Dünyanın birçok ülkesinde kutlanan  ‘ 14 Şubat Sevgililer Günü ‘ nün bir hikâyesi var elbet…

M.S.  270 yılında Roma İmparatoru II. Cladius, ordusunu güçlendirmek için genç erkeklerin  evlenmesini  yasaklıyor. Rivayete göre  bu yasağa karşı gelen Aziz Valentine, gizli gizli  kıydığı  nikahlarla  bu yasağı kırıp gençleri evlendirmeye devam ediyor.

İmparator bu durumu öğrenince Papaz olan Valentine‘i tutukluyor. Ceza olarak da sopayla dövülerek öldürülüyor iyi niyetli Papaz.

Bazı toplumlarda  ‘ St. Valentine’s Day ‘  ( Aziz Valentine Günü ) olarak bilinen 14 Şubat, bir Roma Katolik Kilise İnancı.

Kimi tarihçilere göre de efsane…

Valentine onuruna ilk kutlama 14 Şubat 496’da ilan ediliyor, Papa Gelasius tarafından. Yıllar / yüzyıllar sonra ise – 1969 – yılında kilise takviminden Aziz Valentine Günü çıkarılıyor nedense…

Bir başka bilgi…

Fransa ve İngiltere’de 14 Şubat, kuşların çiftleşme günü olarak bilindiğinden, günün bu özelliği nedeniyle sevgililer birbirlerine güzel sözlerin yazılı olduğu notlar verirler ve birbirlerine ‘ Valentine ‘  diye hitap ederlermiş.

Amerika’da Esther Howland’ın 1800’lü yıllarda sevgilisine kart göndermeye başlamasıyla  14 Şubat, toplumsal bir olay kimliğine bürünmüş. Ticari yönü de gelişmiş tabii ki…

AZİZ VALENTİNE NE YERLİ NE MİLLİ

Bugüne gelince…  AVM’lerin,  çiçekçilerin bayram ettiği bir gün 14 Şubat…

14 Şubat, kapitalist dünyanın can simidi…

Roma Katolik Kilise inancının, muhafazakar iktidarların başrol oyuncusu olduğu Türkiye topraklarında  çok rağbet görmesine ya ne dersiniz'

Cumhuriyetle  laiklikle  derdi olanların Aziz Valentine’in 14 Şubat’ına gıkını çıkarmaması  da bir başka garabet…

Aziz Valentine, ne yerli ne milli !

Eeee, ne oluyor bu 14 Şubat kutlamaları/ çiçek piyasası/ kolyeler- yüzükler…

23 Nisan, 19 Mayıs ve 29  Ekimlerde  başı ağrıyan/ kulağı sızlayan siyasilerin ülkesinde  ulusal bayramlar engellenmeye çalışılırken 14 Şubat aile boyu, pardon toplumca kutlanıyor.

Söz konusu olan para olunca akan sular duruyora  tipik bir örnek oluşturuyor   14 Şubat.

Nerdeyse milli / yerli  gün  ilan edilecek. Neredeyse Aziz Valentine’in mezarına gidilip Fatihalar okunacak…

14 Şubat aslında riya ile samimiyetin test edilişinin günü.

Günün anlamını öğrenelim/ bilelim. Bunda bir beis yok. Papazı, gençlere el verdiği için alkışlayalım. Saygıyla analım.

Bayram gibi kutlamak neyin nesi bunu anlamakta zorlanıyorum.

Diyorum ki biraz samimiyet !

Muhafazakar kesim de  anti- emperyalist/ anti- kapitalist kesim de  14 Şubat Sevgililer Günü’nün değirmenine su taşıyor her 14 Şubat’ta.

VAY BENİM PLATONİK AŞKLARIM

Sevgili deyince benim aklıma Roma’nın Papaz Valentine’i değil, ilkokuldaki Nazmiye geliyor. Ortaokuldaki Ferda ve lisedeki / eğitim enstitüsündeki sevdiklerim…

Platonik aşklarım…

Orhan Kemal’im, Yılmaz Güney’im, Deniz Gezmiş’im/ Sinan Cemgil’im,  Aziz Nesin’im …

Her biri benden bir parça, yerli ve milli !