Cem Toker, yaşananların siyasetin ekonomiye kötü yansımasının örneği olduğuna işaret etti, “16 nisan 2017’de dünyanın hiç bir yerinde geçerli olmayan bir sistem girdi devreye. O günden bu yana ucube bir rejime geçtik” dedi. Yaşananların Kovid ile ilgili olmadığını söyleyen Toker, şunları söyledi:

“Ekonomik olarak üç kıta arasında dünyanın enerji havzalarının arasındayız. Buna rağmen dünyada en yüksek enflasyona sahip on ülkeden biri olduk. Dünyada en yüksek faizle borçlanan on ülkeden biriyiz. Parasının değeri en çok düşen ülkeden birinciyiz 190 ülke arasında. Fabrikalarımız duruyor, iş gücümüz duruyor. Petrol doğalgaz burnumuzun dibinde. Avrupa gibi trilyonlarca avro basarak halkının refahını düşünenler burnumuzun dibinde. Bizde tam tersi oluyor. Bütün bunları hukuksuzluk güvensizlik tek adamın iki dudağının arasında olmasına bağlıyorum.”

MB Yok, Erdoğan var

Merkez Bankası’nın aldığı kararları değerlendiren Toker, “Burada Merkez Bankası kararı diye bir şey yok. Recep Tayyip Erdoğan kararı var. Tek adamın ağzından çıkan kelimelere bakıyor. Bağımsız ve tarafsız kalması gereken kurumlara bakın, siyasi partinin başkanının emrine girmiş” dedi. Toker şöyle devam etti:

“Yeni sistem böyle. Dört senede kafasına göre ekonomi Merkez Bankası başkanı değiştiriyorsa; ekonominin kilit kriterleri iki dudak arasında. Keyfi yönetim, yarın ne olacağını bilemeyen yatırımcılar bu ülkeye gelmez. Yıllardır söylüyorum. Türkiye’ye güven yok. Çalıştığınız banka paranızı tutuğunuz banka Türkiye gibi yönetilirse siz o parayı orada tutmazsınız. İşadamı enayi mi, faizler enflasyonun altında. Bankadan kredi çekseniz o parayla döviz alsanız yine kardasınız. İş adamı fırsatçı girişimci, ucuz krediyi bulmuş ama yatırım yapmıyor. Sisteme, rejime ve Edoğan’ın yarın ne diyeceğine zerre güveni yok.”

Paralarını kaçırıyorlar

LDP Eski Genel Başkanı Cem Toker, Türkiye’de dev holdinglerin paralarını vergi cenneti diye adlandırılan ülkelere kaçırdıklarını okuduğuna da işaret etti, “O listede olan isimler Erdoğan’a yakın isimler. Onlar bile bu ihaleyi aldıkları Türkiye Cumhuriyeti’ne AK Parti iktidarına Erdoğan yönetimine zerre güvenmiyorlar ki paralarını yurt dışına kaçırmışlar. Zaten Türkiye’de vergi vermiyorlar, vergi affı çıkıyor. Parayı güvenli bir limana taşıyalım diyorlar. Erdoğan’a yakın isimler bunu yaptıysa, diğer iş insanları da yatırım yapmaya çekinirler. Ben tünelin ucunda ışık görmüyorum. Bu rejim devam ettiğince, belirsizlik devam edecektir. Dış politika, ekonomik politika, yargı, insan hakları, bir kişinin keyfiyetle iki dudağının arasında olduğu sistemde yatırımcı ülkeye para getirmez. Bu kriz çok zor olacak. Sandıklar gelecek, iktidar değişecek o şekilde iyi şeyler olabilir.”

Kavala Davası

Toker iş insanı Osman Kavala’yı yakından tanıdığına da işaret ederek, şunları söyledi:

“Kararı verecek yargıçlar ne diyecek bilmiyorum. Türk yargısı ile ilgili bir karikatür görmüştüm. Burada kararı bekliyorum diyenlere yargıçlar da (evet biz de bekliyoruz) diyorlar. Türk yargısının bu hale gelmemesi gerekirdi. Yasama yürütme yargı arasından en önemlisi yargıdır. Kavala pırlanta gibi insandı. Siyasi ideolojilerimiz farklıdır. Gezi davasında günah keçisi ilan edilmiştir. Tüm dosyaları satır satır okumadım ama hukukçular dört yıl tutuklu kalması, savcı ile görüşmemesi, tam serbest bırakılırken aynı gün tutuklanması tüm bunlar konunun hukuki değil siyasi olduğunu göstermektedir.”

Erken seçim olur mu?

Cem Toker’in mevcut seçim yasasıyla bir seçimin olacağına inanmadığını da söyledi. Toker, “Mevcut şartlarda erken seçime cesaret edebileceklerini sanmıyorum. Millet ittifakına da aklım erdiğince tavsiyede bulunayım. Siyasi olarak gel saçma seçimden kulağa hoş gelen halk kitlelerine Ak Parti seçimden kaçıyor algısını ortaya koymak kulağa hoş gelebilir. Millet ittifakı paydaşlarının bir seçim daha kaybetmesini kaldıracağını sanmıyorum. Erken seçim istiyorsun ama daha önce YSK kararını gördük. Mühürsüz pusulalar kanunsuz şekilde kabul edildi. Erken seçim istiyorsanız önce 200 bin sandığa sahip çıkmaya hazır olmalısınız” dedi. Toker; iktidarın seçim kaybetmesi halinde YSK ile yine senaryoları gündeme getirebileceğini belirterek şöyle devam etti:

“ Onun için millet ittifakı biraz daha beklesin. Kadayıfın altı biraz daha pişsin kızarsın. Henüz milletin kapısına doğalgaz faturası gelemedi. Dolardaki artışın duracağına inanmıyorum. Türkiye’nin dış borcu, enerji faturası ithalatı belli. Hepsini yan yana koyduğumuzda makas açılacaktır.”

Editör: TE Bilişim