TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Şube Başkanı Eylem Ulutaş Gün Başlıyor programına konuk oldu.Programda İzmir'de deprem sonrası çalışmalardan bahseden Ulutaş, sorularımızı samimiyetle yanıtladı.


TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Şube Başkanı Eylem Ulutaş; ''Bir şeyi kabul etmek yaşayacağız demek çok önemli bir olaydır. Bu depreme alışacağız. Çok acı bir deneyimdi 30 ekim. Biz bu depremden sonra ne yapabiliriz dedik ve yeni yapacaklarımızın haritası çok önemli bir bakış açısıydı. 30 ekimdeki depremden sonra TOKİ’nin yaptığı, yıkılan binaların çevresindeki 7 bölge oluşturuldu. Binalarda dahildi. Vermiş olduğu ihaleler ile bu binaların yapımı tamamlandı. Sıkıntılar olan binalar oldu. Evi yapılmayanlar oldu. Bu sorunlar ile ilgili maliyetten kaynaklı mı yaklaşıldığı açıklanmadı. Bayraklı sırtlarında yeni yerleşim yerleri açıldı. Yapılan binalar olarak onları sayabiliriz. Büyükşehir belediyesinin yaptığı çalışmalar var. Bayraklı ilçesinde bizim odamız ile birlikte Deprem Riski haritası çıkarılması vardı ve Bayraklı ilçesinin yapı stoku envanteri vardı. Deprem riski açısından önceliklendirilmesi vardı.
Odamızla birlikte çalışan meclis üyelerimiz var. Deprem unutulmuş değil. Çalışmalarımız sürüyor. Deprem bize çalışmalar için bir hatırlatma oldu. Bu iş bir bütündür. Periyodik olarak mevcut yapılar kontrol edilmelidir. Bunun önüne geçmek için bakanlık yeni binalar için bunu getirdi. Bunun tüm binalar için uygulanması gerekir.''

KAMU UNUTMAMALIDIR
''Kamu görevlerinin görevi unutmak değildir.diyen TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Şube Başkanı Eylem Ulutaş Normal vatandaş bunu unutabilir. Taze kalması lazım depremi 1999 yılında yaşadık. Van da yaşadık, İzmir’de yaşadık. Göç alan bir şehiriz. Hazır betonun kullanılmadığı bir dönem oldu. İyi denetlenmiş yapılar iyidir. Yapı stokumuzda açıkçası çok iyi denilemez. Acı bir tabloyla karşılaşılması mümkün maalesef. Hızlı üretim kalitesizliği getiriyor. Bir kanaat getirmek için yöneticiler yorum yapabilir. Ancak kendi binamız özelinde bunun incelenerek karar verilmesi gerekir. Genç bina yaşlı bina olarak ayrılması doğru değildir. Bina incelenerek deprem riski belli olur. 
Kentsel dönüşüm isim olarak çok büyük bir olaydır. Riskli bir yapıyı tespit ediyorsunuz. Çevre ve Şehircilik bakanlığından bir yetkili yardımıyla yapılıyor. Yeşil alanlara da toplanma alanları yapıldı buralara. Günlük ihtiyaçlar için yeterli değil bu alanlar sadece belli ihtiyaçlar için yeterli yerlerdir.'' dedi

PARK ALANLARI YETERSİZ KALIYOR
Ulutaş sözlerine şu şekilde devam etti; Park alanları yönetmelik kapsamında yapılıyor. Alana bakıldığı zaman projede sığıyor. Ancak burası daha sonrasında yetersiz geliyor. Park sorunu yıllar sonra ortaya çıkıyor. Deprem yönetmeliklerine gelecek olursak belli hasarı öngörür. Yeni yapılarda da hasarlar görülebilir ancak can güvenliğini tehlikeye atmamak şartıyla kabul edilir.
Alan bazlı çalışmalarımız var yüzde yüz uzlaşı ile ihaleye verilip , metrekare başına bir çalışmamız var. Ayrıca bina bazında özellikle Bayraklı’ da protokol imzalanarak kooperatif üyeleri bir çalışma yapıldı. Bu çalışmalarımız devam edecektir.

İMARLI ALANLARA DEPREM DAHA ÇOK ZARAR VERDİ.
Eylem Ulutaş ''Deprem imarlı alanlara daha çok zarar verdi. İmar affı kaçak yapılara tanımlanıyor. Kaçak kat şeklinde yapılan yapılar var. Belediyeye gelerek af istiyor. Bu binalarla anlaşarak, o binalar affedilerek belge verilmesi imar affıdır.İnşaat sektörü önem verilen bir sektördür. Hem kamuya iş yapan hem özel sektöre iş yapan firmalar arasında ön görememe durumu söz konusudur. O sektörün durması işsizliğe sebep oluyor. Ekonomiye de etkiliyor. Vatandaşta alım gücü olarak zayıf olduğu için bir girdaba sürükleniyoruz. Yabancı vatandaşlara satış oluyor. Ve bu durum belli oranda tutulması gerekiyor. En temel barınma amacıyla mı üretiliyor yoksa yatırım amaçlı mı alınıyor bakıldığı zaman bu satışların yatırım amaçlı olduğu görülüyor. Bu ülke bir deprem ülkesidir ve bunu düşünerek konutların yapılması veya yenilenmesi gerekir.'' dedi

Editör: TE Bilişim