BASINA VE KAMOUYUNA DUYURUMUZDUR

Zeytin; tarih boyunca barışın sembolü kabul edilmiştir. Kutsal sayılmış ve birçok efsaneye konu olmuştur. İnsanoğlunun yaratılışından itibaren zeytine büyük önem verildiği görülmüştür.  Zeytin ağacı 500 ile 1000 yıl arasında yaşayabilme özelliğine sahiptir. Zeytin ağacı, sadece meyvesi ile değil; dalı, yağı, kökü ve yaprağı ile de, üreticisine katkıda bulunmaktadır. Böylesi mucizevi bir meyveyi korumak, yeşertmek ve büyütmek için hepimizin katkı sunması gerekmektedir.

Türkiye’de zeytinlik alanları 1939 yıllından beri 3573 sayılı zeytin yasasıyla korunmaktadır. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın Maden Yönetmeliği’nde değişiklik yapan yeni yönetmeliği, 1 Mart 2022 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlandı. Buna göre, tapuda zeytinlik olarak kayıtlı olan alanlarda ülkenin enerji ihtiyacını karşılamak üzere yürütülen madencilik faaliyetlerine izin verilebilecektir. Zeytinin dalını kırmaya çalışanların bin ah işittiğini duyduğumuz halde,  yine de kırmaktan vazgeçmediklerini görmekteyiz. Bunun için üzgün, kızgın ve tepkiliyiz.

Hepimiz biliyoruz ki madencilik faaliyetinin bitiminde, Zeytinlik alanın tekrar zeytinciliğe uygun hale gelemeyeceği çok açıktır. Yapılan bu yönetmelik Kamuoyunu yanıltmak için konulmuş bir şarttır.”

Bizlerde, ilgili değişikliğe ilişkin olarak; Foça da faaliyetlerini sürdüren; STK lar, Foça Kent Konseyi, Kooperatifler ile insanı, doğayı, ağacı, hayvanı ve tarımı korumaya gönül vermiş her bir birey olarak; ZEYTİNLİKLERİ MADENCİLİĞE AÇAN YÖNETMELİK İPTAL EDİLSİN, diyoruz.

Tarım alanlarını, meraları, zeytinlikleri, ormanları korumak yerine enerji amaçlı kömür ve jeotermal faaliyetlerde belli şirketlere yönelik yeni imtiyazların gündeme getirilmesi kabul edilemez, diyoruz.

Değişiklikte yer alan “kamu yararı” kavramı geçmişteki olumsuz uygulamalar ortada iken zeytinliklerin geleceği adına ciddi bir tehlikedir ve kabul edilemez, diyoruz.

Faaliyetlerin bitiminde sahayı rehabilite ederek eski hale getirme taahhüdü, geçmiş uygulamalar dikkate alındığında işlevsizdir ve kabul edilemez, diyoruz.

Asırlık zeytinliklerin belli şirketlerin kârı için taşınmaya çalışılması ya da şekilsel yeni zeytinlik dikilmesi taahhüdünün bilimsel hiçbir açıklaması yoktur ve kabul edilemez, diyoruz.

Tarım ve Orman Bakanlığı’nın temel görevi zeytinlikleri koşulsuz korumak, zeytin ve zeytinyağı üretimini artırmak iken, bu görevini yok sayarak, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın doğayı ve tarım alanlarını yok edecek uygulamalarına rıza göstermesi, aracılık yapması kabul edilemez.

Editör: TE Bilişim