Bizim çocuklar…

Milli maç denince akan sular durur bizim buralarda. Alır herkesi tutkulu bir maç bekleyişi. Hasan Amca, Bakkal Tahsin, Kasap Necmi hepsi maç saatini bekler. Kahveye giden dayılar bile erkenden döner evlerine. Çünkü bu akşam milli maç vardır. Ay yıldızlı takımın her bir üyesi çok özeldir. Onlar içimizden birinin abisi, birisinin amcası, komşumuzun oğludur. Kısacası onlar bizim çocuklardır. Yüreklerinde kocaman bir aşk ve tutkuyla bağlılardır formaya. Son dakikaya kadar mücadeleden vazgeçmeyen milli gururumuzdur. Haydi; toplanın bizimkilerin maçı varmış akşama…

 UEFA uluslar ligi…

UEFA üyesi Federasyonların erkek milli takımları arasında yapılmasına karar verilen Uluslararası Futbol turnuvasıdır. Milli takımların rekabet seviyesini arttırmak düşüncesi ile ortaya çıkan Uluslar Ligi başlangıcını 2018 FIFA Dünya kupası sonrası Eylül ayında yaptı. Ayrıca gerçekleştirilen bu turnuva ile ülkelerin kendilerine denk rakipleriyle daha fazla resmi maç yapma olanağı sunarken Avrupa Şampiyonası finallerine katılmak için fırsat sağlamış oldu.

Haziran 2022 de Uluslar Ligi C grubunda mücadeleye başlayan milli takımımız 4 maçta 4 galibiyetle maratonuna devam ediyor.

Heyecanın dört tonu…

Ay Yıldızlı Millilerimiz Uluslar Ligi C Grubundaki ilk maçında, Faroe Adaları Milli Futbol Takımına ev sahipliği yaptı. İlk yarıya biraz tutuk başlayan millilerin atakları adeta duvardan döndü. Milli formanın ağırlığını taşıyan bizim çocuklar ne kadar baskı altında görünseler de mücadeleden vazgeçmeyip iradeli oyun anlayışı ile 27. dakikada gol ile buluştu. Bu buluşmadan sonra Ay Yıldızlı ekipte fark edilir bir biçimde değişiklik yaşandı. Üzerlerindeki baskı adeta uçup giden, kendilerine güveni ekranın arkasından bile hissedilen, kazanma arzusu dolu bir takıma dönüştü. Bu değişen ruh hali ile birlikte birbirinden güzel paslaşmalar, ataklar yaşandı. Her birimiz evimizde ekran karşısında hop oturup hop kalktık. Bu istekli paslar arkasından muhteşem goller getirdi. Kırmızı-Beyazlı Milli Takımımız Faroe Adaları Milli Futbol Takımını İstanbul’da 4-0 mağlup etmeyi başardı.

Çok eleştirildi bizim çocuklar. Portekiz maçında nasıl mağlup olduk? O penaltı nasıl kaçar?  Neymiş efendim bu lig bizim yerimiz değilmiş. Nasıl buralara kadar düşmüşüz. Rakipler bizim dengimiz değilmiş. Vay efendim vay. O Ay Yıldızlı forma bazen çok ağır olur. Heyecanla giyersin üzerine. Hele bir de söylenen bir sürü cümle varsa arkandan daha da bir ağırlaşır formanın anlamı. Kafanda birbirine değmeden dolaşan heyecan yüklü düşünceler varken bir de beklentiler eklenir üzerine. Ne kadar profesyonel olursan ol sana inanmalarını istersin taraftardan. Sana inandıklarını hissettiğin zaman 1-0 önde başlarsın maça. Bizim çocuklar 1-0 geride başladılar. İlk yarı başlarında üzerlerindeki baskı çok net bir şekilde hissediliyordu.  Ama her şeye rağmen kazanmayı bildiler. Helal olsun size bizim çocuklar.

Ne renk olsun istersiniz?

Millilerimizin İlk maç heyecanı ve stresini paylaşan taraftar sayısı beklenenden azdı. O kadar acımasızca yapılan eleştiriler varken taraftar sayısının az olması bizi şaşırtmamalı. Karmakarışık bir tribün görüntüsü vardı. Kiminin üzerinde Galatasaray forması, kiminin Beşiktaş, kiminin Trabzonspor kiminin Fenerbahçe. Bir an düşündüm ben hangi takımın maçını izliyorum diye. Ben böyle düşünürken bizim çocuklar ne hisseder. Hepsi ayrı ayrı bir takımda oynarken ezeli rakibinin formasını giyen taraftar görüyor karşısında. Bazı koltuklar adeta rengarenk. Al sana bir baskı sebebi daha. Yahu orada milli maç oynanıyor. Bırakın gösteriş yapmayı da tek yürek olun, bizim çocuklar da yanlarında olduğunuzu hissetsinler. Tamam tuttuğun takımının fularını tak, şapkasını al eline ama üzerine giy Ay-Yıldızlı formayı. Olsun her yer kırmızı beyaz. Bazen kaş yaparken göz çıkarıyoruz.

Hız kesmeden devam…

UEFA Uluslar Ligi C grubundaki ilk maçı 4-0 skorla sonuçlandıran millilerimiz ikinci maçta, tarihinde ilk kez deplasmanda Litvanya ile karşılaştı. İlk maçtan sonra güven tazeleyen takımımız golü erken bulmasına rağmen baskıdan vazgeçmedi, kazanma hırsı dolu bir mücadele ortaya koyarak 0-6 farkla galibiyete uzandı. Bizlere adeta bir futbol şöleni sergileyen Ay-Yıldızlı ekip istek ve tutkusunu son dakikalara kadar sürdürdü.  Heyecanın güven tonunu yaşayan milliler ağır eleştirilere 6 sayı fark atarak vazgeçmeyiz cevabını verdi.

4 maç 4 galibiyet…

A Milli Takımımız grubundaki 2. Maçtan farklı galibiyet ile çıkarken övgü yağmuruna tutuldu. Bize kazanmak yakışır. Mağlubiyeti kabul etmeyiz, yakıştıramayız. Evet maç kaybettiğimiz zaman dünya başımıza yıkılır, kabul edemeyiz, elbette üzüleceğiz sonuçta dökülen ter ve emek var ortada. Ama istikrarlı olun yahu, yapıcı olun. Takım kaybedince iyice ezip yerin dibine sok, kazanınca yere göğe sığdırma. Aman da şöyle iyi oynadık, böyle fark attık diye böbürlenme. Ezici eleştiri değil, ileri taşıyabilecek çözümler üretin. Her şeyden öte karşımızda bir sporcu var, o noktaya gelebilmek için nelerden vazgeçti kim bilir. Taşıyabileceği yükten fazlasını yüklemek niye?

Her şeye rağmen UEFA Uluslar Ligi C Grubu 3. maçında deplasmanda Lüksemburg ile karşılaşan Ay Yıldızlı Milli takımımız 0-2 skorla sahadan ayrıldı. Bu kez bize heyecanın kırmızı beyaz tonunu yaşatan milliler kalesinde gol görmeden 3 maçta 3 galibiyet alarak daha bu başlangıç sinyalini vermiş oldular.

Galibiyetle yola devam diyen, 4. maçta Litvanya ile İzmir’de buluşan Ay Yıldızlı takımımız 2-0 skorla istikrarını korudu. Nerdeyse tamamının Litvanya yarı sahasında ve ceza sahası yakınlarında oynandığı maçta kaleci Altay bol bol dinlenme fırsatı buldu. Baskıyı bir an olsun ellerinden bırakmayan millilerin ne kadar istekli ve arzulu olduğu hissediliyordu. Ekipte tam bir bütünlük, beraberlik ve dayanışma söz konusuydu.

İzmirli Taraftardan tam destek…

Bir an olsun temponun düşmediği milli maçta taraftarın muhteşem desteği gözlerden kaçmadı. Son ana kadar desteğini kesmeyen, tribünleri adeta kırmızı beyaza boyayan İzmirli taraftarlar ayrıcalıklı bir tutum sergiledi ve görmek istediğimiz tabloyu bize sundu. Yetiştiği topraklara bir gol hediye etmek isteyen Cengiz ÜNDER 81. dakikada penaltı vuruşunu kaçırmasına rağmen taraftarın şefkati ile kucaklandı.

Yaş ortalaması olarak genç bir takımımız var. Daha alacak çok ta yol var. Hepsi birbirinden farklı yeteneklere sahip. Biraz daha antrenman ve biraz daha zaman lazım. Çok iyi bir noktaya geleceklerine inancım tam.

 Tam gaz devam bizim çocuklar, her yer KIRMIZI BEYAZ…