İzmir ve ülke gündeminin nabzını tutan Son Mühür Tv’de ‘Gün Başlıyor’ programına katılan Birlik Sağlık-Sen Genel Başkanı Ahmet Doğruyol’du. Enflasyon toplumun tüm kesimlerini etkilediğini vurgulayan Doğruyol, ‘’ Sabit gelirliler en çok etkilenen kesimler. Altı ayda bir yapılan zam eriyip gidiyor. İşçi, memur, emekli gibi olanların maaşların her ay düzenlenmesi gerektiğini düşünüyorum. Rahmetli Bülent Ecevit döneminde bizim memurların maaşları her ay eşel mobille hesaplanır bir de üstüne huzur payı eklenirdi. O günleri memurlar mumla arıyor. Öyle bir duruma geldik’ dedi.
İşte Ahmet Doğruyol’un açıklamalarından öne çıkan detaylar…
VERGİ VE HARÇLARA YAPILAN ZAMMA BAKIN!
Son 18 aydır enflasyon yükselişteydi ilk kez kasımda düşüş oldu. 3 ayrı enflasyon var. TÜİK’in, bağımsız şirketlerin yaptığı var ve bir de devletin vergi ve harçlarla yaptığı zam var 122.9
Sabit gelirli kesimlerin ücretini de yüzde 122.9 0ranında arttırmalısınız. TÜİK güvenilirliğini maalesef yitirmişti. Market raflarında somut olarak vatandaş yaşıyor zaten. 
ENFLASYON RAKAMLARI GERÇEK Mİ?
Enflasyonu öncelikle gerçek rakamlarla açıklamanız gerekir. 
Çoğu memur yoksulluk sınırı altında. Emeklilerin geçinmesi zaten mümkün değil. Asgari ücretin yoksulluk sınırlarına çekilmesi lazım .


EV ALMAK HAYAL
4-5 yıl önce memur emeklisi ikramiyesiyle ev alabiliyordu, şimdi bu artık bir hayal. Sabit ücretli birinin gayrımenkul alması mümkün değil gibi görünüyor. 
Vergi dilimi ülkemizdeki yüzde 54-55’i sabit çalışandan kesilenler. Bazen görüyoruz holdinglerin büyük borçları bir kalemde silinebiliyor. Asgari ücretin olduğu bölümden memurlar da dahil verginin kaldırılmasını bekliyoruz. Yapılan zamların iki üç aydan sonra aldığı maaş vergiye gidiyor zaten. Vergi dilimlerinin standarda bindirilmesi lazım. Önümüzdeki dönemde düzenleme yapılmasında fayda var. Memurun belini büken en önemli nedenlerden biri bu. 
İNGİLTERE DENEDİ VAZGEÇTİ
Şehir merkezindeki hastanelere vatandaş bir iki dakikada ulaşabiliyor. Yarın öbür gün bu hastaneler kapatıldığında yeni şehir hastanesine nasıl ulaşabilecek? Bizim şehir hastanelerine ihtiyacımız yok. Bir köyde memur olarak sadece imamlar var. O köyde öğretmenin de sağlık çalışanın da olması gerekirdi. Bir bölgede şehir hastanesi açıyorsanız o bölgedeki devlet hastanelerini kapatmama lüksünüz yok. Yakında devlet hastanesi olan vatandaş neden 20-30 kilometre uzağındaki şehir hastanesine gitsin ki? Acil vakalarla ilgili bir düzenleme yapılması lazım. Birinin yakını, şusu busu diye ayağı ağrıyan adamı bir ilden bir ile taşınıyor. Bu olmaz. 90’lı yıllarda İngiltere bu sistem denemiş ve sonra zarar edip vazgeçmiş biz niye zarar eden bir sitemi deniyoruz ki?
RAHMETLİ KEMAL SUNAL FİLMLERİNDE YAŞAR GİBİYİZ
Rahmetli Kemal Sunal filmlerini yaşar gibiyiz. Sahte bir doktor meselesinde onun gözlemci olarak bakmasına izin veren uzman arkadaş kimse ona fatura kesilecek gibi bir görüntü var. Liyakattan uzaklaşma olarak görüyorum ben. Geçtiğimiz günlerde iki hastanede istenmeyen görüntüler vardı. O iki özel hastanenin kapatılması çözüm değil, orada çalışan arkadaşlar mağdur oldu. Özel hastanelerde sıkıntı varsa kamu idareyi ele alır ve işler devem eder. 
SAĞLIKTA ŞİDDET 2011’DEN BERİ DEVAM EDİYOR
Sağlıkta şiddet olayı 2011’den beri devam eden bir durum. Hiçbir önlem alınmadı. Geçen eylülde 25 tane şiddet vakası yaşanmış. Gerekli yaptırım yok. Bu olmadığı için de şiddet artıyor. Adliyede savcı ya da hakime, karakolda polise saldıran görebiliyor musunuz? Sağlıkta şiddeti uygulayan arkadaşı 6 ay, 1 yıl sağlık hizmetini ücretli uygulasanız belki de bir daha yapmayacak.

Editör: TE Bilişim