SON MÜHÜR/HABER MERKEZİ/   Devir teslimini yeni alan 17. Başkan, İGC seçimi öncesinde yaşananları, seçim gününü, gerçekleştireceği projelerini anlatarak, gündemi değerlendirmeyi ve Gazetecilik hakkında da bilgi vermeyi ihmal etmedi. 

İGC 75 yıllık bir çınar 
Mesleği hakkıyla yapan herkesin yanında olduğunu ifade eden başkan, seçimin iki kez ertelenmesinin ardından, üçüncü kez ertelenme olmasın diye gece gündüz çalıştıklarını dile getirdi. 58 kişi ile 30’a yakın toplantı yapıldığını, meslek, mesleğin sorunları, çözüm önerilerini ve projelerini anlatarak siyasi bir seçim havasına girmekten uzak durarak çalıştığını ve bunun faydasını gördüğünü de ifade etti. Seçim sonrasında hiçbir meslektaşını karalamadığını, sonuçların açıklanmasının ardından hep birlikte tek yürek olduklarını vurguladı. İzmir kamuoyu ve Türkiye kamuoyu hatta uluslararası kamuoylarıyla ilgili projelerinin olduğunu dile getiren Gappi, İzmir gazeteciler cemiyetinin 75 yıllık bir çınarı temsil ettiğinin vurgusunu yapmayı da ihmal etmedi. Cemiyette ikinci kez bir kadın başkanın seçilmesine ilişkin olarak;” negatif ayrımcılığa maruz kalıyoruz ve bunun bir karşılığı olmalı tabi ki daha çok kadın olmalı ama başarılı kadın, işini bilen kadın, proje üretebilen insan olmalı ben bunlara inanırım ama şunun altını çok net çizmek lazım bu süreçte de gördük misket başkanın yönetiminde de gördük kadınlar daha kavrayıcı ve kucaklayıcı daha detaylara hâkim olabiliyoruz. Umarım bunu benden sonra kadın meslektaşlarım sürdürür ama önce başarılı duyarlı vicdanlı inşalar olsun isterim” dedi. 
 

“Birçok yandan darbe almış bu sektörde, bedeli masumlar ödüyor”
22 kişilik yönetim kurulu olduğunu açıklayan Başkan, ilk yönetim kurulu toplanasını gerçekleştirdiklerini ve aynı gün saldırıya uğrayan, AFT foto muhabiri Bülent Kılıç için, Türkiye genelinde eş zamanlı bir protesto eylemi düzenlediklerini ifade etti. Türkiyede en ağır darbe yiyen sektörlerin başında medyanın geldiğini, genç Gazetecilerin çalışacak kurum bulamadıklarını, buldukları kurumlar da doğal olarak imkanların çok sınırlı ve birçok Gazeteci’nin bu sektörden kaçmış olduğunu dile getirdi. Bu sorunların sadece bugünün şartlarından kaynaklanmadığını dile getiren Başkan, bunun 30 - 40 yıllık yanlış politikaların sonucu olduğunu ve mesleğin kendi içerisindeki sorunlara da öz eleştiri yapmamanın neden olduğunu dile getirdi.  Birçok yandan darbe almış bu sektörde, bedelini masumlar ödüyor diye de çarpıcı bir açıklamada bulundu. 
 

“Gazetecilik bir ruh meselesidir”
Sektörde yeni mezunların ve genç gazetecilerin işsiz olması ve mesleği yapamadıklarını dile getiren Başkan, bunun herkesin yapabileceği bir alan olması gibi algılandığından özellikle son zamanlarda artan, internet sitesi açarak gazeteciyim diyenlerin artmasından dolayı sektörün zehirlendiğini ifade etti. Sektörel zehirlenmenin önüne geçilmesi için çözüm önerileri sıralayan Gappi; “Bir kere İletişim Fakültesi öğrencilerinin yolunu açmamız lazım.  Ne olursa olsun, bu insanlar 4 yıl bunun eğitimini almış ki eğitim eksikliğini de biliyorum. Ama olsun sonuçta diğer arkadaşlarımızdan farklılar eğitimini almışlar demek ki biraz daha İletişim Fakültesi mezunlarınızın önünü açacağız. Sonrasında, meslekte kalmaya kararlı, bu mesleğin ideolojisini anlayan, ideoloji kelimesi farklı anlaşılmasın bu mesleği yapma ruhu gazetecilik bir ruh meselesidir. Sadece bilgi de yetmez, sadece eğitim de yetmez. İdealiniz olacak, bizim diyeceksiniz ki ben bu mesleği yapmaya kararlıyım başka bir meslekten geçinmeyeceğim diyenleri alacaksınız” diye sıraladı.


“Gençlerle bir tüzük oluşturacağız”
Seçim öncesi tüzük sözü verdiklerini hatırlatan Başkan, genel kurula bir tüzük sunacaklarını ve tüzük komitesinin de sadece üyelerden oluşmayacağının altını çizdi. Gençlerden cemiyete girmek isteyenlere çağrıda bulunan Gappi, gençlerle bir komisyon oluşturalım, onlar oluştursun kriterleri diye de çağrıda bulundu. Ardında hep birlikte mücadeleye başlayacaklarını da dile getirirken, mücadele zor olacak, bireysel değil, toplu mücadele edeceğiz, dayanışma ile bunu aşacağız diye de mesaj verdi. Gençlerin kendilerini geliştirse de, sektörde zor şartlarda çalıştığını ifade ederken, elinde sonunda bu kabuğun kırılacağının da vurgusunu yaptı. Bu kırılma için Cemiyette yaptıkları çalışmalardan bahseden Gappi;” 4 yılda bir akademi kurmaya çalıştık ve ben akademi kısmında çok ağırlıklı rol aldım. Avrupa birliği projesinde ücretsiz eğitimler yapalım bu eğitimlerde de günün koşullarına göre eğitimler olsun. Sosyal medya, dijital medya, video ve görsel işitsel uygulamalar, görsel tasarım uygulamaları ve İngilizce. Bu uygulamaları ücretsiz vermeye başladık. Seçimlerde de herhalde bana oy farkı yaratan çalışma bu akademi ve akademide verdiğimiz eğitimlerdir. Gençlerle kucaklaşma isteğimizdir” dedi.
 

“Bana soruyorlardı ne vaat ediyorsunuz?” birlikte çalışmayı vaat ediyorum””
Genç arkadaşlarımızın önünü açmalıyız diyen Dilek Gappi, seçim sonrası yapacaklerindan;” şimdi ben akademi sözü vermiştim. Eylül ayından itibaren belki bir kısmı online olabilir ama çoğunlukla yerimizde eğitimler yapacağız yine ücretsiz eğitimlerimiz olacak ama bunlara ek eğitimler de gelecek arkadaşlara en çok onu söylüyorum Bu meslekte kalmaya kararlıysanız, bizim örgütümüzün, cemiyetimizin önceliği sizleri geleceğe hazırlamaktır. Ne talep ediyorsanız, işsiz kalan arkadaşlara telif projesi veriyoruz, 9 Eylül gazetesi var cemiyetimizin. Bu tür çalışmalarda arkadaşlarımızla meslektaşlarımızla buluşmak istiyoruz ve bana soruyorlardı en çok ne vaat ediyorsunuz.  Birlikte çalışmayı vadediyorum çünkü kendi başınıza veya az küçük ekibinizle alabileceğiniz yol, başka bir sektörün yeniden canlanması, kendine gelmesi, varlığını ortaya koyabilmesi için herkesin desteğine ihtiyacımız var. O nedenle komisyonlar oluşturacağız birlikte çalışacağız yasal gelişmeleri birlikte takip edeceğiz, kendimizi hissettireceğiz sektör olarak” şeklinde bahsetti. 


 

“Kimin gazeteci olacağına Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı karar vermesin”
Gelecek haftalarda oluşturulacak kongrede çeşitli yerlerden temsilcilerin olacağını ifade ederken, iki arkadaşın yönetimde olacağını, kendisinin ise izleyici olacağını ve kriterleri arkadaşların belirleyeceğini vurguladı. Gappi;” Basın kartı şart değil çünkü biliyorsunuz basın kartı Türkiye’de tamamen karmaşık bir hal aldı. Artık kimin gazeteci olacağına Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı karar vermesin. Bunu normalde cemiyetlerin karar vermesi gerekir, meslek örgütlerinin kararı olsun. Bırakın biz karar verelim, kimin gazeteci olup olmadığını bu kentte. Şimdi biz bunu yapacağız diyeceğiz ki basın kartı şartını kaldırıyoruz yerine şu kriterleri getiriyoruz hangi kriterleri getiriyoruz. Buradan beklentisi olan bu işi hakkıyla yapan arkadaşların koyacağı kriterleri getiriyoruz. Artık bırakın sadece bürokrasi karar vermesin gazetecini kim olduğunu biz karar verelim koşullarımızı ortaya koyalım. Doğru koşullar doğru kriterler getirelim ama bunu asla bir şova dönüştürmeyelim"dedi.
 

“Bu tasarruf önleminin neden basından alınması isteniliyor?”
Dün Cumhurbaşkanı tarafından açıklanan tasarruf değerlendirmesini değerlendiren Gappi; “Yani işte o kadar sıkıntı var ki diyorum ya ne olursa olsun basın sektörü kendi içinde en önemli güçtür Dördüncü erk olarak, biz biraz daha yeniden canlanmalıyız. Kendimizi canlanacağız yeniden sektörü Yeniden halk ve kamuoyu için bir şeyler yapmanın gerekliliğini hissedeceğiz tabi bir sistem gerekir buna. Var olmak zorundasınız. Kurulan sistemi yaratmak için kaynaklar sürekli tek elde toplanıyor ve üstelik bir baskı geliyor mesela dünkü genelgede birkaç tasarruf tedbirinden bahsediyor. Taşıtlarının kullanılması lojmanların olmaması gibi fakat geliyorsunuz gidiyorsunuz işin asıl kısmında dergi ve gazete alımını yasaklıyor. Televizyon ve kurumlara, gazetelere, belediyelerin kamu kurumlarının ilan vermesin yasaklıyor ve son nefes nerdeyse yani diyor ki hayır vermeyeceksiniz. Şimdi öbür taraftan bakıyorsunuz bu tasarruf neden sadece medyaya, somut olarak belediyelerin kendi içinde ama doğrudan çık yazıyor yani aboneliklerden vazgeçin ilan reklam vermeyin diyor. Pardon, bu tasarruf önlemleri alınıyor da neden basında alınması isteniyor. Doğru şeylerden yana gitmeliyiz ne zaman ki ülkede gerçekten tamamen tasarruf önemleri alınır, ne zaman ki çifte maaşlı memurlar olmaz üst düzey bürokratlar olmaz, ne zaman ki Cumhurbaşkanlığından başlayan, diğer yerlere kadar inanılmaz masraflar harcamalar yapılıp bütçeler tekrar tekrar yenilenmez o zamanki buyurun basın üzerine tasarruf yapıncaksanız yapın” diye değerlendirmelerde bulundu. 

Editör: TE Bilişim