SON MÜHÜR-HABER MERKEZİ/ 1971 yılından bu yana kamu yararına çalışan Türkiye Bilişim Derneği’nde kurucu başkanlık yapan Fikret Kavzak, Türkiye’de henüz bilgisayar tanımı çok daha yeni bir olguyken, programlamayı kartları delerek yaptıklarını bahsetti. Türkiye Bilişim Derneği’nin nihai hedefinin bir bilişim toplumu, teknoloji üreten bir Türkiye yaratmak olduğunu açıklayan Başkan Kavzak, teknolojinin bu topraklarda gelişip Araştırma Geliştirme(Ar-Ge) çalışmalarının, vizyon düzenlemelerini yapan bir toplum yaratmak olduğunu dile getirdi.

“1 kamyon satıp 1 cep telefonu satın alıyoruz”

Teknoloji alanında yaratılan gelişmelerini sonuna kadar desteklediklerini, fakat yine de yeterli olmadığını açıkladı. Başkan Kavzak, “Domatesi, tarım ürünlerini 1 kamyon sattığımızda 1 adet cep telefonu satın alıyorsunuz. Çok uluslu birçok firma, Türkiye’de cep telefonu üretimine başlıyor. Bu da büyük bir şans. Yerli telefon üreticilerimiz de mevcut. Her konuda tekonolojimizi üretmeye çalışıp, devam etmemiz gerekiyor. Bilişimsiz bir dünya düşünün, yazılımların, bankanın, e-ticaretin ve çevirimiçi eğitimin olmadığı, pandemide ne yapılacaktı? Pandemi, bunu bize çok doğru bir şekilde gösterdi” sözlerini dile getirdi.

“EBA’nın tek sorumlusu MEB değil”

EBA sisteminde altyapı probleminin gayet doğal bir şey olduğunu açıklayan Başkan Kavzak, altyapının desteklediği durumun üstüne çıkılırsa, normal olarak sorun çıkacağını belirtti. Bu durumu, pandemi sürecinde bankaların belirli bir sayıyla müşteri aldığını benzeten Başkan Kavzak, “ Herhangi bankaya belirli kişi alınıyor mesela, sağlık nedeni bulaş riski gibi sebeplerden dolayı. EBA konusunda da ne güzel ki, böyle bir yatırım yapmışız. Altyapının yetersizliği teknolojik yatırımların her coğrafyaya zamanında götürülmemesi gibi sorunlarımız var. Bundan dolayı Güneydoğu’da, Anadolu’da internet çekmediği için çocuklarımız EBA’ya giremiyor. Böyle bir salgınla Türkiye Cumhuriyeti değil, Dünya ilk kez karşılaştı. Ekonomik yetersizlikler de söz konusu. Üç çocuğu olan ailenin bir bilgisayarı var, hangi çocuk dersini izleyecek? İnternetin hızı, çekmemesi ve teknolojik yapının olmaması, imkanların sağlanamaması birçok sorun getirdi. Milli Eğitim Bakanlığı sorumlu olduğu için maalesef öyle görüldü. Diğer tüm kurumlar da elinden geleni yaptılar. Çocuklarımızın eğitimi konusunda, sorunu çözme konusunda her şeyi yaptıklarına inanıyorum. Teknolojiyi iyi öğretmek uzaktan oluyor; ama yüz yüze eğitimden, sosyalleşme konusundan mahrum kaldılar. Pandemi başında iki yıllık bilgisayar meslek okulunu kazanan öğrenci hiç okula gitmeden mezun olacak. Yazılım şirketine aldığımda birçok sorunla karşılaşacağım. Telafi etmeye çalışacağız. Sorumluluk hepimizin” ifadelerini kullandı.

“Z Kuşağı teknolojiyi herkesten daha iyi kullanıyor”

Gençlerin teknolojiyi çok iyi kullandıklarından bahseden Başkan Kavzak, yine de bilişim sektöründe vakit harcarken yaşanacak aldatmacalara dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı. İzmir Kalkınma Ajansı, İzmir Ticaret Odası, İzmir Sanayi Odası gibi kuruluşlarla ortaklaşa yürüttükleri “Genç Beyinler Yeni Fikirler” projesinin, gençler arasında oldukça rağbet gördüğünü dile getirdi. Her sene İzmir’in üniversitelerindeki genç beyinlerin katıldığı projede, çeşitli etkinlikler düzenlendiğini belirten Başkan Kavzak, “Yazılım ve bilgisayar mühendisliği öğrencileri ile yapıyoruz. Projeleri, ortak bir havuzda sergiliyoruz. On yıl önce biz de üniversitelerde proje yapıyorduk, ama yapalım mezun olalım diye düşünürdük. Teknolojinin geldiği noktada gençliğimiz, Z kuşağı bir şeyler üretmek, fikir geliştirmek ve dünyaya satmak düşüncesiyle çalışıyor” şeklinde konuştu.

“Derecelendirdiğimiz bir proje, 3 milyon dolara satıldı”

“Genç Beyinler Yeni Fikirler” projesinin üç farklı aşamadan oluştuğunu belirten Başkan Kavzak, birincisinin tüm projeleri değerlendirmek olduğunu, ikincisinin, katılım sağlayan öğrencilerin fikirlerini değerlendirmeden oluştuğunu bildirdi. Başkan Kavzak, “Projelerde hakem oluşturuyorduk, fikirlerde jüri oluşturuyoruz. Bu fikirleri beğenen firmalar, yatırım yapıyorlar. Bir iki yıl sonra proje yarışmasına katılıyor, mutlaka ödül kazanıyor yatırım aldığı için. SEBİT fuarına taşıyorduk dereceleri. Bir projemiz, uluslararası bir telekom firmasına 3 milyon dolara satıldı. Telif haklarını korumayla ilgili çalışmalar yapıyoruz. Üçüncüsü ve en güzeli, Z Kuşağını değerlendirmek için girişimcilik dersleri veriyoruz. Ege Bölgesi’ndeki tüm öğrencilerimize girişimcilik eğitimleri veriyoruz. Girişimcilikte fikir nedir, nasıl sahip çıkarsınız gibi teknik eğitimler yapıyoruz. Şirket kurmayı düşünür, projesini devam ettirir ve ürüne dönüştürür, önceden bunlardan haberdar olsun” dedi.

“300’e yakın projeye ev sahipliği yapıyoruz”

Yaptıkları projenin birinci aşamada, girişimcilik eğitimlerini verdiklerini belirten Başkan Kavzak, ikinci aşamada ise yalnızca son sınıf mühendislik öğrencilerinin kalıp, girişimcilik en ince ipliğine kadar anlatıldığını belirtti. Düzenlenen yarışmaya yaklaşık 300 projenin başvurduğunu dile getiren Başkan Kavzak, son aşamalarda bu sayının 20’ye kadar düştüğünü aktardı. Başkan Kavzak, sözlerine şu şekilde devam etti:

“Üretmekle bitmiyor, bunun muhasebe kısmı, sigorta kısmı, yatırım kısmı, hukuki boyutu var. Bu yaşanan sancılı süreci anlatınca gerçek girişimciler kalıyor. Bu gençlerimize girişimcilik ekosistemini anlatıyoruz. 300’e yakın proje geliyor. 150 kişi ben girişimci olacağım diyor. 20 tane proje kalıyor ikinci fazdan sonra. Her yıl böyle projelerin çıkması ne kadar güzel.

Çok güzel projeler üretiyorlar. Üç kişi, dört kişi proje geliştiriyorlar. Dokunulabilir, sosyal yaşama teknolojiye uyarlanabilir proje üretiyorlar. Mezun olup devam edecekler, geçim sıkıntısı başlarına bela oluyor. Bunun için benim yatırımcı bulmam lazım gibi sorunlar. Biri askere gidiyor, diğeri yurtdışına gidiyor. Sonra paketlenip rafa kaldırılıyor proje”

“Teknolojide birçok şeyimiz ithal, şüphe içinde olmamız gerek”

Gelişen teknolojik süreçte, Türkiye’nin de önemli adımlar attığını vurgulayan Başkan Kavzak, yine de bazı teknolojiler hakkında dikkatli olmamız hakkında dikkat çekti. Özellikle siber savunma alanında yapılan yatırımların, cihazların yazılımlarının birçoğunun ithal olduğunu belirten Başkan Kavzak “ Ar-Ge’yi ‘Arakla Getir’ olarak kullanmayıp, kendi kendine yetebilen bir teknoloji alanı yaratmamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Editör: TE Bilişim