Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) ve Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) İzmir şubeleri 14 Ekim'de Aliağa Şakran Cezaevi Yerleşkesi'nde görülen Deniz Poyraz davasında avukatlara yönelik gerçekleşen jandarma saldırısına ilişkin suç duyurusunda bulundu. Ayrıca dosyaya bakan İzmir 6'ıncı Ağır Ceza Mahkemesi heyeti hakkında da duruşmalardaki tutumundan kaynaklı Hakim ve Savcılar Kurulu'na şikayette bulunan kurumlar, şikayetler öncesinde İzmir Adliyesi önünde basın açıklaması yaptı. "Savunma susmadı, susmayacak" pankartının açıldığı açıklamada sık sık, "Deniz Poyraz onurumuzdur" sloganı atıldı. Açıklamaya Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir İl Eşbaşkanları, HDP PM üyeleri ve çok sayıda avukat katıldı. 
 
Açıklamayı yapan ÖHD İzmir Şubesi Yöneticisi Özcan Sarıoğlu, 12 ve 14 Ekim 2022 tarihli duruşmalara mahkemenin yarattığı provokatif ortam ve aldığı hukuka aykırı kararların damga vurduğunu söyledi. Kolluk aracılığıyla avukatlara, katılanlara ve duruşmayı izlemeyen gelen insanlara yönelik şiddet uygulandığını anımsatan Sarıoğlu, 2 duruşmada yaşananlardan söz etti. Yargı görevi yapan avukatların duruşmaya girmesinin engellenmesinin suç olduğunu vurgulayan Sarıoğlu, "Buna rağmen kolluk görevlileri TOMA ve kalkanlarla barikat kurmuş ve içlerinde Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu Üyesi ile İzmir Barosu Başkanı’nın da bulunduğu yüze yakın avukat, basın mensupları ve yurttaşlar yoğun biber gazı müdahalesine maruz kalmışlar ve darp edilmişlerdir. Avukatı, görevini yapmasını fiziki müdahale ile engelleyerek yargı sisteminin dışına çıkarmaya çalışan bu anlayışı şiddetle kınıyoruz. Bu anlayışa hiçbir zaman boyun eğmediğimiz gibi bundan sonrada eğmeyeceğimiz" dedi. 
 
2 SUÇ DUYURUSU 
 
Mahkeme heyeti aracılığıyla yaratılan bu şiddetin nedeninin HDP İl binasına yapılan saldırının arkasındaki gücün korunmak istenmesi olduğunu kaydeden Sarıoğlu, "Mahkeme heyetinin hukuk dışı uygulamaları nedeniyle 'Geçici Tedbirle Görevlerinden Uzaklaştırılması Talepli' şikayet dilekçesini Hakimler ve Savcılar Kurulu'na (HSK) gönderilmek üzere ilgili merciye verdiğimizi, aynı şekilde avukatlara, katılanlara, duruşmayı izlemeye gelenlere yönelik vahim ve kabul edilemez müdahale hakkında da ayrıca İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde suç duyurusunda bulunduğumuzu kamuoyu ile paylaşmak isteriz" diye konuştu.
 
'BİBER GAZI HUKUK DÜZENİNE SIKILDI'

 
Açıklamada konuşan İzmir Barosu eski Başkanı Özkan Yücel ise, hem soruşturma hem de yargılama sürecinde toplanması istenen delilerin toplanmadığını dile getirdi. Avukatlar olarak hakikati aradıklarını aktaran Yücel, "Aradığınız hakikat bir katili tek başına yargılayıp mahkum etmek isteyenlerin yerine onun eline silah verenlerin, azmettirenlerin de yargılanmasıdır. Zaten katil yargılamanın bir an önce bitmesini ve mahkum olmayı bekliyor. Mahkeme de katilin anlayışı doğrultusunda hareket ediyor. Katil gibi arkadaki eli görmemek için çaba harcıyor. Bunun için yargılamayı adına duruşma salonu dedikleri cezaevi kampüsüne sıkıştırdılar. Önümüze silahlı asker yığıp avukatları içeri almayarak oynadıkları tiyatroyu seyircisiz oynamak için ellerinden geleni yaptılar. Ancak avukatlara sıkılan o biber gazı ülkenin hukuk tarihine, düzenine sıkılmıştır. Mahkeme heyeti korkakça jandarmanın arkasına saklanarak, dosyayı aydınlatmak isteyenleri susturmak istiyor. Bunu başaramayacaklar. Sonraki duruşmada da orada olacağız. Proje yargılama mi yoksa adil yargılama mı istiyoruz? Şimdi savcı ve hakimler bu soruya cevap verecek" ifadelerini kullandı. (Tükenmez Kalem)

Editör: TE Bilişim