Gazze'de yaşanan trajedinin ardından İsrail'in nükleer silah kapasitesi yeniden gündeme geldi. İran'ın İsrail'e karşı misilleme saldırısı ile gerilimin artması üzerine dünyanın ne kadar nükleer silaha sahip olduğu daha da önem kazanıyor. Peki, İsrail ve İran arasındaki gerilim nedeniyle başlayan restleşmenin nasıl bir sonucu olabilir? 

ICAN Raporu ne diyor?

Uluslararası Atom Silahlarını Kaldırma Girişimi (ICAN) tarafından hazırlanan raporda, şu an 9 ülkenin toplam 12 bin 512 nükleer savaş başlığına sahip olduğu belirtiliyor. Raporda, nükleer silahlara sahip ülkelerin 2022'de nükleer silahlarına harcadıkları paranın 82,9 milyar dolara ulaştığı da vurgulanıyor.Nükleer Silahların Sayısı

İsrail'in nükleer silahları var mı?

Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması'na (NPT) taraf olmayan İsrail'in nükleer programının "çok gizli" olması ve resmi hiçbir bilginin bulunmaması nedeniyle bu ülkenin nükleer silahlarına ilişkin veriler tahminlere dayanıyor. İsrail, nükleer silahlara sahip olup olmadığını resmi olarak teyit etmiyor veya reddetmiyor. Bu durum "belirsizlik politikası" olarak biliniyor. Ancak, İsrail'in nükleer silah geliştirme kapasitesine sahip olduğu ve yıllar boyunca bu yönde çalışmalar yürüttüğü biliniyor. İsrail nükleer programı hakkında birçok spekülasyon ve istihbarat bilgisi mevcut.


İsrail'de kaç nükleer santral var?

Son dönemde yapılan değerlendirmelere göre İsrail dünyadaki altıncı nükleer güç olarak değerlendirilmekte ve cephaneliğinde 100-300 nükleer santral olduğu söyleniyor. 

İsrail’in Nükleer Füzeli Denizaltıları

İsrail'in nükleer füzeli denizaltıları, ilk nükleer saldırının veya darbenin başarısını belirleyen faktörlerle doğrudan ilişkilidir. Bu faktörler arasında, sahip olunan nükleer başlık sayısı, hedef ülkedeki nükleer silahların yerlerinin tam olarak belirlenebilmesi ve karşı tarafın ikinci darbe kapasitesinin gelişmişliği yer alır. İkinci darbe kapasitesinin gelişmişliği ise yer altı siloları, uydu/müttefik ülkelerde konuşlandırılan nükleer silahlar ve özellikle denizaltılardan atılan nükleer silahlar gibi unsurlara bağlıdır.

İsrail, Almanya'nın Kiel kentinde bulunan HDW Tersanesi'nde Dolphin sınıfı denizaltılar inşa ettirdi ve bunları devraldı. Bu denizaltıların önemli bir özelliği, nükleer başlık taşıyan füzelerle donatılmış olmalarıdır. HDW Tersanesi, İsrail'e denizaltılara nükleer başlıklı füze atma yeteneği kazandırdı. Nükleer başlıklı füzeler daha sonra denizaltılara teslim edildi ve İsrail Deniz Kuvvetleri tarafından yüklendi. Almanya, bu gerçeği bilmesine rağmen yapılan anlaşma gereği bunu gizlemektedir ve İsrail'e denizaltı alımları için finansal kolaylıklar sunmuştur. İsrail için inşa edilen denizaltıların diğer önemli bir özelliği ise Havadan Bağımsız Tahrik Sistemi'ne (Air Independent Propulsion System) sahip olmalarıdır.

SIPRI Raporu: İsrail'in gizli nükleer silahları ve nükleer savaş riski artıyor

Stockholm Barış Araştırmaları Enstitüsü (SIPRI), İsrail'in elindeki nükleer silahlar hakkında uluslararası kamuoyuna bilgi vermemesine rağmen 80 ila 90 nükleer başlığa sahip olduğunu açıkladı.
SIPRI'nin nükleer güç verilerine ilişkin yıllık raporunda, 2023'te dünya genelinde nükleer silah sayısında 2018'e kıyasla azalma olmasına rağmen, bu silahların modernizasyonuna devam edildiği ve nükleer savaş riskinin arttığına dikkat çekildi.
Raporda, nükleer silah programı hakkında uluslararası kamuoyuyla bilgi paylaşmayan İsrail'in 80 ila 90 nükleer silahı olduğu belirtildi. Bu durum, İsrail'in nükleer kapasitesini ve dünya barışı için oluşturduğu potansiyel tehlikeyi gündeme getiriyor.

Mordehay Vanunu nükleer tesisin sırlarını ortaya çıkardı 

İsrail her ne kadar Negev'deki merkezin "barışçıl" amaçlar için kullanıldığını iddia etse de bu merkezde çalışan Mordehay Vanunu adlı bir teknisyen işlerin hiç de öyle olmadığını tüm dünyaya gösterdi.
Söz konusu merkezde nükleer teknisyeni olarak 1977'de işe giren ve 8 yıl sonra görevinden istifa eden Vanunu, Negev'deki merkezin gizlice çektiği fotoğrafları ve bu tesise ilişkin bilgileri İngiliz Sunday Times gazetesiyle paylaşarak İsrail'in gizlice nükleer silah geliştirdiğini tüm dünyaya ifşa etti.

Peki, İsrail’in nükleer silah programı nasıl başladı?

Açık kaynaklar ve uluslararası raporlara göre bu hikaye İsrail’in kuruluşundan hemen sonra başladı. İsrail’in kurucusu David Ben Gurion 1952’de, yani bağımsızlığın kazanılmasından sadece dört yıl sonra, İsrail Atom Enerjisi Komisyonunu kurdu ve Fransa ile anlaşarak bir kaç yıl sonra gizlice Dimona Nükleer Reaktörü'nü inşa etti. Eski başbakanlardan Şimon Peres bu anlaşmanın mimarlarındandı.

New York'ta Filistin'e destek veren üniversite öğrencileri ve aktivistler sokaklara indi New York'ta Filistin'e destek veren üniversite öğrencileri ve aktivistler sokaklara indi

İsrail'in nükleer silahları var mı

İran'ın nükleer silahları var mı?

İran'ın nükleer silahı olmadığına inanılıyor ve Tahran yönetimi sivil nükleer programını nükleer silah geliştirmek için kullanmaya çalıştığı yönündeki iddiaları reddediyor.
Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'nun (UAEA) raporuna göre, İran'ın yeraltındaki Fordo nükleer tesisinde yüzde 83,7 saflıkta zenginleştirilmiş uranyum parçacıkları tespit edildi. Bu, nükleer silah yapımında da kullanılabilecek bir seviyeye oldukça yakın.

İran ise bu iddiaları reddediyor ve uranyum zenginleştirme seviyesindeki artışın "istenmeyen dalgalanmalar"dan kaynaklandığını savunuyor. Ancak durum endişe verici. Zira nükleer silah için uranyumun yüzde 90 oranında zenginleştirilmesi gerekiyor. İran'ın bu kadar yüksek bir zenginleştirme seviyesine yaklaşması, nükleer silah geliştirme niyetini mi gösteriyor sorusunu akıllara getiriyor.
Tahran yönetimi, 2015 yılında ABD, Rusya, Çin, İngiltere, Fransa ve Almanya ile imzaladığı bir nükleer anlaşma kapsamında sadece düşük düzeyde zenginleştirilmiş uranyum üretmeyi kabul etmişti.
Ancak eski ABD Başkanı Donald Trump'ın 2018'de anlaşmadan çekilmesi ve İran'a yönelik yaptırımları sürdürme kararı almasından bu yana anlaşma çökmeye yakın.
Tahran yönetimi anlaşmayı ihlal ederek iki yılı aşkın süredir uranyumu yüzde 60 saflığa kadar zenginleştiriyor.İran'ın 2015'te nükleer anlaşma kapsamında kabul ettiği değişiklikler

Kaynak: HABER MERKEZİ