Kurtuluş Savaşı’nı kazanmamızda Türk ordusunun süvari birliklerinin büyük önemi vardı. Hızları ile düşman hattını bölmüş sonra da Yunan askerinin İzmir’den denize dökülmesini sağlamışlardı. Atlar, Türk ordularına geçmişte pek çok savaş kazandırdı. 

Türk kültüründe at, sadece bir hayvan ya da taşıma aracı değildi. Atlar bir can yoldaşı ve yol arkadaşı olarak görülürdü. Atları ilk evcilleştiren kavimler arasında yer alan Türkler, bu sadık hayvanları hem ulaşımda hem de yük taşımada kullandılar.

Destanlardaki Ulu Battal Gazi’nin gücü kendinden olduğu kadar atından da gelmektedir. Ayrıca Manas Destanı okunduğunda görülecektir ki at bizim vazgeçebileceğimiz bir unsur değildir. Atlar, sosyolojiden psikolojiye, sanattan edebiyata kadar büyük yer edinmiştir.

Gelin görün ki şehir hayatı ve teknoloji bizi atlardan uzaklaştırdı. Ama hala şehrin içinde olup atlarla ilgilenen, hatta onları koruyan insanlar da var. 

Sebo Dayı…

Onlardan biri İzmir'in Bornova ilçesi Kayadibi Köyü’nde yaşayan atların koruyucu meleği Sebo Dayı olarak tanınan Sebahattin Tümbelekçiler… 

Sebo Dayı bugünlerde öldürülen atları nedeniyle baya üzgün… 

Atlı Vadi adlı tesisin sahibi Sebahattin Tümbelekçiler, bölgede 40- 50 tane yılkı atının bölgede yaşayan köylüler tarafından öldürüldüğünü iddia etti. Sebo Dayı olarak tanınan Sebahattin Tümbelekçiler, yetkilerin bu duruma bir son vermesi gerektiğini dile getirdi. Köylülerin, atları arazilerine girdiği için öldürdüğünü iddia eden Sebo Dayı, geçmişte yaklaşık 250 olan bölgedeki yabani atların sayısının her geçen gün azaldığını ifade etti. 

Atların İzmir turizmi için, kent için ve doğa için çok önemli olduğunu belirten 65 yaşındaki Sebo Dayı, "50 yıldır bölgedeki atlara bakıyorum. Son dönemde atlarla ilgili çok büyük sıkıntılar yaşamaya başladım. Yetkililer ve hayvanseverler buradaki atların öldürülmesinin önüne geçmeli ve atların kışın soğuktan korunması için de barınak yapmalı. Köylüler de tarlalarına atların girmesini istemiyorlarsa arazilerinin etrafını çitle çevirmeli" diyor.

Bu zulüm durmalı!

 "Atları vurmayın" diyen Sebo Dayı ile konuştuğumda bana şunları anlattı: "Atların etini sucuk yapmak isteyen at hırsızları da burada atları öldürüyor. Daha sonra da ihtiyaçları olan etleri alıp hayvanın kalan kısmını çalılarla yakıyorlar. Atlara karşı bu zulüm durmalı. Farklı illerde de olsa yaralı atları satın alıp iyileştirmeye çalışıyorum. Atlar bana ve aileme hep bereket getirdi. Buradaki insanlar bunun farkında değil. Farkında olsalar atlara gözleri gibi bakarlar.”