2019’un sonuna yaklaşırken, Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan koronavirüs, o günden bu yana tüm dünyayı hakimiyeti aldı.

Pandemi, tüm sektörlerde çeşitli zorluklara yol açarken, turizm sektörüne de büyük darbe vurdu.

Koronavirüsün Türkiye’de ilk görüldüğü 2020 yılının, ilk yarısında turizm sektörünün durma noktasına geldiğini açıklayan Ege Turistik İşletmeciler ve Konaklamalar Birliği Başkan Yardımcısı Bülent Süzer, bunun yansımalarını geçtiğimiz günlerde gerçekleştirilen, ‘Travel Turkey İzmir Fuarı’nda da görüldüğünü belirtti. İki senedir Kovid-19 pandemisiyle gerçekleştirilemeyen fuarın, bu sene kapılarını açtığını, ancak yurt dışı rağbetinin az olduğunu dile getiren Süzer, İnsanlar fuarı özlemiş, katılımcılar çok yoğundu. Travel Turkey İzmir Fuarı’nda diğer bölgelerden gelen insanların olması bizi sevindirdi. Görüşmelerde, turizmci arkadaşların hepsinin 2021’in iyi geçtiği görüşünü aldık. Pandeminin etkisi sezonu da uzattı. 2020’nin ilk altı ayı hareketlilik olmadı, ancak ikinci yarıda turizmde bir patlama oldu” dedi.

Döviz kurunda dalgalanmanın turizme etkisi

Son günlerde döviz kurunda yaşanan çalkantılarla, yaşam pahalılığı artmaya devam ediyor. Günden güne her şeye gelen zamlar, turizm sektörünü de etkiliyor.

Döviz kurunun Türkiye’de yükselmesinin, yabancı turistler için daha cazip hale geldiğini dile getiren Süzer, “Yabancı turist, burada yemek yediğinde, alışveriş yaptığında çok daha uyguna yapıyor. Ancak, yerli turist için 2022’de fiyatlar daha yüksek olacak. Bu artıştan etkilenmememek için, tatil planları yapanları erken rezervasyon yapmalarını öneririm. Avrupa bunu çok iyi kullanıp, avantajlı duruma geçiyor. Son dakikalarda kalkan uçaklardaki gibi, son dakikalarda kiralanan otel odaları da yüksek fiyattan alınıyor. Avrrupalı zamanında rezervasyonunu yapıyor, daha uyguna alıyor” ifadelerini kullandı. Aynı zamanda, kur artışlarıyla birlikte maliyetlerinin de arttığını ifade eden Süzer, bunların yansımasını 2022 yılında daha da hissedilebilir olacağına dikkat çekti.

Çeşme Projesi

Türkiye’de turizm denilince, akla gelen ilk bölgenin Antalya olduğunu anlatan Süzer, Antalya’nın turizm pastasının yüzde 40’ına sahip olduğunu, İzmir’de ise bu payın yüzde 3 gibi düşük bir sayı olmasına yakındı. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın geçtiğimiz yıllarda kurduğu Turizm Geliştirme Ajansı’ndan söz eden Süzer, ajansın İzmir için çeşitli projeleri olduğundan bahsetti. Süzer, “ Bunun meyvelerini önümüzdeki yıllarda toplayacağız. Göbeklitepe, şu anda bunun ekmeğini yiyor. İzmir’de de Efes var, Smyrna var. Turizm Geliştirme Ajansı’nın Çeşme Projesi adından bir projesi var. Bu projeyle birlikte, Çeşme’deki turizmi 12 aya yaymayı amaçlıyoruz. Turizm denilince, yalnızca deniz kum güneş değil de, farklı argümanların da olması gerekiyor. Sağlık turizmi için ailesiyle birlikte gelen bir turist, iki gün tedavisini yaptırıyorsa beş gün de çevrede turistik faaliyetler gerçekleştiriyor. Çeşme Projesi ile, yalnızca belirli günler değil, yıl boyu turizmi canlandırmayı hedefliyoruz” diye konuştu.

Editör: TE Bilişim