İzmir Tabip Odası Başkanı Süleyman Kaynak ve Ayşegül Koç'un birlikte hazırlayıp sunduğu Her İşin Başı Sağlık' programına bu hafta Op. Dr. Fatih Sürenkök konuk oldu. Her salı saat 11.00'de olduğu gibi bu hafta da şehir hastaneleri konusu ele alındı.
Op. Dr. Fatih Sürenkök; ‘’ İngiltere'de şehir hastaneleri projesi ile başlayan bir süreç var. Kamu ve özel ortaklığı arasında gerçekleşen bir sistemle arazi özel sektöre devrediliyor. Ancak ilerleyen dönemde şirketin kazanç sağladığı fakat kamunun zarar ettiği tespit ediliyor. Hasta başına masrafların arttığı ve devletin maliyetinin katlandığı tespit edildi. Bu sebeple şehir hastaneleri olumsuz değerlendirildi. Türkiye’ye de 2005 yılında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan döneminde geldi. Türkiye dışında Kanada’dan Portekiz’e kadar uygulanan bir sistemdir. Ancak o yerlerde para bizim ülkemizdeki kadar değer kaybetmiyor. Doğru işler yapılırsa devletin parası sokağa atılmaz ancak biz de yapılan anlaşmalarda bu sağlanamadı.’’ açıklamasında bulundu.
''ÜLKE YARGI EGEMENLİĞİNİ DEVRETMİŞTİR''
İzmir Tabip Odası Başkanı Süleyman Kaynak; ‘’ Dışarıdan bakıldığı zaman 2 bin yataklı dev binalar olarak yapılan halka hizmet yerleri olarak gösteriliyor. Ancak 600 yataktan fazla açılan hastaneler devlete yük getiren verimsiz yerlerdir. Türkiye’de sağlık sektörüne yüzde 4 bütçe ayrılıyor. Gelişmiş ülkelerde yüzde 15 civarında sağlığa bütçe ayrılıyor. Sağlığa ayrılan bütçenin yüzde 25’lik kısmı şehir hastanelerine yönlendirilmiş durumdadır. Şehir hastanelerinin ortaklığında bir sorun çıktığı zaman İngiltere’deki yargı mahkemeleri yetkili sayılmıştır. Yani ülke yargı egemenliğini devretmiştir.’’ açıklamasında bulundu.
Fatih Sürenkök; ‘’ Bankacılık, inşaat ve sağlık sektörü ortaklığı ile yapılan bir girişimdir. İnşaat sektörü her altı ayda bir işletmenin bitirilmesi ile revizyona gider. Burada çalışan sağlık çalışanları da özel sektör çalışanı olarak çalıştırılacaktı. Döner sermaye sistemi ile çalışanların maaşı ödenecekti. Ancak bu uygulamalar halk baskısı olabileceği nedeniyle ötelendi. ’’ açıklamasında bulundu.
''HEM YAPIM AŞAMASINDAN HEM İŞLETME AÇISINDAN VERİMSİZ YERLERDİR''
İzmir Şehir Hastanesi hakkında konuşan Kaynak; ‘’ Hem yapım aşamasında hem işletme açısından verimsiz yerlerdir. Bin yataklı bir hastanenin maliyeti 1 veya 1,5 milyar liraya denk gelen yüksek maliyetli merkezlerdir. Örneğin; İzmir Şehir Hastanesi 2018 yılında bitecekti. Ancak maliyet nedeni ile dört yıldır açılamadı. Yüzde yetmişlik doluluk oranı sağlanabilmesi için çevredeki önemli hastanelerimiz kapatılacaktır. Garanti edilmiş hasta sayısı için Tepecik Devlet Hastanemiz ve Behçet Uz Çocuk Hastanemiz kapatılacak. Ayrıca üzerinde bulunan arazi başka şekilde kullanılacaktır. Önümüzde çok büyük sorunlar olduğu görülüyor.’’ açıklamasında bulundu.
Sürenkök; ‘’ AK Parti sağlık sisteminde derecelendirme sistemi getirmişti. A, B, C, D şeklinde sıralanarak sağlık merkezleri kalite açısından derecelendirildi. Artık özel bir hastane statüsünde derecelendirilen şehir hastanelerinde hastaların tedavi olabilmesi için üzerine para vermesi gerekiyor. Bu sistemi uygulamaya hükümet henüz sokmadı. Gerçek şehir hastanesi olduğu zaman devlet temini olmayacak hastalar fark ödeyecektir.’’ açıklamasında bulundu.
