Yargıtay ve İstinaf mahkemelerinin bozma kararları sonrasında birleştirilen Gezi Davası’nın ikinci duruşması bugün görülüyor. Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek duruşma salonun küçük olması nedeniyle yine 27’inci Ağır Ceza Mahkemesi salonuna taşındı.

2017’den bu yana tutuklu bulunan Anadolu Kültür Yönetim Kurulu Başkanı ve iş insanı Osman Kavala’nın da bulunduğu 16 kişi ve Beşiktaş taraftar grubu Çarşı’nın 35 üyesi ile Amerikalı akademisyen Henri Barkey’nin de eklendiği “torba dava” kapsamında, toplamda 52 kişi başta “hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs” olmak üzere birçok suçlama nedeniyle yargılanıyor.

Kavala’nın daha önce tahliye edildiği, Türkiye’nin AİHM’de mahkum edilmesine yol açan iddialar, Türk Ceza Kanunu’ndaki farklı maddelerden sil baştan dava konusu yapılmıştı.

Altı yıl önce beraatle sonuçlanan Çarşı davası da Yargıtay tarafından bozuldu ve bu dosya da Gezi davasına eklendi. Böylece, Gezi davası, her biri daha önce yargılama konusu yapılan, iddiaları defalarca tartışılan ayrı dosyaların birleştiği bir torba dava haline geldi.

Geçtiğimiz duruşmada hukuki durumda değişiklik olmadığı gerekçesiyle Osman Kavala’nın tutukluluğunun devamına karar verilmişti.

Bu duruşma Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarının uygulanmasını denetleyen Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi uyarısı açısından da önem arz ediyor. Avrupa Konseyi, Osman Kavala’nın tutukluluğu ile ilgili Türkiye’ye 30 Kasım’a kadar süre vermiş, Kavala’nın bu tarihe kadar serbest bırakılmaması halinde Türkiye hakkında Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni (AİHS) ihlal ettiği gerekçesiyle yasal süreç başlatılacağı uyarısında bulunmuştu.

“Direnişi kirletmelerine izin vermeyeceğiz”

Taksim Dayanışması, Gezi Davası’nın duruşması öncesi Çağlayan Adliyesi önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamaya CHP, HDP ve TİP milletvekilleri ile TMMOB gibi demokratik kitle örgütlerinin temsilcileri katıldı.

Taksim Dayanışması adına açıklamayı okuyan Esin Köymen, “Onlarca insanın demokratik hak ve talepleri için parklarda, sokaklarda özgürlük, demokrasi ve insanca yaşam için ortaya koyduğu direnişi kirletmenize izin vermeyeceğiz. Osman Kavala bir kez daha yargılanmak isteniyor. Yeryüzündeki tüm renklerine sahip çıkan, siyah ve beyazı olan Çarşı ailesi bir kez daha yargılanmak isteniyor. Bu beyhude çabanıza izin vermeyeceğiz” diye konuştu.

“Siyaset isterse serbest kalır”

Dört yılı aşkın süredir tutuklu bulunan Osman Kavala, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kendisini “Soros artığı” ifadesiyle hedef göstermesinin ardından yaptığı yazılı açıklamada, duruşmalara katılmayacağını duyurmuştu. Kavala, “Bunlar suçlu olduğum algısı yaratan ve yargıyı doğrudan etkileyen mesajlardır” demiş ve bu şartlar altında adil bir yargılama yapılmasına imkan kalmadığını söyleyerek, bundan sonraki duruşmalara katılmayacağı mesajını vermişti.

Duruşmadan notlar

Duruşma saat 11.00’de başladı. Üç dosyanın birleşmesi sonucunda 52 kişinin sanık sıfatıyla yargılandığı dava kapsamında 4 yıldan uzun süredir tutuklu bulunan Osman Kavala, daha önceden açıkladığı gibi duruşmaya katılım göstermedi. Duruşmada Fransa, Belçika Danimarka, İsveç, İsviçre, Çekya, İtalya konsolosluk yetkilileri ile Osman Kavala’nın eşi Ayşe Buğra da hazır bulundu.

İlk olarak söz alan Çarşı davası sanıklarından Koray Yalnız’ın avukatı, müvekkilinin yurt dışında yaşadığını ve dosyasının ayrılmasını talep etti.

Çarşı davası avukatlarından Ersan Şen de müvekkili Cem Yakışkan yönünden dosyanın ayrılması talebinde bulundu.

Çarşı davası sanıklarından Yusuf Demirci’nin avukatı Ömer Kavili, davanın bir an önce bitirilip sanıkların beraat alması gerektiğini dile getirdi. Kavili, “Dosyanızdaki evrakların bilgi belge güvenliği yoktur. Lehte olan delillerin dosyanızdan kaybolacağı endişesindeyiz. O konuda mahkemenizin sabıkası var. 30’uncu Ağır Ceza Mahkemesindeki dosyayı Çarşı davası avukatlarına vermeden nasıl olur da bizden esas hakkında beyanda bulunmamızı istersiniz?” dedi.

Hakimden “Sesini yükseltme” çıkışı

Öte yandan mahkeme başkanı, yaptığı savunma sırasında sesini yükselten Avukat Ersan Şen’i uyardı. Bunun üzerine araya giren Avukat Ömer Kavili, uyarı yapılan avukatın sözünün hangi gerekçeyle savunma sınırını aştığının tutanakta belirtilmesi gerektiğini kaydetti.

“Er meydanı eleştirisi”

Ayrıca Çarşı davası avukatlarından Yıldız İmrek, meslektaşı Ersan Şen’in mahkeme salonunu “er meydanı” şeklinde nitelendirmesini eleştirdi. Şen’i, “Bir kadın olarak bunu kabul etmiyorum” diyerek eleştiren İmrek’in sözleri, salon tarafından alkışkandı.

Ayrıntılar geliyor…

Editör: TE Bilişim