Financial Times gazetesinin iki kaynağa dayandırdığı haberine göre, perşembe günü Paris'teki toplantı sırasında onaylanması beklenen kararın Türkiye'nin halihazırda zor olan yabancı sermaye çekme kabiliyetini daha da azaltacağı konuşuluyor.
Haberde, Paris merkezli uluslararası kuruluşun hazırladığı görüş raporunda Türkiye'nin özel gözetleme altına alınması tavsiye ediliyor. Gri listeye alınma olarak bilinen bu prosedür hali hazırda Arnavutluk, Fas, Suriye, Güney Sudan ve Yemen gibi 22 ülkeye uygulanıyor.
39 üyeli kurulun tavsiye kararını onaylaması ve resmi açıklamanın perşembe günü yapılması bekleniyor.
Financial Times haberinde ülkenin kronik dış ticaret açığını kapatmak ve büyümeyi desteklemek için hayati öneme sahip olan yabancı sermayenin siyasi istikrarsızlık, para politikasına siyasi müdahaleler ve hukukun üstünlüğü ile ilgili problemler nedeniyle ülkeden uzaklaştığı vurgulandı.
"Türk lirasının değeri daha da düşebilir"
Bunlara ilave olarak gri listeye alınmanın halihazırda kayıplar yaşayan Türk lirasının daha da düşmesine yol açabileceği belirtildi.
Öte yandan bu karar Avrupa Birliği'ne de Türkiye'yi kendi kara para aklamayla mücadele listesine alması yönünde baskı oluşturabilir. Bu listede de AB üyesi olmamakla birlikte birliğin finansal sistemine tehdit oluşturabilecek ülkeler yer alıyor.
EuroNews'in haberine göre; Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) mayıs ayında yayınladığı bir rapora göre Mali Eylem Görev Gücü tarafından gri listeye alınan ülkelere sıcak para girişinde milli gelirin yüzde 3'üne denk gelen miktarda azalma meydana gelebiliyor.
Türkiye örneğinde ise bu 23 milyar dolara tekabül ediyor. Fakat sıcak para girişinde zaten daralma olduğu için bu kararın etkisinin daha az olacağı tahmin ediliyor.
1989 yılında kurulan Mali Eylem Görev gücünün ana amacı uluslararası finans sisteminin dengelerine zarar veren terörün finanması ve kara para aklama gibi tehditlerle mücadele etmek.
Türkiye'ye 2019 yılının aralık ayında uyarı verilmiş ve bunun üzerine Ankara geçtiğimiz yılın aralık ayında bu endişeleri gidereceğini belirttiği yeni bir kanun hayata geçirmişti. Fakat bu kanun muhalefet ve sivil toplum örgütleri tarafından kara parayla mücadele yerine kar amacı gütmeyen kuruluşları hedef aldığı gerekçesiyle eleştirilmişti.
