Ertuğrul TURAN / Fuar içi 1 Nolu hol önünde toplanan Genel-İş Sendikası Kadın Komisyonu üyeleri adına basın açıklamasını Aslıhan Yılmaz okudu. Okunan basın açıklamasına sloganlarla destek veren kadınlar, İranlı hemcinslerinin başörtü zorunluluğuyla ettikleri mücadeleye destek verdiler.
YASTA DEĞİL İSYANDAYIZ
Yapılan basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi: “İran sokakları günlerdir yanıyor, İranlı kadınlar tüm dünyanın gözleri önünde inanılmaz bir direniş sergiliyor. İran'da 22 yaşındaki Mahsa Amani'nin başörtüsü takma kurallarına uymadığı gerekçesiyle ahlak polisi tarafından öldürülmesi üzerine kadınların başlattığı direniş, dünyanın her yerinde, ülkelerinde uygulanan baskı ve zulüm politikalarının odağındaki biz kadınların öfkesini ve isyanını büyütüyor. Bir kadın daha, henüz 22 yaşındayken ona dayatılan sınırları reddettiği için öldürüldü. Bu dayatmalara ve öldürülen kız kardeşlerine sahip çıkmak isteyen onlarca kadın, yine İran rejimi tarafından öldürüldü ve öldürülmeye devam ediliyor. Daha bugün Mahsa'nin katledilmesinin ardından direnen kadınlar arasında ön saflarda bulunan Hadis Najafi de katledildi. Mahsa Amani'nin katledilmesinin ardından faşist İran rejimi ve kadınların yaşam tarzlarına müdahale eden ahlak polisi gibi kurumları protesto eden gösteriler, yürüyüşler, kadınların saçlarını kestikleri "sessiz çiğlik" videoları çığ gibi büyüyor. Kadınlar kendilerine dayatılan baskıya karşı direnirken, Iran rejimi halkın üzerine ateş açmaktan ve saldırmaktan vazgeçmiyor.
DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikası Kadın Komisyonu üyesi Aslıhan Yılmaz, “Mahsa'nın, öncesinde ve sonrasında da birçok kadınım katledilmesi İran'da uzun yıllardır süren dinci, gerici ve kadın düşmanı politikaların sonucudur. 1979 yılından beri İran'da kadınlara başörtüsü dayatılıyor, ahlak polisleri "cadı avına" çıkıyor, kadınlar tutuklanıyor, polis şiddetine maruz bırakılıyor ve katlediliyorlar. Buradan bir kez daha haykırıyoruz. Mahsa'nın ve Hadis in katili dinci, faşist, gerici, molla rejimidir. İranlı kadınların zorunlu başörtüsüne karşı koyma, kadınların giyim tarzını, yaşam tarzlarını ve bedenlerini, seçme hakkını tanıma ve yasal eşitlik direnişi tüm dünya kadınlarının ortak mücadelesidir. Bu baskı ve zulme karşı öfkemizi ve isyanımızı büyütmeye devam edecek, mücadele eden kardeşlerimizin yanında olacağız.
