Bayraklı Belediyesi ile İzmir Alevi Kültür Derneği Yamanlar Cemevi iş birliğiyle düzenlenen Sivas katliamı anma etkinliğine CHP Parti Meclisi Üyesi Rıfat Nalbantoğlu, 1993 yılında Sivas katliamında yaşamını yitiren usta şair Metin Altıok’un kızı 25.-26. dönem CHP İzmir Milletvekili, önceki dönem CHP Genel Başkan Yardımcısı Zeynep Altıok, Araştırmacı-Gazeteci ve Yazar Erdoğan Aydın konuşmacı olarak katılırken, Ege Üniversitesi Konservatuvarı Öğretim Üyesi Gani Pekşen de dinleti sundu.

Moderatörlüğünü CHP önceki dönem PM Üyesi Didem Gültekin’in yaptığı etkinliğe Başkan Sandal’ın yanı sıra CHP Bayraklı İlçe Başkanı Pınar Susmuş, İyi Parti Bayraklı İlçe Başkanı Erdinç Çobanoğlu, İzmir Alevi Kültür Derneği Yamanlar Cemevi Başkanı Mehmet Bozkurt ve dernek üyeleri, Yamanlar Cemevi Dedesi Özdoğuş Sağlam, sivil toplum örgütleri temsilcileri, muhtarlar, meclis üyeleri ve çok sayıda vatandaş katıldı.

Sadece Sivas'ta Yanmadık

Olayın tarihsel sürecini anlatan Araştırmacı Gazeteci ve Yazar Erdoğan Aydın, “Hiçbiri ölmedi içimizde yaşıyor. Onları nasıl çoğaltabileceğimizi ve bizleri yakan bu atmosferi nasıl yok edeceğimizi ülkemizde nasıl nefes alabileceğimizi tartışırken, Sivas meselesini her zaman önemli bir mesele olarak karşımızda tutmak zorundayız. Biz sadece Sivas’ta yanmadık. Çorum’da, Maraş’ta, Erzincan’da, Malatya’da da yandık. Buraları da unutmadık unutmayacağız ve anmaya devam edeceğiz. Sivas katliamının doğru fotoğrafı sadece bize gösterilmek istenen fotoğraf değil. Sivas katliamındaki gerek birinci derecedeki failleri gerekse arkasındaki organizasyonu lanetlerken birlik içinde, beraber olmalı ve bugüne kadar yaptıklarımızdan daha başka işler yapmak durumundayız diye düşünüyorum. Anıları önünde saygıyla eğiliyorum” dedi.

Bu Yara Asla Kapanmayacak

Sivas katliamının siyasal sürecini değerlendiren CHP PM Üyesi Rıfat Nalbantoğlu ise, “Acısı hala içimizde olan yarası asla da kapanmayacak olan bu alçakça olay üzerine daha ne söylenebilir? Olan biteni doğru kavramak zorundayız. Olayın arka planında 3 gün süren bir germe süreci de var. 7-8 saat boyunca otel taşlanıyor sloganlar atılıyor. Linç kültürüyle yetişmiş bir grubun 'biz ne yaparsak yapalım bize bir şey olmaz' düşüncesi sonucu ortaya çıktı bu olay. Sivas’ın kuruluş tarihimizde apayrı bir yeri var. Ulusal kurtuluş savaşımızın ilk fişeği Sivas’ta çakıldı. 4 Eylül’deki Sivas Kongresi’nde millet olma yolunda nasıl önemli bir adım atıp, basamak geçtiysek; 1993’te Sivas’ta da o basamaktan tepetaklak yere düştük ve millet olma ruhunu kaybettik. İki farklı yapı oluştu. Yakanlar ve yananlar. Hala bu yapı devam ediyor. Ülke ayrımla ve ayrımın daha keskinleştirilmesiyle yönetiliyor. Bu ayrım ve farklı yaklaşım bir gün Madımak’ta, bir gün Uğur Mumcu’da çıkıyor karşımıza. Tüm mesele bu ayrımı doğru görmek! Bu ayrımın kalkması konusunda nasıl bir araya geleceğimizi, birlik olabileceğimizi ve planlar geliştirebileceğimizi bulabileceğimiz güzel günler umarım önümüzde olur” diye konuştu.

Editör: TE Bilişim