Gelecek kaygısı ve iş güvencesizliği, Türkiye'de gençliği ürkütüyor. "Kaygı artık korkuya dönüştü, çünkü hiçbir şey belli değil" diyen gençlerimiz, yurt dışında hayat kurabilmenin hayali içinde... 
Herkes böyle etrafımda... Gelecekten bahsetmiyoruz bile artık... 'Gelecekle ilgili bir şey söyle' deseniz, 'umutsuzluk' derim."

Türkiye İstatik Kurumu’nun (TÜİK) yayınladığı ‘‘İstatiklerle Gençlik, 2021’’ çalışmasına göre, 2021 yılı sonu itibarıyla Türkiye'nin toplam nüfusu 83 milyon 614 bin 362’e ulaşırken genç nüfus olarak kabul edilen 15-24 yaş grubu bu nüfusun 12 milyon 893 bin 750’lik kısmını oluşturdu. Genç nüfusta erkeklerin oranı yüzde 51,3 kadınlar oranı ise yüzde 48,7... 


İnsanın gençlik zamanlarında enerjik, umut dolu ve mutlu olması beklenir. Oysa 18-29 yaş arasındaki gençler üzerine yapılan bir ankete göre her 5 gençten ancak 1’i mutlu olduğunu söyleyebiliyor. Ortada görünmeyen  bir gerçek var. Henüz hayatının baharında olan gençler mutsuz ve umutsuz!

Ülke ekonomisi büyürken, birilerin zenginleşirken ,diğer tarafta yoksulluğun derileştiği bir ekonomide mutlu olabilir mi bu gençler?
Ekonomi büyürken genç işsizlik hâlâ çok yaygın… Her 10 gençten 6 sı işsizse.İş bulanların büyük bir çoğunluğu da Üniversite mezunu olmasına rağmen asgari ücret ve biraz daha üzeri bir ücret ya da maaşa köle gibi çalıştırılıyorsa… Üstelik iş bulanların çoğu da kayıt dışı çalıştırıldığı için sosyal güvencesizse…

Ve de 2 milyon kişi çalışmaya hazır olduğu halde, iş bulma ümidi olmadığı için iş bile aramıyorsa…
Söyleyin mutlu olabilir mi böyle bir ülkede gençler?


Eskiden eğitim düzeyi artıkça işsizlik oranının düşerdi ülkemizde. Bu nedenle gençler üniversiteye girmek için çabalayıp, üniversiteleri ‘işe açılan kapı’ olarak görürlerdi. Yani artık üniversite eğitimi almış olmak adeta işe yaramaz olmuş. 


"Düşünün, mezunsunuz. İlk işinizi arıyorsunuz ama iş yok ve varolanlar da 3-5 yıllık tecrübe istiyor. Soruyorum size yeni mezun biri kimse işe almadan nasıl tecrübe kazanacak ???

Türk Lirası'nın değer kaybetmesi, enflasyonun son 19 yılın en yüksek seviyesine çıkması, geçim sıkıntıları, gıda, ulaşım gibi temel ihtiyaçlarda artan fiyatlar tetikleyici faktörlerden.

İnsan önemlidir. Genç olanlar daha da önemlidir. 26 yaşındayım ve İleri de bu ülkede bir çocuk doğurur muyum bilmiyorum. Doğar ise de; Kendi çocuğumu gelecekte burada yaşamak için ikna etmeye çalışır mıyım? Sanmıyorum... “Eee ne halt etmeye burada  kalmaktasın o zaman? sorusu gelecektir ki, sorana  “Haksızsınız” diyemem.


 Türk Lirası'nın değer kaybetmesi, enflasyonun son 19 yılın en yüksek seviyesine çıkması, geçim sıkıntıları, gıda, ulaşım gibi temel ihtiyaçlarda artan fiyatlar tetikleyici faktörlerden.
"Ülkemizin geleceğinde herhangi bir 'Umut' ve 'ışık' görmüyorum. Olsa bile, uzun ,tümsekli ve zorlu süreçler yaşandıktan sonra düzeleceğini zannediyorum.”