Ege’nin geçmişte var olmuş ve uzun yıllar hüküm sürmüş Efelik Kurumu bugün artık yoktur. Ancak efeler ve zeybekler;  dilden dile aktarılan destanlarıyla, türkü ve danslarıyla kültürel belleğimizde yaşamaya devam ediyor. Özellikle onların bıraktıkları bu kültürel mirasın içinde çok değerli öğütler ve nasihatler gizlidir: Ahlakları, verdikleri söze sadık olmaları, haksızlığa razı gelmemeleri, hakikate bağlılıkları, değerlere verdikleri önemleri, adaletleri ve haksızlığa karşı dik duruşları ilham verecek içerikler taşır.

1911 yılında Karıncalıdağ'da öldürülen Çakırcalı Mehmet Efe, on beş yıl boyunca dağlarda hüküm sürmüş, ünü Avrupa’ya kadar yayılan bir halk kahramanıdır. Avrupalılar tarafından  'Dağların Aslanı' yakıştırması yaparak zenginden alınıp yoksula veren 'Robin Hood' a benzetilmiştir. Hakkında yerli yabancı olmak üzere yedi film yapılmış ve zamanında 5-6 ay kapalı gişe oynamıştır.

Gelmiş geçmiş en bilinen efelerden olan Çakırcalı Mehmet Efe, Ödemiş Ayasuluk (Şimdiki adı ile Törkönü) köyündendi. Dağlarda çetesiyle hüküm sürerken, birçok akrabasının da bulunduğu, benim de doğup büyüdüğüm Kaymakçı yukarı mahalleye bir hanay ev yaptırmıştır. Peşinde hükümet görevlileri vardır ancak Çakırcalı bir türlü yakalanamaz. Çünkü gerek takibin zor olduğu dağların koşulları, gerekse de Çakırcalı Efelerini kollayıp gizleyen köylüler (Yatakları)  Efe’ye önceden haber uçurarak yakalanmasını engel oluyorlardı.

Hükümet, peş peşe Çakırcalı çetesinin yerini söyleyene, dirisi ya da ölüsünü getirenlere yüklü ödüller vereceğini ilan ediyordu. Öte yandan, Çakırcalı Efe korkusundan bölgede dilediği gibi at koşturamayan, kan emici, halkı ezip soyan özellikle de gayri Müslim ve Türk ağalar beyler de bazı diğer zeybek çetelerini parayla tutarak silahlandırıp Çakırcalının üstüne salıyorlardı.

Çakırcalı çetesi ibret olsun diye kendilerini ihbar ettiğini öğrendikleri muhbirleri ve peşine düşen çeteleri en acımasız şekilde cezalandırırdı. Özellikle muhbirleri köy meydanında herkesin gözü önünde dilleri keserek ya da öldürerek ceza verirmiş ki başkaları da buna yeltenmesin.

Bazı kaynaklarda şöyle bir anlatım vardır: Bir gün Çakırcalının Kaymakçı da yaptırdığı ev ateşe verilir. Çakırcalı buna çok sinirlenir ve birkaç gün sonra misilleme yapmak için Hükümet’in memur maaşlarını taşıyan Muğla Postasının önünü keser. Çakırcalı Mehmet Efe istese maaş sandığındaki bütün altınları alabileceği halde sadece yakılan evinin değeri kadar altını alarak oradan ayrılır ve emrindeki zeybeklerine şu yakın açıklamayı yapar:

“O sandıkta tüyü bitmemiş yetimin hakkı vardır. Biz sadece bize verilen zarar kadarını aldık”

Çakırcalı evi yakıldığı için hükümet postasının önünü kesmiştir.   Altınla dolu sandığı götürebileceği halde ‘tüyü bitmemiş yetim’i düşünerek davranmak özel bir ‘terbiye’dir.

Efeler çetesindeki zeybeklerin yiğit birer savaşçı olmaları kadar güzel ahlaklı, adaletli olmalarından da sorumludur. Hatta onların evlenip yuva kurmalarında, ailelerin ihtiyaçlarında onlara hep destek olmak Efeliğin şanında vardır. Zeybek çeteleri kendi içinde bir nizamları olan, haksızlığın hoş görülmediği, zeybek ve kızanların piştiği, eğitildiği sanki bir tür dağ medreseleri gibiydi. Efeler, himayeleri altındaki zeybek ve kızanların davranışlarını, tutumlarını yakından takip eder, ödül ve cezalarla onları terbiye ederdi. Toyluk yapanlar öğüt, çiğlik yapanlar ceza alırlardı.

Uzun yıllardır efelik kültürünün sanat yolu ile yeni kucaklara aktarılması için tiyatro ve gösteriler yapıyoruz. Unutamadığımız gösterilerden biri de Çakırcalı’nın Ödemiş Karaköy’deki müze evinde yaptığımız gösteridir. Ödemiş Belediyesi başkanı Sayın Mehmet Eriş’in kültürel mirasımıza verdiği değerle bizleri davet ettiği bu gösteri Kayaköylüler tarafından ilgiyle izlenirken bizler de Çakırcalı Mehmet Efenin konağında oynama onur ve gururunu duymuştuk. Kültürel miraslarımızın ve mekânların bu şeklide değerlendirilmesi örnek bir modeldir ve aynı zamanda yerel turizmi canlandırması etkisi de yabana atılır değildir.

Yolunuz Ödemiş’e düşerse Kayaköy’deki Çakırcalı Mehmet Efe Müze evini görmeden gelmeyin deriz.

Bu yazı geçtiğimiz ay Efeler Belediyesi Kültür Yayınlarından çıkmış olan “Çakırcalı Mehmet Efe – Bir Kahraman Yaratmak” isimli kitaptan derlenmiştir. Fotoğraflar da Kayaköy’de gerçekleşen ‘Hey Gidinin Efesi’ isimli oyundan.