Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK’ün spora ve sporcuya verdiği önem ve değer sadece Türk Milleti tarafından değil tüm dünyaca bilinen bir gerçektir. Mustafa Kemal ATATÜRK, her türlü spor faaliyetini Türk gençliğinin milli terbiyesinin ana unsurlarından biri olarak saymıştır.

Son Mühür/ Ömre Bedel

 ATATÜRK'ün her konuda olduğu gibi, spor konusundaki görüşleri de çağdaş, günümüz şartlarıyla uyumlu ve geçerli görüşlerdir. Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu, Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK’ün vefatının 84. Yıldönümünde özlemle anıyor, anılarıyla yaşatıyoruz.

 “Bütün millet ve memleket çocuklarını sporcu yapabilmek için harcanan çalışmanın önemi ve kutsallığı aynı derecede değerli ve önemlidir.”, “Spor, yalnız bedensel yeteneklerin üstünlüğü sayılmaz. Kavrayış ve ahlâk da bu işe yardım eder” sözleri “Beden eğitimi ve spor” faaliyetlerine verdiği önemi bir kez daha hatırlatır. Bu önem Atatürk'ün sporcu kişiliğinden de kaynaklanmaktadır.

ATATÜRK  ve Spor…

ATATÜRK'ün bilfiil yaptığı üç spor vardı. Askerlik döneminde başladığı ve ömrünün son yıllarına kadar fırsat buldukça devam ettiği binicilik, İstanbul'da bulunduğu yaz aylarında ve tatillerde devamlı olarak uğraştığı yüzme ve zaman zaman da kürek sporları.

ATATÜRK’ün spora ve sporcuya verdiği önem ve inanç o kadar büyüktü ki, Türk Milletinin olimpiyatlarda yer alabilmesi için Cumhuriyet’in ilanından önce Olimpiyat Komitesi’ne başvuruda bulunmuştu. 

Sporu her yönü ile teşvik eden Ulu Önder ATATÜRK’ün en çok sevdiği spor ise güreşti. Sık sık güreş müsabakalarını da izleyen Mustafa Kemal ATATÜRK başarılı olan Milli güreşçileri tebrik edip ödüllendirdiği gibi, onların galibiyeti ile heyecanlanır, büyük sevinç duyardı. Özel bir sevgi duyduğu ağır sıklet dünya şampiyonumuz Çoban Mehmet’le bir müsabaka sonrası Florya’daki Cumhurbaşkanlığı Köşkü’nde şakalaşmış ve ona şöyle demişti: “Sen herkesi kolayca yeniyorsun Mehmet, seninle güreş tutsak, beni de yenebilir misin?” Çoban Mehmet’in cevabı ise; “Sizi bütün dünya yenemedi Paşam, ben nasıl yenebilirim?…” şeklindeydi. Büyük ATATÜRK, Çoban Mehmet’in bu cevabı karşısında duygulanmış ve kendisini alnından öpmüştü.

Dünya Basınından Övgü…

Döneminde sadece Avrupa’nın değil Dünya’nın en güçlü günlük spor gazetesi olan ve Fransa’da yayınlanan “L’Auto” ATATÜRK’ün ölümünden sonra yayınladığı geniş makalede şu satırlara yer verdi:

“Dünya’da ilk defa beden eğitimini mecburi kılan devlet adamı o oldu. Yalnız kâğıt üzerinde ve nutuklarda değil bunu bilfiil yerine getirdi. Stadyumlar ve çeşitli spor merkezleri tesis ettirdi. Halk evlerinin spor kollarını bizzat murakabe etti ve milletin mukadderatına hakim olduğu günden itibaren Türkiye’de spor gittikçe artan bir önem ve değer kazandı.”

Her Zaman Centilmen…

Her alanda olduğu gibi sporun da bilimin ışığında kalmasını önemli bulan Mustafa Kemal ATATÜRK spor kulüplerini ziyaret edip, kazanılan başarıları ödüllendirmiştir. 

Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın genç Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı olarak ilk ziyaret ettiği kulüp Karşıyaka Spor Kulübü'dür. 13 Ekim 1925’de gerçekleşen ziyaret sonrası kulüp şeref defterine şu notları düşüyor: “Karşıyaka Spor Kulübü'nde karşı karşıya bulunduğum gençlik iftihara şayandır.”

Gazi 8 Mayıs 1926'da Konya'dan başlayarak bir yurt gezisine çıkmıştı. 16 - 30 Haziran 1926 tarihleri arasını da İzmir'e ayırmıştı. 14 Haziran günü Balıkesir’den İzmir’e geçeceği sırada İzmir Valisi’nden İzmir’de kendisine karşı bir suikast düzenlendiği haberini aldı. 14 Haziran gecesi Mustafa Kemal’e suikast girişiminde bulunacaklardan, ulusal bağımsızlık savaşında Mustafa Kemal’in yanında yer almış olan Kadı Hurşit’in oğlu da vardı. Mustafa Kemal, babasının hizmetlerinden ötürü, 1920’de Büyük Millet Meclisi’ne Rize Milletvekili olarak Ziya Hurşit’i seçtirmişti. Mustafa Kemal, suikastçıların yakalanmasından sonra, 15 Haziran saat 19.00’da İzmir’e doğru yola çıktı. 16 Haziran’da Soma, Menemen’e uğrayarak, 16 Haziran akşamı saat: 18.00’de İzmir’e vardı.

İşte bu önemli gelişmelere rağmen Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK ve beraberindeki heyet 24 Haziran 1926 tarihinde Karşıyaka Spor Kulübü'nü ziyaret eti. KSK Bayan tenisçilerinin maçlarını seyrederek KSK Şeref defterine; “Bu defa ki ziyaretimde geçen aylar da masarif ve mesai hizmetin kıymetli asarını gördüm. Teşekkür ve tebrik ederim.” yazısını yazmış ve Karşıyaka Spor Kulübüne armasında Ay-Yıldızı kullanma hakkını vermiştir. 

“Ben sporcunun zeki, çevik ve aynı zamanda ahlaklısını  severim!”