sonmuhur.com-Haber Merkezi/ İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin ağustos ayı meclis toplantısının üçüncü oturumunun son bölümünde AK Parti grubu ile Başkan Soyer arasında tartışma çıkmış, sonrasında Ak Parti grubu meclisi terk etmişti. Olayın ardından Soyer "Ben kimseyi çıkarmadım. Burada düpedüz hadsizliktir. Buna kimsenin hakkı yok. Bazılarına demokrasi bol geliyor." diyerek yaşanan tartışmaya tepkisini dile getirmişti.

Ulusal basında ses getiren bu tartışmanın detaylarını ve perde arkasını Ak Parti Grup Sözcüsü Hakan Yıldız sonmuhur.com'a anlattı.

Kendisinden önce konuşma yapan 3 CHP'li Meclis Üyesinin 5-6 dakika arasında konuşma yaptığını vurgulayan Hakan Yıldız, tartışmanın nasıl geliştiğine ilişkin olarak; 

" Benden öncede 3 tane CHP'li meclis üyesi, takip ettiyseniz adamlar çıktı 5- 6 dakikalık ortalamayla konuşmalar yaptılar. Ve her biri dedi ki, üçü de bize soru sordu. Yani biri göç komisyonunda niye ret verdiğimizi "AK Parti grubunun açıklamasını istiyorum" dedi. Biri, "Elektrik fabrikası niye tekrar ihaleye çıkt? Ak Partililer ne diyor'" dedi. Biri de kalktı, Güzelbahçe'deki bu yalan işle ilgili "Biz orada öyle değil.... Biz haklıyız, darp edildik..." Sonra bizim Belediye Başkanımız da özür dilemedi "AK Partililer yanlış biliyor" dedi." diye konuştu.

"Ben 5 dakikanızı tanımıyorum diye bir ifade kullanmadım"

Cumhuriyet Halk Partili Meclis Üyeleri tarafından 15-16 dakika çeşitli konular hakkında itham edildiklerini söyleyen Yıldız;

"Şimdi ben orada bir normal Meclis Üyesi olma dışında, arada ilk daha grubumuza laf atıldığında elimi kaldırdım, kayıtlar da görüntü var mı bilmiyorum. Tunç Bey'e dedim ki "Grup sözcüsü olarak cevap hakkımı kullanmak istiyorum" O da "vereceğim Hakan Bey" dedi. Ben en sonunda söz aldığımda...Şöyle bir şey düşünün: 15 dakika, 16 dakika sizin grubunuza ithamda bulunan 3 Meclis Üyesi konuşma yapacak, hiçbir şekilde sözleri kesilmeyecek ve her biri asılsız iddialarla bir takım iddialar ortaya koyacak... Bende sonucunda grubum adına söz aldım. Ve ben kalktığında her sözümü de grup adına aldığımı belirtirim. Ben bu noktada bir takım cevaplar verip ana konuya dönük bir yaklaşım koyduğum da 5 dakikanın dolmasına az bir zaman kala uyarı yaptı Tunç Bey. Ve ben bu uyarıya dedim ki "Bi kere benim bu 5 dakikaya itirazım var" Şimdi ben "5 dakikanızı tanımıyorum" diye bir ifade kullanmadım.  " diye söyledi.

"Benim 5 dakikaya itirazım var"

Grup adına en az 15 dakika birine söz verilmesi gerektiğinin önemine değinen Hakan Yıldız;
 "5 dakikaya itirazım benim Şubat Meclisi'nde de var. Bu nedi? Bu şudur... Direk temeller çok uzuyor söz alan haklı olarak 15 dakika, 20 dakika boş konuşan boş ifadeler oluyordu bunu başkanlık ile oturak bir model belirlemişler. Bu modelinde ilk uygulamasında şöyle bir sıkıntı çıktı: Şimdi ben konuşuyorum 5 dakika, biri bana konuşup oturduktan sonra adımı zikrediyor. Söz istediğim zaman diyorlar ki ikinci sözün yok. Bende o gün tepki koydum. Dedim ki "Böyle bir anlaşma Meclis Yönetmeliği'ne göre yok. Evet bir süre konulmalıdır. Buna benim de bir itirazım yok. Ama bu bir cevap hakkı ise en azından grup sözcülerine ya da en azından son 15 dakika grup adına birine bir söz verilmeli ki hem sınırlama gelsin hem de bir takım cevaplar üzerinden de gruplar kendini ifade edebilsin. Bu noktada Mustafa Özuslu beni haklı buldu Şubat ayında. Ve dedik ki , "Biz oturalım, bunu bir revize edelim" dendi. Ardından pandemi geldi ve bu süre askıda kaldı. Doğal olarak bizim üzerinde gruplar adına tekrar konuşalım dediğimiz bir husustu bu. Tunç Bey inatla bu hususu sürdürdü ve  ben buna bir itiraz koydum çünkü kabul etmediğimizi beyan etmek zorundayım." diye konuştu.
 
"Çok ciddi iddialar ortaya koydum bunlara cevap versinler"
Büyükşehir yönetimine çok ciddi iddialarda bulunduğunu söyleyen Yıldız şunları söyledi; " Benim beyan edebileceğim tek yer de söz alabildiğim alan. Ben nezaket kuralları içerisinde dedim ki, "Buna bir itirazımız var, grup başkanvekilleri ve grup yönetimleri tekrar bunu konuşalım,  bu 5 dakikalık süreçte revizeye ihtiyaç var" dedim ve tekrar konuşmama devam ettim. Ve konuşmama devam ettiğimde çok da ciddi iddialarımı ortaya koydum, bunlara cevap versinler! Yani ağaç kesti diyorsunuz bir tane kesilen ağaç yok. Olmayan yerden fırtına çıkarıyorsunuz, adam asfalt dökecek diye yaygara kopardınız. Arka da yaptığımız projede, Güzelbahçe'den iskeleden oraya kadar tasarlanan bisiklet yolunun tamamı asfalt yani birşeyin doğru zeminde tartışılması lazım. Toplam konuşmam 8 dakika sürdü.Yerime otururken en son meclis üyelerinden rica ediyorum bilgi sahibi olmadan araştırmadan konuşmayalım. Bu meclisin bir saygınlığı var gazete manşetinden konuşmak kimseye yakışı kalmaz ifadeleriyle yerime oturdum. Bu ifadelerimin ardından Tunç bey meclis üyeleri derslerini çalışıpta geliyor dedi bunu söyleyecek son kişidir Tunç Soyer, çünkü soyer meclisin başkanıdır. Benim söylediklerime CHP Grubu sözcüsü yanıt verebilir bunun üzerine reaksiyon verdik ve araya hüsnü bey girdi ve hüsnü beyi kastederek sizi atarım çıkarırım dedi bizde dedik öyle olmaz sen bizi nasıl atarsın dedik ve çıkarak salonu terk ettik. " dedi.
 
" Tunç Soyer Demokrasinin bol geldiğini söyleyecek son kişidir..."
Salonu terk ettikten sonra Başkan Soyer'in arkalarından sözlerine devam ettiğine dikkat çeken Yıldız, " Başkan Soyer biz salondan çıktıktan sonra arkamızdan demokrasinin bize bol geldiğini söyledi. Bize demokrasinin bol geldiğini söylecek en son kişidir Tunç Soyer. Çünkü bizim davamız bugün başlamadı. AK Parti 20 yıllık bir parti ama geçmişi olan bir partidir. Bu Partinin mensupları 17-25 Aralıkları , 27 Nisan muhturalarını , 15 Temmuz darbesini yaşamış Tunç Soyer'e sormak lazım ömrü hayatında ne yaşamı? Biz bu kentte hendek kazan bölücüleri savunmadık. Biz bu kentte belediyenin resmi internet sitesinden bu toplumda toplumsal refahı bozmaya çalışan aile düzenini bozmaya çalışan örgütlere, yürüyüşlere destek atmadık. Bize demokrasi bol gelmez ama Tunç Soyer'e büyükşehir belediye başkanlığı 3 beden büyük gelmiştir.  "
Editör: TE Bilişim