Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) Mayıs Ayı Ekonomik Analiz Raporu’nda, "Yanlış para politikası kararları, beklentileri daha da bozmaya devam ediyor. Yılın ilk çeyreğinde yüzde 7,3’lük bir ekonomik büyüme gerçekleştiğini fakat vatandaşlarımızın alım gücündeki azalmanın orta sınıfı yok eder biçimde gerçekleştiğini izliyoruz” uyarısı yapıldı.

Raporda ayrıca "Temerrüt risk sınırı (ülke iflası) olarak geçen puanlara her geçen gün daha fazla yakınsandığını da belirtmek isteriz" ifadeleri kullanıldı. 

ENAG Mayıs Ayı Ekonomik Analiz Raporu’nda, Kur Korumalı Mevduat’ın (KKM) günümüze kadar 120 milyar TL üzerinde hazineye ek ödeme yarattığı belirtildi. Raporda şu veriler yer aldı:

EKONOMİYİ ETKİLEYEN DIŞ FAKTÖRLER
"Mart ve nisan ayı raporlarımızda belirttiğimiz üzere, Fed ve ECB faiz artırım süreçlerinin içinde olması sebebiyle gelişmekte olan ve 3. Dünya ülke ekonomilerine negatif etkilerin daha da anlamlı olmaya başladığını görüyoruz. ABD’de ve Avrupa’da enflasyonun yükselen seyri küresel bir ekonomik daralmaya işaret ediyor. İkinci çeyrek raporlarında (Haziran ayı itibariyle) gelecek raporlar ile bu durumun tespitini daha sağlıklı yapacağımızı düşünüyoruz.

EKONOMİYİ ETKİLEYEN İÇ FAKTÖRLER
Nisan ayı Merkez Bankası (MB) faiz kararında politika faizini sabit tuttuğunu (%14) hep birlikte takip ettik. Dünyada artan enflasyon yükselişi ve parasal daralma politikaları ile birlikte bunu görmezden gelen para politikalarına devam edildiğini izliyoruz.

Kur Korumalı Mevduat’ın (KKM) günümüze kadar 120 milyar TL üzerinde hazineye ek ödeme yarattığını üzülerek izliyoruz. Geçen ay bu yan politikaların enflasyonist baskıyı arttıracağı yönündeki öngörülerimizi sizlerle paylaşmıştık. Bu ay E-TÜFE araştırmamızdaki artış da bunu doğrular niteliktedir. ENAGrup Tüketici Fiyat Fiyat Endeksi (E-TÜFE) mayıs ayında yüzde 5.46 arttı. E-TÜFE’nin son 12 aylık artışı ise yüzde 160.76 olarak gerçekleşti. Yanlış para politikası kararları, beklentileri daha da bozmaya devam ediyor.

'ORTA SINIFI YOK EDEN FAKİRLEŞTİREN BÜYÜME'
‘Fakirleştiren büyüme’ kavramına tekrar değinirsek, yılın ilk çeyreğinde %7,3’lük bir ekonomik büyüme gerçekleştiğini fakat vatandaşlarımızın alım gücündeki azalmanın orta sınıfı yok eder biçimde gerçekleştiğini izliyoruz. Dış borçlardaki artış ile birlikte bu duruma baktığımızda ise uygulanan yanlış politikalardan kaynaklı hem enflasyondaki yükseliş, hem işsizlikteki artış, hem de kurdaki artış bu ekonomik büyümenin topluma yansımadığını belirtir niteliktedir. Söz konusu olumsuzlukların daha da artarak devam edeceğini tahmin ediyoruz.

Dış ticaretteki gelişmelere baktığımızda ticaret açığında yıllık bazda %157’lik bir artış olduğunu görüyoruz. Üretimde dış ticarete bağımlılığın ortaya çıkardığı bir net fotoğraf var: Ucuza satıp yerine pahalıya koyuyoruz ve ürettiğimiz de vatandaşların ihtiyacını tam anlamıyla karşılayamıyor (fakirleştiren büyümenin en net fotoğrafıdır bu aynı zamanda). Nitekim ithalattaki artışın 29,7 milyar dolar gibi rekor bir seviyeye çıktığını ihracatın ithalatı karşılama oranının ise %64 seviyesine gerilediğinden zaten bunu görebilmekteyiz. Bu durumun yansımalarını da CDS risk primindeki 700 baz puanın aşağısına düşmeyen seyir ile de teyit etmekteyiz. Temerrüt risk sınırı (ülke iflası) olarak geçen puanlara her geçen gün daha fazla yakınsandığını da belirtmek isteriz.”

Editör: TE Bilişim