Yine bir havalanma zamanı. İhtiyaç duymayacağın ama belki lazım olur diyerek gereksiz bir sürü şeyle doldurduğun valize hayallerini de yerleştiriyorsun. Kapıya en yakın yere bırakıp kendini yatağında yastıkla buluşurken buluyorsun. Zihninde koşuşturan düşüncelerle uykuya dalıyorsun…

Gün aydınlanırken bakalım rüzgâr ne tarafa esecek, hangi yeşil yapraklı dalda mola verecek erkenci kuş.

Dağların arasında, kıvrıla kıvrıla oluşan yoldan geçerken, kayalıklardaki toprak renginin birden fazla tonuyla karşılaşıyorsun. Öbek öbek yeşille buluşan kayalar adeta zıtlığın şaşırtıcı uyumunu sergiliyorlar. Arabanın seyrine alışmışken, birden bire üç beş çakıl taşı yüzünden sarsılmasıyla irkiliyor bedenin. Gözlerini kayalardaki uyumlu zıtlıktan alamazken, sarsılmayla birlikte başka yöne kayıyor ve o anda kocaman koyu bir mavilikle buluşuyor gözlerin. Heyecanın tarif edilemez kere katlanıyor maviyle. Elini uzatsan dokunabileceksin ama yetişemiyorsun bir türlü, yol devam etmekte ve sen sabırla beklemeye koyuluyorsun isteksizce.

Buluşma anı yaklaşırken telaşlı bir hazırlık başlıyor seyir halinde. Vakit kaybetmeden, varır varmaz kucaklaşma yaşamak istiyorsun derin maviyle.

Çıplak ayakla bastığın kum tanelerinin sıcaklığına gönüllü oluyorsun buluşmaya giderken. Biraz yürüdükten sonra hafif bir serinlik hissediyorsun ayaklarının altında. Birkaç adım daha sonra kumlar ıslanmaya başlıyor ve beyaz köpükler karşılıyor seni coşkuyla. Sana yumuşacık sarılan mavi, dalgalarıyla kutluyor buluşma anını.

BIRAKALIM…

Bazen taşıyabileceğimizden fazla yükler yüklüyoruz sırtımıza. Kimi zaman farkında, kimi zaman değiliz ne kadar dolduğuna heybenin. Uzaklaşmak istiyoruz kurtulacağımızı düşünerek ama nereye gidersek gidelim o heybe hep sırtımızda. Gittikçe ağırlaşıyor, gittikçe taşıyamıyoruz. Şöyle bir silkelensek kurtulacakmışız gibi geliyor yüklerden ama hepsi tek seferde olmuyor.

 Tek tek atalım yükleri heybeden akışa teslim olarak. Bir tanesini sevgiye bırakalım kendimizi severek, şefkat göstererek. Bir tanesini dostluğa bırakalım güvenerek, paylaşarak. Bir tanesini zamana bırakalım affederek, kabul ederek. 

Her şeyi iyileştiren zaman, izin verdiğinde seni de iyileştirir. Bırakın yükleri heybeden, zamanı geldi. Sonra değil, yarın değil, hemen şimdi, şu anda, burada. Kalbimizin magmasına bir yolculuğa çıkalım sessizce ve sadece kendimizle.  Sönmüş olan hayat ateşini körükleyelim çocukluğumuzdaki heyecanla. Köz yeniden alev alsın, yaşamı tutalım sıkıca ucundan. Akıntıya teslim olalım, huzurla bizi gitmek istediğimiz yöne doğru götürsün.

 Aynaya bak ve gülümse, senin için güzellikler var bugün. Ben martılara attım yüklerimi, martılar denize, denizler maviye dönüştürdü benim için ve hayallerim olarak bana geri gönderdi. Silemeyiz yaşadığımız hüznü ruhumuzdan, ama dönüştürebiliriz aşka ve umuda.

Dalgaların kumsala kavuştuğu gibi siz de hayallerinize kavuşun. Coşkulu, heyecan dolu ve sevgiyle…

İLAN EDİYORUM…

Bugünü kendime tatil ilan ediyorum.

Canım ne isterse onu yerim, kaç kalori olduğunu düşünmeden. Kahve ısmarlarım mesela, hiç gitmediğim bir kafeye giderek. Biraz uyurum, biraz yürüyüş yaparım. Bir koltuktan diğerine geçerim, biraz film izler, biraz kitap okurum. Müzik dinlerim mesela, dans ederim. Sıcak kumlarla buluşur, derin maviyle kucaklaşırım. Güneşin sıcaklığında ruhumu ısıtır sonra yine maviliklere dalarım. Yani kısacası canım ne isterse onu yaparım. Anı yaşayıp hayatın akışında yolumu bulurum.

Güneşle bir süreliğine veda vakti geldiğinde elimde kahvemle onu yolcu ederim. Hava tamamen karanlığa dönünce yüzünü;  yıldızlara bakıp bir dilek tutarım, hayallerimin yolunu aydınlatmasını izlerim. Yaz mevsiminin tatlı serinliğinde çay demlerim kendime. Sonra uykuya teslim olur, gün tekrar merhaba dediğinde uyanırım umuda…

Siz de bugünü kendinize ayırın. Yoğun mesai harcıyor olabilirsiniz, hiç vaktim yok ki benim diyebilirsiniz, ama öğlen yemeğinizi kendinize özel kılın mesela. Kulaklığınızı takın hayallerinizle karşılıklı yemek keyfi yapın. Uzun zamandır ertelediğiniz bir filme gidin. Başlamayı düşündüğünüz ama bir türlü yapamadığınız aktiviteye başlayın bugün. 

Haydi, harekete geçme vakti geldi, şımartın kendinizi bakın nasıl da değişecek dünya.

Sevgiyle kalın…