CHP İzmir Milletvekili Tacettin Bayır, yeni yıl ile birlikte zam yağmurunun başladığını ve durmadığını belirtirken, “Yeni yılda yeni zam denildi. Hemen ardından sadece elektriğe üç partide yüzde 300’lere varan zam geldi. Aynı şekilde doğalgazda öyle” dedi. Bayır şöyle devam etti:

“Şu an elektrik ve doğalgaz kullanan ailelerin faturaları yeni yeni geliyor ve faturayı alan ‘yandım Allah’ diyor. Vatandaş kazancının neredeyse yüzde 50’sini elektrik ve doğalgaza veriyor. Türkiye’de yaşayan 84 milyon insanı saf yerine koyuyorlar. Türkiye’deki elektrik fiyatı Avrupa’daki elektrik fiyatıyla aynı. Doğru, rakam olarak baktığınızda aynı ama bir şeyi daha söylemeniz lazım, Türkiye’deki asgari ücret şu an 270 euroya tekabül ediyor, ama orada çalışan birisinin aldığı ücret Türkiye’de 20 bin liraya karşılık geliyor. Arada ciddi bir gelir farkı var. Şimdi burada özellikle açlığa mahkum edilen, emekli kesim. Elimizde yarım kuru ekmeğimiz vardı onu da aldılar diye isyan ediyorlar. “

Küçük çocuğun kürsüye çıkarılması üzücü

Trabzon’da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın küçük bir çocuğun mikrofonda CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik açıklamalarını da dile getiren İzmir Milletvekili Tacettin Bayır, şunları söyledi:

 “ Sayın Genel Başkanımız  Kemal Kılıçdaroğlu’nun bize gazete ve televiyonlarda konuşmamamız gerektiğini söylediği, bir küçük çocuğun Trabzon’da konuşturulması var. Gerçekten çok üzücü bir durum. Siyasette bir büyüklerin, televizyon kameraları önünde çocuklarımızın, torunlarımızın eline mikrofon verip ‘yavrum şunları bunları söyle’ demek hiç doğru olmuyor. Bu anlamda bizim, küçük çocuğun haberlerini paylaşmamamız doğrultusunda sayın Kılıçdaroğlu bizi uyardı. Çünkü o daha çok küçük. Örgütlere de çağrımdır, duygulara yenik düşmeden çocuk pedagojisi ne diyorsa onu uygulayın diye bir açıklaması vardı.”

TÜİK’E damat atandı

Türkiye İstatistik Kurumu’nda  yönetim değişikliğini de değerlendiren CHP İzmir Milletvekili Tacettin Bayır, “TÜİK biliyorsunuz çok önemli bir kurum. Ciddi bir kurum olması gerekiyor, bizi yanıltmamalı. Ama bu kurumun başına ne yazık ki; Bayrampaşa Belediye Başkanı Atilla Aydıner’in damadı olan Erhan Çetinkaya’yı getirdiler. Hayırlı uğurlu olsun görevi. Dileriz ki toplum yararına, rakamları gerçekçi olarak verir” dedi. Bayır şöyle devam etti:

“Adalet Bakanlığı’nda da çok önemli bir atama oldu. Abdulhamit Gül görevden alındı, yerine ne yazık ki, geçmişte benim hafızamda çocuk tecavüzleri için ‘küçüğün rızasıyla yapılmış ise, aile karar vermeli’ diyen bir numaralı FETÖ’cü diye bildiğimiz Bekir Bozdağ atandı. Eyvah ki ne eyvah. Biz bugüne kadar adalet sistemi çalışmıyor derken bir de baktık ki Abdulhamit Gül gitti, Bekir Bozdağ geldi. Bundan sonra adaleti nasıl ağzımıza alacağız, telaffuz edeceğiz gerçekten düşündürücü bir durum. Görevden alınanlarla, göreve getirilenleri teraziye koyduğumuz zaman, alınanları arar hale geldik. Biraz daha bilgili, biraz daha araştıran ve soranları da istemiyorlar. Yani ‘kardeşim sen benim dediğimi yap, gerisini karıştırma’ diyorlar. O tip insanları arıyorlar anladığım kadarıyla. Ve şu an baktığımızda mevcut bakanlara baktığımız zaman saray tarafından yönlendirilen, aldığı talimatları uygulayan bakan konumundalar. “

CHP’nin acil eylem planı

CHP İzmir Milletvekili Tacettin Bayır, bu Pazar günü seçim yapılıp iktidar olunması halinde hazırlanan 10 maddelik eylem planını da açıkladı. Bayır, “Bu Pazar yapılacak bir seçimde biz iktidar olacağımıza inanıyoruz, bunların suyunun ısındığını da biliyoruz” dedi. Bayır 10 maddelik reçeteyi şöyle açıkladı.

1- Merkez Bankası’nın başına liyakatlı bir isim atayacağız. Banka siyasetinin müdahalesinden kurtulacağız.

2- Ekonomide kral değil, kuralcılık hayata geçecek. Dolayısıyla stratejik planlama teşkilatını hızla kuracağız. Verilerin saydamlığını ve doğruluğunu sağlayacağız. 

3- Kamu Özel İşbirliği projelerinde, dövizle belirlenen tarifeler ve gelir garantileri ivedilikle Türk Lirası’na çevireceğiz. Gerekirse hukuk çerçevesinde söz konusu projelerin işletme haklarını kamuya devredeceğiz, döviz ile borçlanmaya son vereceğiz, mevduatlarda kur garantisini kaldıracağız. Yani ne demek istiyorum? Şu an da Türkiye, ne yazık ki yaptığı bütün işlerle ilgili ihalelerde taşeron müteahhitlere bu işi döviz karşılığında yaptırıyor. Hatta yap işlet mantığında para bile vermiyor. Siz bu otoyolu kaça yaparsınız diyor, dolar bazında ihaleye çıkıyor, diyor ki sen bunu yapacaksın, biz vatandaştan şu parayı alacağız, alacağımız para da otomobil başına 10 dolardır diyor. Mevduatlardaki kur garantisini de kaldıracağız. 

4- Kamu bankalarının kaynaklarının yandaşlara ve rant projelerine aktarılmasına derhal son vereceğiz. Ziraat Bankası çiftçiye, Halk Bankası esnafa kredi sağlayacak. 

5- Dünya standartlarında bir kamu ihale yasası çıkaracağız. Hükümetin ekonominin günlük işleyişine müdahale etmeyeceğinin güvencesi verilecek. 

6- Bütçe disiplinini sağlayan mali çapalar yeniden güçlendirilmeli, TBMM’de kesin hesap komisyonu kurulmalı, Sayıştay denetimleri uluslararası standartlara ve kaliteye çıkarılmalı. 

7- Yüksek teknoloji içeren, yeşil mutabakata uyumu dijital dönüşümü kolaylaştıracak, doğrudan sermayeye yatırımlarına öncelik vereceğiz. 

8- Bütçede yaratılan imkanlar dar gelirli ve dezavantajlı kesimler4in derhal rahatlatılmasında kullanılacaktır. Aile destekleri sigortasını hayata geçireceğiz. 

9- Gıdada arz güvenliği sağlayacak planlama ve çiftçiye destek tedbirlerini alacağız, sağlık ve ilaç konusunda yeni kapasiteler inşa edeceğiz, Salık çalışanlarına yurt dışına gitmesine yol açan ücret adaletsizliğinin önüne geçeceğiz. Çalışma ve güvenlik şartlarını hızla geliştireceğiz. 

10- Hukukun üstünlüğünü, iyi yönetişim ve yar4gı bağımsızlığı sağlayacak, güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçiş programı açıklanacak ve uygulanacak. Yani eski sisteme geri döneceğiz.

Müşterisine nasıl anlatacak

CHP İzmir Milletvekili Tacettin Bayır, uzun yıllardır sanayicilik yaptığını hatırlatırken,  son enerji kesintileri ile duran fabrikaların büyük bir kayıp yaşadıklarını anlattı. Bayır şunları söyledi:

“Uzun yıllardır sanayicilik yapan biri olarak diyorum ki, Almanya’da bir müşteri kazanmak için 20 yıl uğraşıyorsunuz. Orada fuarlara gelip gidiyorsunuz. Uçak biletleri, kalma masrafları ve ücretler, onları buraya getiriyorsunuz bir güven oluşturuyorsunuz, söz veriyorsunuz teslimat tarihi için. Dediğiniz tarihte, dediğiniz kalitede malı vermişseniz adam sizden tekrar alışveriş ediyor. Ama siparişi geciktirmişseniz adam bir daha sizinle alışveriş yapmıyor. İran bize doğalgazı kesti. Elektrik üretiminde kullandığımız doğalgaz kesildiği için dediniz ki ‘organize sanayi bölgelerinde 3 gün fabrikaları kapatalım’. Sanayicilerimiz de doğal olarak buna karşı çıktılar. Çünkü üretimi kısıtlamak demek üretimi durdurmak demek. Bu durumda ben ihracat yaptığım kişiye ne diyeceğim? Zaten işsizlik almış başını gidiyor. Mevcut işi olan, o fabrikalarda çalışan insanları da işsiz bırakacaklar. Sanayicinin işi azalınca ne olacak, kapıya koyacak adamı. İşin ilginç tarafı şu, burada vanayı biraz kıstı adam, bir uyarı verdi. Dedi ki kardeşim ödeyin paramı. Bizin İran’a borcumuz var mı diye soruyorum, enerji bakanında cevap yok. Üstelik ben enerji komisyonu üyesiyim. Bana bakan cevap vermiyor, BOTAŞ’ın genel müdürü çıkıp CHP Milletvekili Tacettin Bayır yalan söylüyor bizim İran’a borcumuz yok diyor. Benim muhatabım se değilsin ki, ben komisyon üyesiyim. Benim muhatabım enerji bakanı, sen kimsin? Çıksın bakan söylesin borcum yok diye. Bu ülkede üretim yapanı cezalandıran bir anlayış vardır. Gerek dolaylı vergilerle gerek faizlerin yükseltilmesiyle. Bir iş adamı ne yapay, ham maddeyi yurt dışından getirir, işler içeriye verir ya da ihraç eder. İstihdam sağlar, yanında işçi çalıştırır, ülkeye döviz kazandırır, vergisini öder, devlet aldığı vergiyle kamudaki memurun maaşlarını öder. Üreten bu adama bizim bravo dememiz gerekirken adamın önüne durmadan dolaylı vergi çıkartıyoruz. Dolayısıyla faturalar kabarık oluyor.”

Editör: TE Bilişim