Göl ve sulak alanların tehdit altında olduğunu vurgulayan Akça, su yönetiminde de sağlıklı ve güvenilir verinin toplanamadığını aktardı. Akça, su konusunda “kurumlar arasında görev ve yetki açısından otorite sağlayacak bir kurulun oluşmadığı”nı kaydetti. Bu konudaki planlama çalışmalarına da değinen Akça, “çok plan olduğunu ancak uygulanmadını” söyleyerek “Çünkü hem yasal hem kurumsal olarak uygulama ayakları oluşmadı” diye konuştu. Bakanlıklar arasında bazı konularda “sen yapacaksın, ben yapacağım” çekişmesi olduğuna dikkat çeken Akça, “Bu da çok ciddi bir idari sorun, organizasyon sorunu ve bu sorunun hâlâ devam ettiğini düşünüyoruz” ifadelerini kullandı. Su politikasının çok parçalı olmasında 6 farkı yasanın olmasının etkili olduğunu da vurgulayan Akça, “Bu 6 kanunun birbirleriyle herhangi bir irtibatı, bütünlüğü yok. O yüzden de bakanlıkların kendi politikaları var fakat ülkenin bir su politikası yok” ifadesini kullandı.

'Hakikaten karıştı'

Komisyonun başkanı ve eski Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu da bakanlıklarda yapılan değişiklikleri eleştirdi. Eroğlu, “Çevre Bakanlığı vardı. Sonra Çevre ve Orman Bakanlığı oldu. Daha sonra Orman ve Su İşleri Bakanlığı, şimdi Tarım ve Orman Bakanlığı ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı. Yani bunlar hakikaten karıştı” dedi. 

Komisyonda, Kanal İstanbul tartışması da yaşandı. CHP’li Jale Nur Süllü, Kanal İstanbul’un su kaynaklarına etkisini sorması üzerine Eroğlu, “Bizim şeyimizle alakası yok. Siz onu Meclis’te sorabilirsiniz” yanıtı verdi. AKP’li Cihan Pektaş’ın “Proje yapılınca beraber bakarız. Proje yapılacak” demesi ise tartışmayı alevlendirdi. CHP’li Süllü, “Proje yapılmayacak, merak etmeyin, yaptırmayacağız” dedi. AKP’li Yasin Uğur ise “Cumhurbaşkanımız karar almış, etik kurullar karar almış da sizin söylemenizle mi ‘yaptırtmayacağız’ oluyor? Öyle bir şey yok” ifadelerini kullandı. 

Editör: TE Bilişim