Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) aldığı faiz indirimi kararlarının ardından, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çeşitli ‘faiz’ söylemleri ile birlikte, Türkiye’de döviz piyasasında sert hareketlenmeler oldu.

İş insanlarının, pozisyon alabilecek kabiliyette olmadığını belirten Dr. Okan, TCMB’nin nasıl bir politika ile ilerleyebileceğinin, kimse tarafından öngörülemediğini belirterek, “İmalat sözü veriyorsunuz. Bunu ham maddeyle yapacaksınız. Türkiye, bu konuda dışa bağımlı, imalat sektöründe de sıkıntılar var. Belki de doları 14-15 liradan fiyat verip, üretim yapıyorlar. TCMB, bağımsız olmalı. Kurumun en temel görevi, Türk Lirası’nın değerini korumaktır. Türk Lirası, yalnızca hizmet alım satımı yaptığımız, gereksinimlerimizi kullandığımız bir para değildir. Milli değeri bulunuyor. Üretici de, tüketici de ithal olarak alıyor her şeyi” diye konuştu.

Hükümet ve devlet kavramları ayrıdır

Devlet ve hükümet olgularının, iki ayrı başlıkta ele alınması gerekliliğine dikkat çeken Dr. Okan, Osmanlı’da Damat Ferit hükümetini örnek gösterdi. Hükümete yapılan eleştirilerin, direkt olarak devlete yapılan eleştiri olarak ele alınmasından yakınan Dr. Okan, şunları söyledi:

“Hükümete yapılan her eleştiri devlete değildir. O eleştiriler, devlete sahip olan milletimiz daha refah içinde yaşasın diye yapılıyor. PKK ile yan yana koyuyorlar, terörist ilan ediyorlar her eleştiride. Bu hükümete destek vermeyen yüzde 60’lık bir kitle var, dış güçlerle mi hareket ediyoruz? Vergimi veriyorum, tüm kolluk kuvveti kurallarına uygun hareket ediyorum. Kusura bakmayın, biz devlet düşmanı mıyız? Bu argümanlarla 20 yıl yol aldınız. Bu millete karşı sorumluluğunuz var. Yarın, insanların ‘Nasıl karnını doyuracağım' diye düşünmeden yaşaması”

“Cumhurbaşkanımız yanlış yönlendiriliyor”

Geçtiğimiz günlerde, Türk Lirası’nda yaşanan yüzde 15’lik değer kaybından söz eden Dr. Okan, TCMB’nin ‘Dalgalı serbest kura geçtik, büyük dalgalanmalar olmadıkça müdahale etmeyeceğiz’ sözlerini eleştirdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yanlış yönlendirildiğini vurgulayan Dr. Okan, faiz indiriminin Türkiye’yi fakirleştirdiğini savunarak, “Faizler düşecek, düştüğü için insanlar yatırıma gidecek, döviz kurları yüksek olduğu için iş gücü düşecek ve Avrupa’ya ihracat artacak, işsizlik azalacak. Ancak, biz Çin veya Hindistan olamayız. Özellikle, ham maddede dışa bağımlı değiller çünkü. Bizim ihracatımızın yüzde 90’ı ithalat kaynaklı. Televizyon yapıyorsunuz, çipini ithal ediyorsunuz. Siz yalnızca emeğinizi satıyorsunuz. Avrupa’da, Amerika Birleşik Devletleri’nde sağlığı tehdit eden şeyler yalnızca Türkiye’de yapılacak. Gemi söküm tesisleri, dünyada yalnızca Hindistan ve Türkiye’de var. Aliağa Körfezi’ne asbest akıyor. Beş on sene sonra Aliağa’da akciğer kanseri artacak. Bizim emeğimizi ucuzlatarak alacağımız tek şey ucuz kanser” diye konuştu.

Editör: TE Bilişim