Son Mühür - Zeynep Günay

Sayın Baran, 2 Nisan Otizm Farkındalık Gününe ilişkin düşüncelerini ifade etti:

“Bugün 2 Nisan Otizm Farkındalık Günü. Bugün mavi giyindik. Bugünün anlamına, bugünün farkındalığına katkı koyabilmek adına, bugün aslında maviyle otizme dikkat çekmek istedik. Otizm çok özel bir hastalık. Yani üstüne gidildiği takdirde otizmli bireylerin ileriki yaşantılarında hayatlarını kendi kendine idam ettirebildikerini görüyoruz. Ve belli bir misyona sokulursa, eğitim verilirse örnek veriyorum çok iyi bir piyanist olduklarını görebiliyoruz. Bunun dışında farklı çok iyi bir ressam olduklarını görebiliyoruz. Bu yüzden otizm, eğitilebilir, eğitilmesi gereken bir rahatsızlık diyelim. Ve otizmli bireylerde eğitim ve sporun çok önemli olduğunu ekleyelim. “

VATANDAŞ SİZİ BU SORUNLARI ÇÖZÜN DİYE SEÇTİ

Karşıyaka Belediyesinin sürdürmüş olduğu imar planı düzenlemesi hakkında düşüncelerini şu sözlerle dile getirdi:

“Karşıyaka Belediyesi, Örnekköy, Cumhuriyet Mahalleleriyle alakalı maalesef vatandaşı mağdur edecek bir imar planına, imar düzenlemesine imza attı. Ve biz bu düzenleme yapıldığından beri diyoruz ki; vatandaşı mağdur ediyorsunuz. Yaptığınız imar planı, maalesef vatandaşların beklentisini karşılamayacak. Ve vatandaşları hak kaybına uğratacaksınız. Biz söyledikçe ‘hayır’ dediler ki biz doğruyu yapıyoruz. Biz anlattıkça değiştirmemekte inat ettiler. Dedim ki yani burada vatandaşın askı sürecinde şikayetleri oldu. Askı sürecinde itirazları oldu. Siz bu itirazları göz ardı edemezsiniz. Bize dediler ki, itiraz sayısı ortalama 150 adet civarı. Şimdi bir gemide 10 kişi var ise bunun 9u suçlu 1i masumsa o gemiyi batıramazsınız. Burada itirazın 150 ile kalması sizi haklı duruma getirmez. Burada itirazları göz önünde bulundurmak zorundasınız. Vatandaşın sizden beklentisi var. Vatandaş sizi bu sorunları çözün diye seçti.  O yüzden şu an Belediye Başkanısınız. O yüzden Karşıyaka’da iktidarsınız. Ama her attığınız adımda maalesef Karşıyakalı vatandaşları mağdur ediyorsunuz.

Biliyorsunuz Genel Başkan Sayın Kılıçdaroğlu, İzmir ziyareti yaptı. Ve bu İzmir ziyareti sırasında Karşıyaka’da mahalle sakinleri Sayın Kılıçdaroğlu’nun karşısına geçti ve anlattı problemi. Anlatınca biz haberlerden öğrendik. Bir gece paylaşımlardan öğrendik ki imar planları iptal edilmiş Sayın Kılıçdaroğlu’nun talimatıyla. Tamam iptal edilmesi güzel. Vatandaş açısından biz uzun zamandır söylüyorduk iptal edilmesi lazım, vatandaşın beklentisini karşılaması lazım olarak zaten söylüyorduk. Tamam, buraya kadar da problem yok. Şimdi Karşıyaka Belediye Meclisi’nin almış olduğu bir kararı ve Karşıyaka Belediye Başkanı’nın arkasında durmuş olduğu kararı Genel Merkezde Genel Başkanlık yapan bir parti lideri iptal edebilir mi? Şimdi Belediye Meclis kararı ya mahkeme yoluyla iptal edilir ya da Belediye Meclisinde konu tekrardan gündeme gelir, o gündemle iptal edilir ya da revizesine karar verilir. Şimdi eğer Genel Başkanımızın talimatıyla siz Cumhuriyet Mahallesi planlarını revizeye gidiyorsanız, ve iptal edebiliyorsanız biz de bundan sonraki süreçte Meclis Üyeleri olarak Karşıyaka Meclisine önerge vermeyelim, direkt CHP Genel Merkezine önerge verelim. Demek ki karar oradan çıkıyor. Karşıyaka Belediye Başkanının ve Belediye Meclisinin bir geçerliliği yok. Karşıyaka’daki vatandaşlar, e gelin o zaman bundan sonra belediyeye hizmet talep etmesinler, o zaman onlar da gitsinler CHP Genel Merkezine talep etsinler.

Sayın Belediye Başkanımız Cemil Tugay, defaatle dedi ki, hayır bu planları iptal etmeyeceğiz. Bu planlar bu şekilde geçecek. Biz bunun karşısında durduk. Büyükşehir Belediyesine oy çokluğuyla gitti bu konu. Yani ret verdik. Ve arkasından İzmir Milletvekili olan Sayın Kılıçdaroğlu, nihayet aklına gelebildi İzmir’e gelebildi de, vatandaş hasbelkader görebildi. Yani eğer, gelmemiş olsaydı, ve vatandaş görmemiş olsaydı, vatandaşın mağdur olacağı şekilde bu konu devam edecekti. O yüzden, tamam vatandaşın istediği oldu ama izlenen yol yanlış. Yani bir Genel Başkanın talimatıyla Belediye Meclisi’nin almış olduğu karar bu şekilde önümüze gelmemeli. Eğer bu şekilde önümüze geldiyse o zaman şunu anlarız, Karşıyaka Belediye Başkanlığı makamı Karşıyaka’daki vatandaşların problemlerini çözecek makam değil. Karşıyaka Belediyesini o zaman şöyle yapalım, İzmir Büyükşehir Belediyesine bağlayalım ve bir müdürlük olsun. Biz de gidelim CHP Genel Merkezine oyumuzu verelim. “

YAPBOZ GİBİ, ÖNCE YAPIYOR SONRA BOZUYOR

“Bugüne kadar tüm önümüze gelen önergelerde biz Karşıyaka Belediyesine baktığımızda Karşıyaka ve belediye ile ilgili gelen önergelerin %90ı %95i oy birliğiyle geçti. Biz aslında çok küçük yerlerde müdahalelerde bulunduk. Yani vatandaşın gerçekten mağdur olacağı yerlerde müdahalelerde bulunduk. Yani hiçbir zaman biz şunu demedik, evet biz genel iktidarda iktidarız, yerelde muhalefetiz, ve muhalefet olarak iyi bir şey yapılsa da bunu kötü diyeceğiz diye bir yola girmedik. Ve ilk girdiğimizden beri de meclise samimiyetimizi gösterdik. Ve karşı tarafın da samimiyetine inandık. Örnek veriyorum, karşı tarafın samimiyetine inanarak oy birliğiyle vermiş olduğumuz kararlar da oldu. Ama maalesef o samimiyetten eser bulamadık. Yani belediyeden çıktıktan sonra meclis toplantıları bittikten sonra vatandaşa maalesef sorularına yanıt veremez olduk. Yani çünkü Sayın Tugay bir kararı alıyor arkasından yapboz gibi biz gittikten sonra, meclis gittikten sonra masasına oturum nereden alıyor bu akılları, nereden buluyor bu fikirleri bilmiyorum, yapboz yapar gibi o zaman alalım bunu buraya koyalım, öbürünü buraya koyalım, karar değiştiriyor. Almış olduğunuz karara uymuyorsunuz. Tekrar tekrar karar alıyorsunuz. Sizin yaptığınız yapboz gibi, deneme yanılma oluyor. İlk zamanlar deneme yanılma yapmıştı. Olmadı, şimdi yapboza geçti. Önce yapıyor, sonra bozuyor. Ondan sonra tekrar yapacağım diye uğraşıyor. Şimdi sorduğumuz zaman Karşıyaka ile alakalı ne düşünüyorsunuz? E diyorlar ki bizim Karşıyaka ile ilgili çok güzel hayallerimiz var. Yahu, seçildiğiniz gün bir hayal dünyasına daldınız, 2 yıl geçti. Bir uyanacaksınız 5 yılınız dolmuş. Vay Karşıyaka’mın haline yani.

Sayın Tugay, biliyorsunuz 100 günlük sunumunu da çok zor yaptı. 200 günlük sunumunu da çok zor yapabildi. Kendi partisinden gelen baskılarla yaptı. Çünkü anlatacağı bir şey yok ortada. Yani ne yaptı? Şimdi en son bir haber çıktı. Korona hakemi diye bir hizmet getirmişler. Kent A.Ş. nin tesislerinde bir hakem arkadaşımız, Yeşilçam oyuncusu istihdam edilmiş. Hakem kıyafetiyle sosyal mesafeye uymayan vatandaşa sarı kart gösterecekmiş. Muhtemelen çıkıp şimdi 2 yıllık sürecini anlatacaktır. Onun dışında ne yaptılar? Karşıyaka’nın kanayan hiçbir sorununa parmak basmadılar. Yaptığı bir güzel şey de Sayın Kılıçdaroğlu’nun yine bir Karşıyaka ziyaretinde geçeceği yolların asfaltması oldu. Hayal dünyası dışında Sayın Tugay’ın anlatacağı bir hamaset yok.

Engelli bir Meclis Üyesi olarak engelliler adına bir şeyler yapmaya çalıştım. Karşıyaka’da bir AK Parti grubu olarak hem Karşıyaka’nın hem de İzmir’in problemleri düzenlemeler yapılmasına uğraştık. Örnek veriyorum tuvalet konusu çok fazla aklımıza gelmez. Ya bir kafeye gireriz ya başka bir yer. Fakat engelli vatandaşlarımız için bu böyle değil maalesef. Karşıyaka’da bir engelli vatandaş arkadaş grubuyla kafeye oturduğu zaman Karşıyaka’da engelli tuvaleti yok belediyenin içindeki dışında. Biz bunu ne yaptık? Çarşı Kültür Merkezinde vardı bir tane engelli tuvaleti. Biz bunu 24 saat açık hale getirdik. Engelli vatandaşımız geldiği zaman burada ihtiyacını giderebilsin. Şimdi bu çok basit bir örnek olarak görünüyor ancak engelli vatandaşlar için çok önemli hayati bir konu. Onun dışında Kent A.Ş ye bağlı restoranların engelli tuvaletleri temizlik deposu halindeydi. Bir engellinin kullanımına müsait değildi. Bunu düzelttik ve tüm Kent A.Ş. nin kafelerindeki restoranlarındaki engelli tuvaletlerini engelli vatandaşlarına hizmet eden bir tuvalet haline getirdik. Bunun dışında Cevher Duduyev bulvarında engellileri hesaba katmadan yapılmış yaya geçidini gündeme getirdik. Uzun süre problem yaratmıştı engelli vatandaşlarımıza. Bu yanlışın giderilmesini sağladık. Engelli vatandaşlarımızın kullanımına uygun hale getirdik. 3 Aralık Dünya Engelliler Gününde İzmir Büyükşehir Belediyesi Sayın Tunç Soyer’e vekalet ettik. Koltuğunu bize bıraktı 3 Aralık’ta. Bu aslında farkındalık çalışmasıydı. Sayın Soyer’in de uygun görmesiyle 3 Aralık’ta Tunç Soyer’in koltuğuna ben oturdum. “

BU DURUM TUTARSIZLIK DEĞİL, İŞ NİLMEZLİKTİR!

Bu durumun tutarsızlık olduğunu söylemeyi çok isterdim maalesef demeyeceğim, iş bilmezlik. Keşke turarsızlık olsaydı, derdik işte Sayın Başkanım tutarsız bir adammış, ne diyelim derdik. Ama sayın başkanım iş bilmez bir adam. Tamam doktorluğu çok iyi olabilir, bilemem. Ama Belediye başkanlığı çok iyi değil. Yani o yüzden iş bilmediğinden dolayı sürekli etrafındaki birkaç kişiden dinliyor konuları. Ya bir sokağa çık, vatandaşa dokun. Vatandan ne istiyor senden? Bunu yapmadığı için de almış olduğu kararı deniyor, aa olmamış bunu değiştirelim başka bir şey yapalım diyor. Ama böyle olmuyor ki, vakit kaybettiriyorsunuz.

Şimdi stad ile alakalı konuya gelecek olursam. Şimdi ben gençliğimde çocukluğumda Karşıyaka stadında çok fazla maç izledim. Yani o stadın ruhu iliklerime kadar işlemiş bir şekilde büyüdüm. Karşıyaka’lılığın ne olduğunu, Karşıyaka ruhunun ne olduğunu bilen bir genç bir çocuk olarak büyüdüm. Bu yaşıma kadar geldim. Hala da aynı ruhta aynı bilinçteyim. Şimdi Karşıyaka stadının bugününü konuşmamız hata olur. Karşıyaka stadını geçmişten konuşmamız lazım.  Yani bir önceki dönemden bakmamız lazım bu işe. Gençlik ve Spor Bakanlığımız hatta ve hatta ben size şunu söyleyim 2015 yerel seçiminde Sayın Binali Yıldırım’ın Büyükşehir başkan adaylığı sürecinde artı başbakanlığı döneminde gelip Karşıyaka’ya defalarca vermiş olduğu sözler var. Bu stadı buraya yapacağız demiş olduğu sözler var. Ve yaptı da. Sözünü tuttu. Ama belediye ne yaptı? Şimdi biz bakanlık olarak ihaleye çıktık mı çıktık. İhaleyi verdik mi verdik. Orman Genel Müdürlüğü, Tarım Orman Bakanlığımız arka tarafındaki kendine ait olan büyük alanı tahsis etti mi otopark alanı olarak kullanılsın diye? Etti. Gençlik spor bakanlığımız projeyi çizdi mi? Çizdi. Fore kazı çalışmaları yapıldı mı? Yapıldı. Tam inşaata başlayacağız, CHP zihniyeti, davalar açıldı o zamanki CHP başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar kalktı dedi ki ölürüm de bu stadı buraya yaptırmam. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Aziz Kocaoğlu orada stad mı olur kardeşim? Dedi davaları açtı. Bir durdurdu yürütmemizi, ondan sonra Karşıyaka Belediyesi yapı ruhsatını çıkartmadı. Biz bunu gidip Çevre ve Şehircilik Bakanlığından çıkartmak zorunda kaldık. Şimdi bir bakıyorsunuz Sayın Tugay hamaset içerisinde ben ‘Ben sırtımda taş taşırım’. Ya Sayın Tugay geçen dönem Karşıyaka’yı biz yönetmiyorduk. Benim CHP’nin yönetim biçiminden anladığım şu, geçen dönem istemiyordunuz şimdi istiyorsunuz. Önümüzdeki dönem ne yapacağınız belli değil o zaman? Geçen dönem de sizin partiniz yönetiyordu burayı. Şimdi siz ne taşı taşıyacaksınız pardon? Çakıl taşı mı taşıyacaksınız elinizde avcunuzda? Taş taşımakla bitmez o iş. Sayın Tugay bundan 6 ay evvel Genel Başkan Yardımcımız Sayın Hamza Dağ, Karşıyaka Spor Kulübü Başkanı Sayın Turgay Büyükkarcı, Karşıyaka Belediye Başkanımız Sayın Cemil Tugay, hep beraber kalkıp Ankara’ya gittiler. Sayın Genel Başkan Yardımcımızın girişimleriyle. Gençlik ve Spor Bakanlığımıza oturdular ve Cemil Tugay orada şunu söyledi, bırakın biz yapalım bu işi. Çünkü daha öncesinde de mecliste hep bize ahkam kesti. Kardeşim bırakın yapamıyorsanız biz yapalım belediye olarak. Ankara’da görüşmede Sayın Bakanım da dedi ki buyurun yapın dedi Sayın Başkan. Ondan sonra geldi İzmir’e biz bir karar aldık Sayın Cemil Tugay’ın içinde olmuş olduğu. Dedi ki Karşıyaka stadını siyasi malzeme olmasına izin vermeyelim. Güç birliği yapalım ve stadın yapılmasını sağlayalım. Tamam mı tamam. Yahu iyi niyet anlayışını yine Sayın Tugay bozdu. “

Editör: TE Bilişim