İzmir'in konuştuğu kanlı pusuda can veren Metin Arslan'ı kaleme alan gazeteci Hakan Gülseven, İndependent Türkçe'deki köşe yazısında ''Çok kimsenin korktuğu bir kişi olmasına rağmen, benim tanıdığım kadarıyla iyi bir kalbi vardı. Samimi söylüyorum. Ve yine benim bildiğim, herkesin de teyit edeceği üzere, genel olarak 'pis' tabir edilen işlere bulaşmıyordu. Dobo Metin'i ancak o olay gecesi kurulan gibi bir pusuyla öldürebilirlerdi. Çünkü onu gören herkesin fark edebileceği bir caydırıcılığı vardı'' ifadelerine yer verdi...

İşte Hakan Gülseven'in 'Dobo Metin'i konu alan yazısından bir bölüm...

Derler ya, yüreğine, bileğine kuvvetli bir adamdı. Abartmıyorum, tüm İzmir zamanında önüne 50'den fazla kişiyi katıp kovaladığına tanık olmuştu.

Haziran ayının 4'ünde, gece yarısına az kala, İzmir'in Göztepe sahilinde bir otomobile arkadan çarptılar. Ardından uzun namlulu silahlarla otomobili taramaya başladılar.

Otomobilde 'Dobo' lakabıyla bilinen Metin Arslan ve arkadaşı vardı. Dobo otomobilden çıktı ama ateş açmaya devam ettiler. Kurtulamadı...

Dobo Metin'le samimiyetimiz yoktu ama tanışırdık. Karşıyaka tribününün efsane isimlerindendir. Yakın yaşlardayız. Maçlarda, Karşıyaka tribünlerinde hep beraber büyüdük. En son geçtiğimiz sonbaharda da İstanbul'da, Balat'ta oturduk, biraz sohbet ettik.

Çok kimsenin korktuğu bir kişi olmasına rağmen, benim tanıdığım kadarıyla iyi bir kalbi vardı.

Samimi söylüyorum. Ve yine benim bildiğim, herkesin de teyit edeceği üzere, genel olarak 'pis' tabir edilen işlere bulaşmıyordu.

Dobo Metin'i ancak o olay gecesi kurulan gibi bir pusuyla öldürebilirlerdi. Çünkü onu gören herkesin fark edebileceği bir caydırıcılığı vardı.

Derler ya, yüreğine, bileğine kuvvetli bir adamdı. Abartmıyorum, tüm İzmir zamanında önüne 50'den fazla kişiyi katıp kovaladığına tanık olmuştu.

Pusu sonrası iki tane tetikçi yakalandı. 'Alacak meselesi' dendi.

Böylece 'Emniyet' vakayı çözmüş, konu kapanmıştı. Hatta tetikçilerin ambulansla kaçma girişimleri falan da haberlerin süsü-sosu olmuştu.

Haberlere, servis edilme tarzına, iktidar medyasında yer alış biçimlerine baktığınızda işkillenmemek elde değil. Sanki konunun üzeri kapatılıyordu...

Dobo Metin'i tanıyor olsanız, konunun bu kadar basit olamayacağını siz de düşünürdünüz. 'Alacak meselesi' imiş!

Kimse bunun ne tür bir 'alacak' olduğunu sormuyor mesela. Dobo Metin'in bahis konusu kişilerle bir alacak-verecek işi olma ihtimali -bence- olamazdı.

O halde konuyu deşeceğiz...

İzmir'in göbeğinde, Göztepe sahilinde, hiçbir kameraya yakalanmayan çalıntı bir araçla Metin'i takip eden ve son derece planlı bir biçimde öldüren kişiler kimdi?

Hepsi 'servis edilmiş' ve 'kopyala-yapıştır' yöntemiyle yayılmış haberler failin 'Camgöz çetesi' olduğunu söylüyordu. İzmir İl Emniyet Müdürlüğü işi çözmüş! Olayı yapan, Camgöz çetesi imiş...

Öyle yazıyor haberlerde...

Editör: TE Bilişim