Hayat pahalılığının en çok vurduğu kesim olan emeklilerin dertleri Son Mühür Tv’de ‘Gün Başlıyor’ programında masaya yatırıldı. Türkiye Bağımsız Emekliler Platformu Gene Merkezi Yönetim Kurulu Üyesi Ferda Sarıyer ülkemizde yaklaşık eş ve çocuklarla birlike 45 milyona yaklaşan emekli ailesi olduğunu vurgulayarak, Avrupa emeklisinin standardında bir emekli yaşam kalitesi için örgütlü mücadelenin önemine işaret etti.  

‘’2020’de kurulan bir platformuz. Genç bir kuruluşuz’ hatırlatmasında bulunan Ferd Sarıyer’in açıklamalarından öne çıkan detaylar şunlar... 

EMEKLİMİZ ÖRGÜTSÜZ 

 Ülkemizde 13 milyon 850 bin civarında emekli var. Bu emekliler örgütsüz durumda. Bazı emekli sendikaları kuruldu ama izin verilmedi, kapatıldılar. Biz de platform olarak işe koyulduk. 50 küsur ilde örgütlenme tamamlandı. Bizim platformda 2 milyonun üzerinde arkadaş var ve bu rakam her geçen gün büyümekte. Bir ihtiyaçtan doğan bir platformuz. Emeklilerin hakkını koruma konusunda bir boşluk vardı ve bu boşluğu Türkiye Bağımsız Emekliler Platformu doldurmak istiyor.  

TÜZÜĞÜMÜZ HAZIR 

Tüzük komisyonumuz taslak tüzüğü hazırladı. Bunu il temsilciliklerimize göndericez. Son şeklini verip, İçişleri Bakanlığı’na sendika olarak son şeklini vereceğiz.  

MÜCADELE ETMEDEN BAŞARI GELMEZ 

EYT’liler 2015’ten itibaren çok mücadele ettiler. Hiçbir başarı mücadele etmeden gelmez. Amaca ulaşmak istiyorsanız bunun mücadelesini vermek zorundasınız. Yılardır bizi yönetenler, bakanlarımız, milletvekilerimiz emeklilerin durumunu çözeceğiz diyerek geldiler bugüne. Ama bugün maalesef Türkiye’nin en sıkıntılı kesimi emekliler.  

TÜRKİYE’DE YER YERİNDEN OYNAR 

Emeklilern örgütlü mücadelesi başlamış olsa emin olun Türkiye’de yer yerinden oynar. Emekli sayısı 4 milyona yakın, EYT’lilerden de 2 mlyon civarında bir katılım olacağına göre 16 milyonu aşacağız. Bu rakamı eş ve çocukları da katarak hesap ederseniz 45 milyonluk bir kitle yapar. İkitdarın da muhalefetin de aldığı oydan daha fazla oy demektir.  

AÇLIK SINIRI NAZİ DÖNEMİNDEN KALAN BİR AYRINTI 

EYT’liler mücadeleyle bu sonucu aldılar, inşallah örgütlü mücadeleyle biz de alacağız. ‘Açlık sınırı’tanımı Nazi dönemindeki Almanya’da ortaya çıkmıştır. İnsanların ölmemesi için, hayatta kalması için gereken yeme-içmesinin toplamını gösterir. Bu sınırın dışında sosyal yaşamı yok, eğlenmesi yok, gezmesi yok, kültürel faaliyeti yok, sadece o dönemin koşullarında kalori hesabı yaparak Nazi döneminde literatüre sokulmuş bir kavramdan bahsediyoruz.  

EMEKLİ İKRAMİYESİYLE İKİNCİ EL ARAÇ BİLE ZOR ALINIYOR 

Ben Balçova’da MEB Şube Müdürlüğü görevinde bulundum. Balçova Lisesi’nde hem yöneticilik hem öğretmenlik yaptım. Balçova’daki trmal tesislere sağlık turizmi için yabancı turistler geldiğinde onlarla sık sık görüşürdüm. Onların emeklisini gördüğümde nasıl dinç oduklarına tanık olurdum. Bizim 65 yaşındaki emeklimize bak, yoluna zor yürüyor. Aramızdaki fark bu. Bizim emeklimiz tatil için şurdan şuraya gidemeken Avrupa’nın emeklisi dünyayı dolaşıyor. Emekliyi sadece yesin, içsin, evin dört duvarı arasına sıkışsın anlayışı var, biz bu anlayışı reddediyoruz.  

ASGARİ ÜCRETİN ALTNDA OLMAMALI 

8 bin 506 lira asgari ücret belirlendi. Asgari ücret minumum ücret demektir. Bu ülkede en düşük emeklinin asgari ücretin altında maaş almaması gerekir. Biz hatta onun bir tık yukarı çıkmasını istiyoruz en az 9 bin 500 lira olmasını bekliyoruz.  

Ben devlete 42 yıl 3 ay hizmet ettim. Her yıl, 12 ay benden vergi kesildi. 65 yaş haddinden emekli oldum. Benim rahmetli kayınpederim 70’lı yıllarda demiryollarından emekli olduğunda emekli ikramiyesiyle Hatay’da bir daire, bir tane Murat 124 araba alır, yanına da üç beş kuruş parası kalırdı. Bugünkü emeklimiz emekli ikramiyesiyle sıradan bir ikinci el araba anca alabilir. 5 bin 500- 6 bin lira emekli maaşıyla bir ev bile kiralayamazsınız, ev kiraları 8-9 binden başlıyor. Emekliler bugün sefaleti oynuyorlar. Emekli insanca yaşayacak bir yaşam standartına kavuşsun bizim başka bir talebimiz yok. Eskiden kiloyla alınanlar artık taneyle alınıyor.  

POTANSİYELİMİZ VAR 

Biz bunların üstesinden geleceğiz. İyi bir yönetimin elinde emeklimizi Avrupa emeklisinin standartına çıkartacak potansiyelimiz var. İnsanca bir yaşam için bence en düşük emekli maaşının 12 bin 500 liradan aşağı olmaması gerekiyor.  

Editör: TE Bilişim