Söz konusu isimler, tamamen hayal ürünü.

Söz konusu olaylar, tamamen ülkemin gerçekliği.

Acı olan halen yaşanmakta olması.

9 Mart …

Bir gün önce çiçekler verildi, hamasi nutuklar atıldı. Kutlandı kadınlar ve hayat aynen kaldığı yerden devam ediyor.

Ayşe, çocuğunu okula, eşini işe yolladı evin temizliği, çamaşır, ütü, yemek akşama kadar hiç oturmaya zamanı olmayacak ancak akşam sen çalışmıyorsun evdeydin denilecek ve gece yatıncaya kadar aile fertlerine hizmet etmeye devam edecek.

Serap ,sabahın erken saatlerinde yollara düşecek, gün boyu çalışıp akşam koşar adımlarla girdiği evinde yemek, bulaşık, ortalık toplamak ve eşinin çay kahve servisini yaptıktan sonra hem ev hanımı hem de çalışan bir kadın olarak bitkin bir şekilde uykuya dalacak.

Onlar şanslı sayılır.

Güllünün fikrini almayacaklar, söz hakkı olmayacak hayatını nasıl yaşamak istediğine dair. Eşine de işine de başkaları karar verecek. Hatta ne giyeceğine ya da nasıl bir hayatı olacağına.

Aynı gün adını bilmediğimiz bir kadın kuytu bir köşede tacize uğrayacak. Üstelik bunu paylaşırsa o saatte orada ne işin vardı, üzerinde ne vardı gibi suçlanacak. Sessiz kalırsa kendine saygısını kaybedecek, bir süre sonra dayanamayıp haykırırsa iffeti sorgulanacak.

Başka bir evde sadece erkek olduğu için kendinde onu aşağılama hakkı bulan bir zavallının duygusal şiddetine, laf sokup aşağılamasına maruz kalıp susacak Meryem Hanım.

Onlarcası fiziksel şiddete, bir o kadarı hakarete maruz kalacak.

Erkek dünyasında ayakta kalabilmek adına kadın olduğunu unutan zorbalar da eşlik edecek bu duruma.

Ve aşkına karşılık bulamadığı, ya da terk edilmeyi hazmedemeyip son verecek bir kadının canına kendine erkek diyen bir başka mahluk.

Eşitsizliğin adaletsizliği evde,sokakta,iş yerinde ,toplumun her alanında ,kaynakların kullanılmasında bazen açıkça bazen de örtülü olarak yakasından düşmeyecek kadının.

Tabi ki her şeye rağmen emeği, onuru ile var olacak kadınlar.

Başka bir hayat da olabilir diyen iyi yürekli sevmeyi bilen adamlar ve bu adamların hayatındaki kadınlar , onlar da umudu olacak daha yaşanabilir bir hayatın.

Bir gün elbette toplumsal cinsiyet eşitliğine inanan ve hayata geçiren devlet politikaları ile bunu içselleştirmiş erkekler, Kadınlarla daha yaşanılabilir olacak hayat.

Bu umut da bizim ..

İşte o zaman kutlayacağız 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nü…