Biden, Beyaz Saray'da Kovid-19 aşılamalarına ilişkin yaptığı basın toplantısı esnasında Filistin ve İsrail'de yaşanan son gelişmelere ilişkin bir soruyu yanıtladı.

İsrail'in yanı sıra Mısır, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi Orta Doğu ülkeleri ile de bu konuda yakın temas halinde olduklarını belirten Biden, İsrail Başbakanı Netanyahu ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdiklerini ve bu konuda yakın zamanda bir açıklama yayımlayacaklarını söyledi.

Yakın zamanda durumun sakinleşmesini beklediğini vurgulayan Biden, "Binlerce roket topraklarına düşerken İsrail'in kendini savunma hakkı var." değerlendirmesinde bulundu.

BEYAZ SARAY'DAN AÇIKLAMA

ABD Başkanı Joe Biden, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile yaptığı telefon görüşmesinde, ABD'nin "İsrail'in meşru müdafaa hakkına sarsılmaz desteğini" iletti.

Beyaz Saray'dan yapılan yazılı açıklamada, Biden'ın bugün Netanyahu ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdiği belirtildi.

Açıklamada, "Biden, Hamas ve diğer terör gruplarının Kudüs ve Tel Aviv de dahil bölgelere yönelik roket saldırılarını kınadı. Biden, İsrail'in güvenliği ve İsrail'in sivilleri korurken kendini ve halkını meşru müdafaa hakkına sarsılmaz desteğini iletti." ifadesine yer verildi.

Biden'ın bölgede sürdürülebilir sükunetin tekrar tesis edilmesi konusundaki görüşünü de ilettiğinin aktarıldığı açıklamada, "Biden, tüm dünyadaki çeşitli inançlardan insanlar için çok önemli bir şehir olan Kudüs'ün barış yeri olması gerektiğini belirtti." bilgisi paylaşıldı.

Açıklamada, Biden'ın Netanyahu'ya son dönemde Mısır, Ürdün, Katar ve Filistin dahil bölge ülkeleri ile yapılan diplomatik diyaloglar konusunda da bilgi verdiği vurgulanarak, "İki lider, dışişleri, savunma bakanları, genelkurmay başkanları, ulusal güvenlik danışmanları seviyesinde devamlı ilişkilerin sürdürülmesi konusunda mutabık kaldı." bilgisine yer verildi.

25 Kongre üyesi İsrail'e diplomatik baskı yapması için Blinken'a mektup yolladı

ABD Temsilciler Meclisinde farklı eyaletlerden 25 temsilci ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'a mektup yollayarak Kudüs'teki Şeyh Cerrah Mahallesi'ndeki Filistinlilerin yerlerinden edilmesi konusunda İsrail'e diplomatik baskı yapması çağrısında bulundu.

İllinois eyaleti temsilcilerinden Demokrat Marie Newman ile Wisconsin eyaleti temsilcilerinden Demokrat Mark Pocan'ın öncülüğünde hazırlanan mektupta, "İsrail'in Kudüs'teki Bustan ve Şeyh Cerrah mahallelerinden yaklaşık 2 bin Filistinliyi yerlerinden etme planına karşı derin kaygımızı ifade etmek için bu mektubu yazıyoruz." ifadelerine yer verildi.

İsrail'in tematik park inşa etmek için Bustan Mahallesinde yüzde 60'ı çocuklardan oluşan 1550 Filistinlinin yaşadığı 100 binayı yıktığı ifade edilen mektupta, Şeyh Cerrah'ta ise 46'sı çocuk 169 kişiden oluşan 12 Filistinli aileye evlerini İsrailli yerleşimcileri yasa dışı olarak yerleşmesi için boşaltma tebligatının gittiği hatırlatıldı.

İsrail yönetimin Filistinli aileleri yok saydığına değinen mektupta şu değerlendirmeler yapıldı:

"Toprak Araştırma Merkezine göre İsrail Doğu Kudüs'te 1967'den 2017'ye kadar Filistinlilere ait yaklaşık 5 bin evi yıktı. İşgal Altındaki Topraklarda İnsan Hakları Bilgi Merkezi B'Tselem'e göre 2018-2020 arasında İsrail Doğu Kudüs'te Filistinlilere ait 349 evi daha yıktı. Doğu Kudüs Batı Şeria'nın parçasıdır ve Doğu Kudüs'ün yasa dışı olarak Kudüs belediyesine dahil edilmesi ve daha sonra da resmi olarak Kudüs'e ilhak edilmesinin yanı sıra uluslararası hukuka göre İsrail o bölgeyi askeri olarak işgal etmiştir."

"Savaş suçu..."

İşgalci güç olarak İsrail'in işgal altındaki bir toprakta şahıslara ait yerleşim yerlerini yıkmayı yasaklayan 4. Cenevre Kongresinin 53'üncü maddesine uyması gerektiği vurgulanan mektupta, Uluslararası Ceza Mahkemesi Roma Statüsünün 8'inci maddesine göre askeri zorunluluklar dışında işgal bölgelerinde büyük yıkım yapma veya o bölge insanlarının mülklerine el koymanın savaş suçu olduğuna dikkat çekiliyor.

Mektupta, İsrail'in Bustan ve Şeyh Cerrah mahallelerinde Filistinlilere ait evlere el koyup yıkmasının Cenevre Kongresinin ilgili maddelerine kesinlikle uymadığı belirtildi.

ABD'nin 1969'dan bu yana İsrail'in Doğu Kudüs'te Filistinlilerin evlerini yıkmasına karşı çıktığı belirtilen mektupta, "Kongre üyelerinin de son zamanlarda İsrail'in Doğu Kudüs'teki yıkımların konusunda kaygılarını dile getirdiğini dikkatinize sunmak istiyoruz." denildi.

Mektupta, 26 Mart 2020'de 64 Kongre üyesinin, 21 Mart 2021'de ise 12 Kongre üyesinin Dışişleri Bakanlığına Batı Şeria ve Doğu Kudüs'teki bölgelerde devam eden ev yıkımları ve Filistinlilerin evlerinden edilmesi konusunda kaygılarını dile getiren iki mektup gönderildiği hatırlatıldı.

Kongre üyelerinin, Başkan Joe Biden yönetiminin dış politikada insan haklarına bağlılığını ortaya koymasından memnuniyet duydukları belirtilen mektupta Blinken'a "İsrail'in Bustan Mahallesi'ndeki yıkımları ve Şeyh Cerrah'taki Filistinlileri evlerinden etme planlarını durdurması için derhal İsrail'e en sert diplomatik mesajı vermesi" çağrısında bulunuldu.

Yapılan yıkımlarda ABD silahlarının kullanıp kullanılmadığının incelenmesi talep edilen mektupta, "Şayet İsrail Bustan'daki yıkımlara ve Şeyh Cerrah'taki Filistinlileri evlerinden etme planlarına devam ederse ABD'nin İsrail büyükelçiliği, İsrail'in Filistinlileri zorla evlerinden etmesini ve bu faaliyetlere katılan askeri birliklerin bilgilerini ve ABD silahlarının burada kullanılıp kullanılmadığını belgelemesi için oralara gözlemci göndersin." şeklindeki talep de öne çıktı.

Mektuba, İlhan Omar, Rashida Tlaib ve Andre Carson gibi Müslüman kongre üyelerinin yanı sıra Alexandria Occasio Cortez, Jared Huffman, Alan Lowenthal gibi isimlerin de imza atması dikkat çekti.

Kudüs ve Gazze'deki olaylar

Gazze Şeridi'ndeki Filistinli direniş grupları, İsrail polisinin işgal altındaki Doğu Kudüs'te yer alan Mescid-i Aksa ve Şeyh Cerrah Mahallesi'nden çekilmesi için 10 Mayıs Pazartesi günü yerel saatle 18.00'e kadar süre tanımıştı.

İsrail polisinin Mescid-i Aksa ve Şeyh Cerrah'tan çekilmemesi üzerine Filistinli direniş grupları İsrail'e çok sayıda roket fırlatmıştı.

Bunun üzerine İsrail ordusu, Gazze Şeridi'ne yönelik "Surların Muhafızı" adıyla askeri operasyon başlatıldığını duyurmuştu.

Editör: TE Bilişim