Balamir Yıldız’ın sunduğu Yol Saati programına telefon bağlantısıyla katılan Uslu, Tayvan arasındaki gerginlik, KPSS sınavının iptali ve Ankara’da gerçekleşen Cem Evi saldırısı konularındaki yorumlarını Radyo Ege dinleyicileriyle paylaştı.

Tayvan, ABD ve Çin arasında yaşanan gerginlikle konuşmasına başlayan Uslu, “Bizim bildiğimiz Çin, tarihsel olarak ikiye bölünmüşlüğü kabul etmiyor. Hatta uzun bir zaman BM’de bile Tayvan/Çin şeklinde temsil edilmişti. Çin Tayvan’ın kendisine ait olduğunu düşünüyor, dünya ise Tayvan’ı bağımsız bir ülke olarak tanıyor. Çin Tayvan’ı yutma hedefini hiç gizlemedi ama buna da hiç cesaret etmedi. Bunu zamana yaydı bana göre ama o zaman da yaklaşıyor. Daha önce Hong-Kong gibi kentleri, sözleşme süreleri sona erdiği için yutmuştu. Çin bir tarafından etrafında batıya yakın ya da kontrol ettiği bir ülke olsun istemiyor. Ama Tayvan orda batıya entegre bir ülke olarak yaşamını sürdürüyor, Çin’de orayı kendi toprağı olarak görüyor. Tarihsel olarak da Tayvan Çin toprağıydı aynı dilleri konuşuyorlar. Öyle olunca da gerilim oradan çıkıyor.

PASİFİK'E KAYMIŞ DURUMDA

Şimdi, son 20-30 yıldır aşağı yukarı dünyanın ekseni Pasifik’e kaymış durumda. Önce Çin’in küresel bir güç haline gelmesi, ardından da uluslararası küresel güç mücadelesini Pasifik’te sürdürüleceğini uluslararası ilişkiler uzmanlarının strateji uzmanlarının tahminleri vardı zaten, öyle de oldu. Çin’in inanılmaz bir yükselişi var. İnanılmaz bir güç haline geldi. Ekonomik açıdan dünyaya bağımlı ama o kadar çok nüfusla, artık ileri teknoloji üretebilen gelişmişlik seviyesiyle, ekonomik gücüyle istediği her türlü uluslararası etkiyi yaratacak güçte. İran’la 450 milyar dolarlık bir anlaşma yaptı, İran limanlarını kullanma hakkı kazandı. Dolayısıyla biz İran üzerinden Çin’le komşu olduk. İran bölgedeki en tehditkar ülkelerden biri, bölgede yayılmacı bir politika izlediğini biliyoruz.

BİDEN HEDEF GÖSTERMİŞTİ

Biden seçildikten sonra Çin ve Rusya’yı hedef ülke olarak göstermişti, Rusya Ukrayna işgaliyle buna yanıt verdi. Diğer taraftan Pasifik’te tansiyon git gide artıyor. Sıcak bir çatışma belki bugün yaşanmıyor ama bu yaşanmayacağı anlamına gelmiyor. Pasifik şu ana patlamaya hazır bomba. Genel olarak dünya siyasetinde, ülkelerin karşılıklı bir çatışması var. Doğu blokunun çözülmesinden bu yana ABD yeni dünya düzeni konseptini dayatmaya çalışıyordu, o düzeni kuramadılar ama ülkeler arasındaki gerilim artarak devam ediyor. Bugün balkanlarda, orta doğuda çok ciddi gerilimler yaşanıyor. Dünyanın belli bölgelerinde tarihsel gerilimler var, belli bölgelerinde yaşanan sorunlar nedeniyle yaşanan gerilimler var. Öyle olunca dünya savaşı tam da böyle olmuştu. Ortaya yeni güçler çıkıyor, o güçlerin ekonomik paylaşımları gerilimi arttırıyor. Birçok yorumcu 3. Dünya savaşı için ortamın hazır olduğunu söylüyor. Dünyanın bir çok bölgesinde çok ciddi gerilimler var, bu gerilimler daha ne kadar silahlar patlamadan sürdürülebilir? O bir muamma. Bir taraftan finansal sistemler, çılgın liderlerin karşısına geçmeye başladı. Bir sürü fay hattında çok ciddi gerilimler oldu, inşallah aklıselim galip gelir” ifadelerini kullandı.

KPSS'DE YAŞANANLAR SİSTEME GÜVENİ SARSIYOR

KPSS sınavının iptalini de yorumlayan Dr İbrahim Uslu, “Bu yaşananlar insanın sisteme olan güveninin sarsan durumlar. Çok yakın bir zaman önce, 2016 yılında aslında çok uzun zamandır soruların çalındığını ve sınava girenlere çok ağır haksızlıklar yapıldığını sınavlara girenlere öğrendik. Fakat o zaman suçlu FETÖ’ydü ve onlar da tasfiye edildi. Ondan sonra insanlar devletin düzenlediği sınavlara güvenmeye başladı. Fakat şimdi görüyoruz ki, meğerse bu sınavlar da güvenli değilmiş. Hükümetin verdiği acil tepkiler de olayın ciddiyetini ortadan kaldırıyor. Önce çıktı böyle bir şey yoktur dedi, sonra YÖK Başkanı Cumhurbaşkanlığı kararıyla görevden alınıyor. Ve konula ilgili inceleme başlattı. İncelemeye gittikten iki saat sonra suç duyurusunda bulundular. Bunun için Devlet Denetleme Kurumu uzmanı olmaya gerek yok. Bakınca zaten görüyorsunuz. İyi de sadece bu yayınevine mi sorular verildi, sadece bu sınavlardaki sorular sızdırıldı, yoksa bundan önceki sınavlarda da sıkıntılar var mıydı? Bunlar ciddi şüpheler ve o sınavlara girenlerin aklında böyle ciddi sorular var. Hükümet neden bu kadar hızlı tepki verdi? Genç seçmenlerden oy almakta zorlanıyor, öyle olunca da seçime doğru, özellikle gençleri ilgilendiren bu konuyu hissetti ve orayı engellemeye çalışıyor. Dediğim gibi olayın bizzat kendisinde bir gayri ciddilik var. Bu kadar ciddi iddiaların ardından tek bir fail var, tek bir sınav var. Söz konusu firma da ÖSYM bizim sorumuzu çalmıştır açıklaması yapıyor. Çünkü ben ondan önce bunu yayınladım diyor. Hangisi doğru? Baktığınız zaman ortada bir sis bulutu var. ÖSYM yayıncıyı suçlamıyor, çünkü bizim sistemimizde bir sorun yok diyor ama tespitler de ortada.” Dedi. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun Cem evi saldırılarıyla ilgili “eski Türkiye’nin ayak izleri” yorumunu da değerlendirerek eleştiren Uslu, “FETÖ kimin zamanında çaldı, eski Türkiye’de kim iktidardaydı” diye sordu. Uslu, savcılığın ciddi bir soruşturma yapmasını istedi.

SİSTEMATİK BİR ÇALIŞMA VAR

Ankara’da ki Cem evi saldırısını da değerlendiren Siyaset Uzmanı, Kamuoyu Araştırmacısı ve Siyasal İletişim Uzmanı Dr. İbrahim Uslu, “Türkiye’nin istikrarsızlaşmasını isteyecek çok sayıda yapı var. Komşularımız da ister, onların gizli servisleri de ister, bir sürü örgütte ister. O yüzden Türkiye’de bu tür denemeler yapılıyor. Daha doğrusu deneme yapılmıyor, belli sinir uçlarının açıkta kalması ve o duyarlılığın korunması isteniyor ki o bölgelerde daha büyük bir şey yapıldığında vatandaşlarımızı daha fazla etki altına alabilsinler. O yüzden bazen Suriyelilerle, bazen Kürt vatandaşlarımızla, bazen Alevi vatandaşlarımızla, bazen gayri Müslimlerle bu tür küçük çaplı, eylemler yaparak sinir uçlarının hassas kalması sağlanıyor. Neden? Daha büyük operasyonlar yapıldığında daha büyük toplumsal sonuçlar doğursunlar diye. O yüzden bunu böyle görmek lazım. Sistematik bir çalışma var. Aynı anda Türkiye’nin birçok noktasından müstehcen görüntüler görülüyor. Bunlar hep toplumu konu hakkında hazır ve güncel tutmak için. Saldırganlar yakalandı ama o saldırıyı neden yaptın? Kim yaptırdı amacı ne, oraları çözmediğiniz zaman sac ayağının biri eksik kalıyor. Bu saldırılar bireyselmiş gibi değerlendiriliyor şu ana kadar. Bireysel olmadığını görmek lazım.” Dedi.

Editör: TE Bilişim