Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, İzmir'e gelecek asbestli gemiyle ilgili tartışmalarıyla ilgili şunları söyledi: "Asbestli gemiye gelecek olursak değerli arkadaşlar; uluslararası sözleşmeler gereği bir gemi ki bu geminin tamamen dönüşümünü sağlanması üzere ve uluslararası çevre mevzuatı gereği bir başvuru yapıyor ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı'nın ifade ettiği gibi, 900 bin ton asbest ve 9,2 ton asbest olduğu ve bu asbestle birlikte bu çevre mevzuatı gereği tüm tedbirlerin alınarak söküm işleminin ve bu maddelerin de hem tehlikeli maddelerin bertarafı, hem de geri dönüşümden elde edilen malzemelerin de ham madde olarak kullanılmasına yönelik uluslararası mevzuatlar çerçevesinde bir başvuru yapılıyor ve mevzuat buna izin veriyor. Yani uluslararası çevre mevzuatı, bizim ülkemizdeki kanunlarımız 9,2 ton asbest bulunan geminin ülkemize gelmesi noktasında herhangi bir çevresel risk içermediğini, bu 9,2 tonun mevzuat çerçevesinde absorbe edilebilen ve bunu çevre kanunları çerçevesinde de bertarafının sağlanabileceği bir tutar olarak görüyor, tüm dünya görüyor bunu. Ve biz şunu söyledik: Bu gemi ülke karasularına girer-girmez tespitlerimizi yapacağız, bize bildirilen vatandaşımızı-milletimizi bu manada hayatını riske atacak, çevreye zarar verecek, bize bildirilen tutarlar ve bilgiler dışında herhangi bir bilgiye rastlarsak bu gemiyi ülkemize sokmayacağımızı da net bir şekilde söyledik ve sokmayacağız. Karasularımıza girdiğinde, belki de girmeden önce gidip bunun denetimini yapacağız, bize bildirilen uluslararası çevre mevzuatı, ülkemizdeki mevzuatlar çerçevesinde bu sınırlara uyuyorsa eğer; evet, sen sınırlara uyuyorsun diyeceğiz. Ama uymuyorsa, biz karasularımıza gelmeden-girmeden bu gemiyi geldiği yere geri göndereceğiz"

EYLÜL AYI İÇİNDE

Bakan Kurum, "Cumhuriyet tarihinin en büyük sosyal konut projesini Sayın Cumhurbaşkanımız Eylül ayı içerisinde açıklayacak. İnşallah, konut projemizi açıkladığımızda da toplumun tüm kesimlerini mutlu edecek, tüm kesimlerin beklentisini karşılayacak ve bu manada da fiyatların ve kiraların daha da düşüşe geçeceği bir süreci hep birlikte göreceğiz" dedi.

"30 BİN ACİLEN DÖNÜŞMESİ GEREKEN KONUT VAR" 

Bakan Kurum, Esenler'de gazetecilerle bir araya geldi. 19 Ağustos'ta Esenler'de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla sahiplerine teslim edilecek 2 bin 30 konut hakkında bilgi veren Bakan Kurum, gazetecilerin sorularını yanıtladı. 

Kurum, 2035'teki konut dönüşüm hedefi ve son dönemdeki maliyet artışıyla ilgili soruya şöyle yanıt verdi:

"Şimdi tüm Türkiye'de 6,8 milyon bir yapı-konut söz konusu. Bunların 1,5 milyonu acilen dönüşmesi gerekiyor, yani yaklaşık yüzde 25-30. İstanbul ölçeğinde de işte 1 milyon 300 yine 40 bin, 30 bin acilen dönüşmesi gereken konut var. Bugüne kadar hem yapı denetim sistemiyle, hem kentsel dönüşümle, hem sosyal konut uygulamalarımızla birlikte 3 milyon konutun dönüşümünü sağladık, ama bunun dışında da 2000 yılında 99 depremi sonrasındaki yapı denetim sistemi, yine yapmış olduğumuz kentsel dönüşümle ilgili düzenlemelerle birlikte ülkemizdeki yapı stokunun yaklaşık yüzde 65'ini güvenli hale getirdik, bu önemli bir mesafe kat edildi. Yani yapı denetim sistemi de bu manada bir tedbirdir ve bu tedbir çerçevesinde yeni inşaatlar bu çerçevede yapılmaktadır. 

Depremlerde şunu gördük İzmir'de, Elazığ'da, Malatya'da, yine geçmiş yıllarda yaşadığımız depremlerde: 99 öncesi yapıların riskli olduğunu gördük. Her yapı riskli midir? Değildir, ama 99 öncesi yapılmış tüm yapılara ilişkin vatandaşlarımızın binalarını kontrol ettirmelerinde fayda var. Yani vatandaşlarımız Çevre Şehircilik il müdürlüklerine, belediyelerimize gittiğinde riskli bina tespitini yaptırabilirler ve bu çerçevede de belediyelerle birlikte dönüşüm sürecine girebilirler, biz de Bakanlık olarak her türlü desteği verebiliriz.

2035 yılına bir hedef koyduk. Biz her yıl 300 bin o acil öncelikli dönüşmesi gereken konutları önümüzdeki 5 yıllık süreçte, akabinde de o 6,8 milyon konuta ilişkin dönüşümü TOKİ'yle 1 milyon 170 bin 20 yılda konut yaptık, inşallah önümüzdeki 20 yılda da bu rakamın çok daha yukarısına çıkarak bir kere bir sosyal konut hamlemizi sürdüreceğiz. Bu ülkede evi olmayan tek bir vatandaşımız, dar gelirli vatandaşımız kalmayana dek, Sayın Cumhurbaşkanımız ifadesi bu yöndedir, biz bu çalışmalarımızı yürüteceğiz.

Kentsel dönüşümü gelen her projeye emin olun o kadar sıcak, o kadar olumlu yaklaşıyoruz ki bu dönüşüm sürecini de her geçen gün üstüne koyarak yapmaya devam edeceğiz. Ve inşallah 2035 yılına geldiğimizde de, açıkçası milletimiz, vatandaşımız da bu noktada yapanla-yapmayanı, yapamayanı ayırt edecektir. Ve bu bakış açısıyla biz de 2035 yılına kadar bütün Türkiye'de bu dönüşümün başlamasını istiyoruz" 

"KONUT ARZINI ARTIRMAYA YÖNELİK ÖNEMLİ BİR İRADE KOYDUK"

"Maliyetler artıyor, evet tüm dünyadaki tedarik zinciri, emtia fiyatlarının artması ve aslında o tedarik zincirinin bugün normale dönmesiyle birlikte de biraz geri geldiğini düşünüyoruz" diyen Bakan Kurum, "Biz devletiz, yapıyormuş gibi davranamayız, davranmadık bugüne kadar. 20 yıldır Sayın Cumhurbaşkanımız milletimizin ne alanda eksiği-ihtiyacı varsa o alana hızlı bir şekilde koştu, koşulması talimatını verdi.  Pandemi sürecinde biz tüm sektörlerimizi destekledik. Vergi, resim, harç, muafiyetler noktasında hemen hemen tüm sektörlere desteğimiz oldu. Bugün sahada baktığımızda çiftçimiz bu manada artışlara rağmen, tüm sıkıntılara rağmen bizimle kol kola gidiyor. Turizmcimiz sıkıntı yaşadı pandemi, onlara destek olduk. Sanayicimiz sıkıntı yaşadı, şu an ihracat rekorları kırıyoruz. Alt gelir grubu vatandaşımız problem yaşadı ve enflasyona ezdirmeyeceğiz anlayışıyla onlara destek olduk, olmaya devam edeceğiz. Bu süreçte konut fiyatları, kira fiyatlarında artış yaşandı. Hemen hızlı bir şekilde aksiyon almak suretiyle konut kira fiyatlarının ki önümüzdeki yıl enflasyonun normal seyrine geleceğini düşündüğümüz süreçte yüzde 25'ten fazla olamayacağını kanuni olarak Meclis'ten düzenlemesini yaptık. Konut arzını artırmaya yönelik önemli bir irade koyduk. Cumhuriyet tarihinin ki bu süreçte hem 50 bin, hem 100 bin sosyal konut projelerimiz sahada, birçoğunu tamamladık, yapıyoruz. Ve Cumhuriyet tarihinin en büyük sosyal konut projesini inşallah Sayın Cumhurbaşkanımız Eylül ayı içerisinde açıklayacak. Bu kampanyayı açıklar açıklamaz konut fiyatlarında, kiralarda düşüşleri gördük. Gençlerimiz bir umutla bu konutlardan alacaklar, emeklilerimiz alacak, engelli vatandaşlarımız, şehit-gazi yakınlarımız, alt gelir grubu vatandaşlarımız ev sahibi olabilecektir. Bu önemli bir iradedir değerli arkadaşlar. Yani yapacağız-edeceğiz demenin ötesinde vatandaşına bu imkânı sunabilmek, sunduğunun üzerine daha fazlasını ekleyebilmek önemli bir iradedir, bu çerçevede yatırımlarımızı yapacağız. Bir taraftan fiyatlar artıyor, ama bir taraftan da biz gelirlerimizi bu noktada finans imkânlarımızı, destek imkânlarımızı artıyoruz. Bu yıl ilave bir bütçe geçirdik biliyorsunuz, ama gelirler de ihracatla, işte turizmle, diğer sektörlerden alınan gelirlerle birlikte gelirlerimiz de arttı. Bu gelirlerimizi de ne yapıyoruz? Vatandaşımıza, sektörlerimize veriyoruz, işte böyle sosyal ihtiyacı olan projelerde kullanıyoruz. Dolayısıyla biz ayağımızı yere basa-basa, tutamayacağımız hiçbir sözü vermeden bu anlayışla çalışmalarımızı yürütüyoruz. İnşallah, konut projemizi açıkladığımızda da toplumun tüm kesimlerini mutlu edecek, tüm kesimlerin beklentisini karşılayacak ve bu manada da fiyatların ve kiraların daha da düşüşe geçeceği bir süreci hep birlikte göreceğiz" ifadelerini kullandı.

"TÜM DİNAMİKLERİNİ TAKİP EDEREK BU SÜRECİ YAKİNEN TAKİP EDİYORUZ"

Son dönemdeki kira ve konut bedelindeki düşüş oranının sorulması üzerine Bakan Kurum, "Yani konut fiyatlarının son 1,5-2 yıllık sürece baktığınızda bölgesel olarak değişmekle birlikte yüzde 100'ü aşan oranlarda değiştiğini görüyoruz. Aynı şekilde kira fiyatlarında da artışlar söz konusu. Biz bu manada bir rakam vermek, vatandaşımızı-milletimizi aldatmak olur. Ama bu artışların geri geleceğini düşünüyoruz ki aslında bunu da fiili satışlarda da görüyoruz. Emin olun, Eylül-Ekim itibariyle de sektör yine kampanyalara başlayacak, hem konut alımında faiz desteği, yapım desteği, vatandaşımıza alım desteği noktasında birçok kampanyayı yürütecektir, bunu da bilfiil göreceğiz. Bizim bir tarafımız bu arzın artmasını sağlarken, diğer tarafta da gerek TOKİ'yle, gerek Emlak Konut'la, gerek İller Bankası'yla piyasanın tüm dinamiklerini takip ederek bu süreci yakinen takip ediyoruz" yanıtını verdi.

"40 YILLIK ÇAMI KESERKEN ÇEVRECİ DEĞİLSİNİZ"

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'i eleştiren Kurum, "Olay bu kadar net. Olay bu kadar netken, maalesef İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız çıkıp bunun artık bir kendisi için bu kadar iş varken, İzmir'de Bayraklı'da, Karşıyaka'da, Konak'ta millet depremle ilgili dönüşüm beklerken, dönüştürmediğin bir tek bina yokken, bir tek bina yok, 5 bin konut var üstüne üstlük, bak ben anlatıyorum, bir tek bina yokken ne hikmetse gidip 40 yıllık çamı keserken çevreci değilsiniz, ama asbestli gemi, çevre mevzuatına uyan, her türlü kanuna-yönetmeliğe uyan gemi gelirken de dünyanın en önemli çevreci kişisi oluyorsunuz. Diğer işlerinizi yapamadığınız ve bunu da böyle bir anlayışla örtme çabanız boşadır. Biz, net olarak yapılması gerekeni ifade ediyoruz. Yani ben anlayamıyorum bazen, hakikaten anlamakta zorlanıyorum; biz iş yapacağız, üretim, ya biz vatandaşımızı senden daha çok düşünüyoruz kusura bakma da. Yani vatandaşımızın can güvenliğini de düşünüyoruz, mal güvenliğini de düşünüyoruz, ona ilişkin yapılması gereken işleri de, işlemleri de iradeyi de ortaya koyarak yapıyoruz, yani hepimize düşen bu değil mi? Yani sen çok seviyorsun da ben sevmiyorum, öyle mi? Bu mu gösterge? O yüzden bu çerçevede süreç yürütülecek, milletimiz müsterih olsun. Biz vatandaşımızın nasıl depremde canını-malını koruduysak, onlara verdiğimiz sözü tuttuysak, tüm Türkiye'de 81 milyon metrekare millet bahçesi yapıp doğamıza, çevremize gözümüz gibi bakıyorsak, 1 haftada seferberlik ruhuyla Marmara'da müsilajı bertaraf ediyorsak, Muğla'da, Marmaris'te, o güzelim koylarda bizim koylarımıza zarar veren yapıları iradeyi koyarak yıkıyorsak, çevrede de, her çevre sorununda-problemlerinde de aynı iradeyi koyarız, bundan kimsenin şüphesi olmasın, koymaya da devam edeceğiz" dedi.

"YÜZDE 50'YE KADAR BU MANADA FAİZ DESTEĞİ SAĞLAYABİLECEĞİZ"

Eylül ayındaki konut kampanyasının detaylarının sorulması üzerine Bakan Kurum, "Konut kampanyasını Eylül ayında Emlak Konut Genel Müdürlüğümüz koordinasyonunu yapacak ve tüm sektörün, tüm Türkiye'de orta ve orta üstü proje yapan tüm sektörün içine dahil olacağı, bizim de bizzat bu projeye destek olacağımız bir kampanyayı Emlak Konut Genel Müdürlüğümüz daha önce de yapmıştı, şimdi de inşallah tüm sektörle birlikte, tüm gayrimenkul firmalarıyla birlikte Eylül ayı içerisinde bu süreci başlatacaklar. Eylül ayında konut seferberliğimiz TOKİ Başkanlığımız eliyle başlayacak ve topyekûn bütün sektör olarak vatandaşımızın bu noktada yanında olmaya devam edeceğiz" dedi.

Mülk sahiplerine verilen 400 bin liralık dönüşüm desteğinin ve kira desteğinde artış olup olmayacağının sorulması üzerine Bakan Kurum, "Kentsel dönüşümle ilgili artan maliyetler çerçevesinde desteğimizi 600 bin liraya ve 600 baz puana, şu anda 400 baz puan, 600 bin liraya ve 600 baz puana çıkaracak çalışmayı yaptık, Sayın Cumhurbaşkanımızın onayıyla inşallah bu destekleri bundan sonra vermeye devam edeceğiz.  Yine bir düzenleme yaptık, belediyelerimizle yapacağımız kentsel dönüşüm projelerinde belediyelerimize yüzde 50'ye kadar faiz desteği vereceğiz, yüzde 50'ye kadar bu manada faiz desteği sağlayabileceğiz. Kirayla ilgili güncel şartlara göre biz de artışlarımızı yapıyoruz,  şu an 1900 lira mı? Projelerde 2000 liraya kadar çıkmış durumda, riskli yapılarda 1100 liraya çıkmış durumda. Bu da artışlara göre düzenlenecek ve vatandaşımıza bu destekler yapılmaya devam edecek" dedi.

Bakan Murat Kurum, kentsel dönüşümde kira bedellerinde artış olup olmayacağına yönelik soruya ise, "Onu hemen güncelleyeceğimizi müjdeleyebilirsin, hatta biz buradan iletmiş olalım. İstanbul'daki konut kira yardımını bugün itibariyle 1500 liraya çıkarıyoruz, yüzde 30 artışla. Diğer illerde de benzer oranda artışı yapacağız" yanıtı verdi.

"3 YILLIK SÜREÇTE BÜTÜN İLLERİMİZİN YAPMASI GEREKEN İŞLER SIRALI"

Bir gazetecinin Haliç'teki kirlilik ve TÜBİTAK'ın Marmara'daki araştırmasını sorduğu Kurum, "Evet, yani bu konuda aslında müsilaj sorunuyla birlikte Marmara'da özel çevre koruma bölgesi ilan ederek seferberlik ruhuyla Marmara Denizimizi müsilajdan arındırdık ve tüm belediyelerle birlikte bir valilerimizin koordinasyonunda irade ortaya koyduk. Orada bir iş programı var, o iş programını da aynı böyle masada hepsiyle beraber konuştuk. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Yalova, Bursa Büyükşehir, Çanakkale gibi Tekirdağ gibi illerimiz ve belediye başkanları, valileri o toplantıdaydı. O toplantıda biz bir mutabakat yaptık ve herkesin imzası var o mutabakatta. Dedim ki, önce bir 3 yıl içerisinde ilimizdeki atık su arıtma tesislerinin ileri biyolojik araştırma tesisine getireceksiniz ve bir daha müsilajı, denizlerdeki kirliliği yaşamamak üzere bertaraf edeceğiz. Buna ilişkin bakan kanun çıkaracaksa kanun çıkarılması noktasında çalışma yapacak ki kanun çıktı. Düzenleme yapacak düzenleme yapıldı. Ve belediyeler de bu arıtma tesisinin verdikleri iş programı doğrultusunda yapacaklar. Her belediyenin altında imzası var. Yapmazlarsa eğer buna ilişkin de hem vatandaşımız hem de bizler gerekli tepkiyi, tedbiri alacağız. Şimdi bu 3 yıllık süreçte bütün illerimizin yapması gereken işler sıralı, hatta bunları da paylaşabiliriz sizlerle. O işleri yapmak durumundalar, bunun için de Haliç'te var, bunun içinde İstanbul'un ihtiyacı olan atık su arıtma tesisleri de var. Hiçbir bahane üretmeden biz de gerekli her türlü destek neyse alınması suretiyle yürütecekler. Meclis'te buna ilişkin kurum başkanımızla konuştuk onlar da arıtma tesisleridir, biyolojik arıtmadır buna ilişkin her türlü tekliflerine olumlu yaklaşacaklar, yaklaşıyorlar da zaten" dedi. Kurum, "13 tesis ve 3 yılda yapılması gereken işleri bakıyoruz yani bu noktada muhakkak proje hazırlığı yapacaktır, başka hazırlıklar olacaktır ama bu tesisleri bir an önce bitirmesini tüm İstanbullular, tüm Türkiye bekliyor, biz de takipçiyiz. Aynı konuda maalesef Haliç kenarında atık su arıtma tesislerinin iptal edildiğini de duyuyoruz ve Haliç üzerine tenis kortu yapan kişiler de aynı. Büyük çabalarla temizlenen Haliç maalesef bugün içler acısı bir durumda. Buna ne İstanbullu ne de bizler müsaade etmeyiz arkadaşlar. Yani işimize odaklanmamız gerekiyor, işimizle ön plana çıkmamız gerekiyor. Bugün Abdi İpekçi'yi durdurup, yarın Haliç'le ilgili işte bir söylemde … Kentsel dönüşümle ilgili Esenler kentsel dönüşüm, rantsal dönüşüm değil. Mevcut yasaların hiçbir işe yaramadığını söyleyip bir yere varamayız" dedi.

"YIK KARDEŞİM NE DURUYORSUN?" 

KİPTAŞ'ın çalışmalarının sorulması üzerine Bakan Kurum, "Ne yaptığıyla açıkçası çok ilgilenmiyorum da ama 100 bin her yıl konut dönüştüreceğim deyip bırakın 100 bini 10 bini 490 tane konut dönüştürüp onun da nerede olduğunu bilmediğimiz bir süreci yaşıyoruz. KİPTAŞ biz de Emlak Konut Genel Müdürüyken her yıl belli sayıda proje yapan bir kurumken bugün maalesef oradan çok uzak bir noktada. İşte aslında Ankara'da, İzmir'de, İstanbul'da bakış açısı ve tavır aynı tavır iş yapmayıp engellendiğini, yaptırılmadığını söylemek, yine büyük bir rant olduğunu söyleme tavrı. Arkadaşlar hakim de orada, savcı da orada, mahkemeler de orada hukuki mücadelenizi yapın, verin. Kim bu milletin 1 kuruşunu aldıysa, kim bu milletin arsasına, arazisine göz diktiyse en ağır cezayı hep birlikte verelim. Yani gerçekten burada ihmal söz konusuysa, yani biri çıkıyor işte Anka Park diyor Anka Park şöyle… Ya arkadaş kimse suçlusu ver savcıya gereğini yapsın… Yık kardeşim ne duruyorsun? Yık ben yıktım gittim Bodrum'da yıktım, sen de yık yıkacaksın. Ama yıkacağım, yapacağım, edeceğim ya bunlar değil yani bizim işimiz bu değil" diye konuştu.

"SADECE KİRA YARDIMI YANİ BU YIL 1 MİLYAR LİRA YAPMIŞIZ BAKANLIK OLARAK"

Özel sektörle işbirliği ve İBB'nin deprem bütçesiyle ilgili soruya Kurum, "Acil durumla alakalı ben sektörün elinde bir stok olduğunu açıkçası düşünmüyorum. Stok mevcuttaki zaten ihtiyaç doğrultusunda yapılıyor. Acil durumla ilgili bizim aksiyonumuz şu: Kira artışına bir sınırlama koyduk ve Eylül ayında orta ve orta üstünde bir kampanyayı organize edeceğiz bu hem indirim hem destek kampanyası olacak. Onun dışında sosyal konut projemizle birlikte arzı arttıracağız bu da Eylül ayında TOKİ Başkanlığımız eliyle başlayacak. Yine evi olmayan vatandaşlarımıza arsa uzun vadede ödeyebilecekleri arsa imkânını sağlayacağız. İlk defa gençlerimize burada kontenjan ayıracağız, gençlerimiz bu manada alt gelir grubu vatandaşlarımız ev sahibi olabilecekler. Ve önümüzdeki sürece ilişkin de yine ortaya koyacağımız hedef doğrultusunda bu çalışmaları yürütüyor olacağız. Kentsel dönüşümle alakalı süreci de yürüteceğiz. 

Şimdi biz değerli arkadaşlar, sadece kira yardımı yani bu yıl 1 milyar lira yapmışız Bakanlık olarak. Büyükşehrin ne yaptığını bilmiyorum, onlar sadece yapacağız dedikleri için. 3 yılda kendileri de hani ne kadar kira yapmış mesela bu konuda öğrenmek isteriz, yani bu konuda bir kira yardımı var mı, yok mu?" yanıtını verdi.

"İNŞALLAH YAPARLAR DAHA FAZLASINI YAPSINLAR DAHA GÜZELİNİ YAPSINLAR"

Bakan Kurum, "Evet, yani işte yarın engelledi der, biz hiçbir şekilde engellemeyiz merak etmesin. Verilebilecek her türlü desteğin verilmesini isteriz. Kentsel dönüşümde adım atmayan kira yardımını kime yapacak onu da bilmiyorum. Yani hiçbir adım atılmamış yerde kira yardımını nereye yapacağımızı da öğrenmek isteriz. İnşallah yaparlar daha fazlasını yapsınlar daha güzelini yapsınlar. Biz bu yasalarla mevcut yasalarla şu an bu saydığım projeleri İstanbul'umuzun 39 ilçesinde yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz. Yasada eksiklik varsa dersin ki, şu eksikliği şöyle tamamlayalım, biz de elimizden geleni yaparız. Biz kusursuz değiliz, her şey doğrudur, eksik değildir demiyoruz, muhakkak eksiklikler olabilir, muhakkak hata da olabilir yani. Ama bakın biz bunları işte Cuma günü 2030 konutun anahtarını vereceğiz verilebiliyor demek ki, yapılabiliyor. Fikirtepe'de yarım kalanlar devam ediyor, İstanbul'da 140 bin konut devam ediyor, 300 bin konut tamamlanmış. Tüm Türkiye'de 1 milyonun üzerinde riskli yapı dönüşmüş. 412 alanda İstanbul'da dönüşüm çalışması yapılabiliyorsa demek ki bu yasalarla bu imkânlar olabiliyor, yapılabiliyor. O yüzden onlara da tavsiyemiz bunları bahane etmekten öteye geçip bir an önce vatandaşın, milletin yararına, faydasına, dönüşüm sürecine katılmalarıdır" dedi.

"1100 LİRADAN, 1500 LİRAYA ÇIKARACAĞIZ"

Kurum, kira desteğinin tüm Türkiye için geçerli olduğunu ifade ederek "Tabi tüm Türkiye'de bizim bölgesel olarak verdiğimiz kiralar var, bu kiraların hepsine o artış kat sayısında yapacağız. 2 bin liraya kadar da orada kira yardımı yapıyoruz yani o alanlarda da artış söz konusu olacak. Dolayısıyla, sadece kira desteği verdiğimiz yerlerde 1100 liradan, 1500 liraya çıkaracağız. Mevcutta Bakanlığımızın da o süreçte taşınma, kira yardımı verdiği alanlardaki bölgesel farklılıkları vakfımızda işte 2 bin lira olanlarda da aynı artış söz konusu olacak" dedi.

Editör: TE Bilişim